Anne zekâtını muhtaç olan çocuğuna verebilir mi?

Fetva Kurulu, baba hayattaysa ve çocuklarına bakmakla yükümlüyse; çocuklarına ve torunlarına bakmakla yükümlü olmadığı için annenin zekâtını bunlardan muhtaç olanlara verebileceğini belirtti.
İTTİHADUL ULEMA Fetva Kurulu "Anne zekâtını muhtaç olan çocuğuna verebilir mi?" sorusuna yanıt verdi.
Fetvada, şu ifadelere yer verildi.
"Fakihler, verdiği takdirde faydanın kendisine döneceği kişilere zekât, fıtır sadakası, fidye ve kefaretlerin verilemeyeceğini belirtir. Kişi zekâtını, bakmakla yükümlü olduğu kimselere verdiği takdirde, artık zorunlu nafakayı vermeye gerek kalmayacağından menfaat kendisine dönecektir. Bu da zekâtını kendisine vermesi anlamına gelir. Öyleyse bir kimse usulüne ve furû’una zekât veremez. Usûl; anne, baba, dede, nine ve yukarısına denir. Fürû’ ise; çocuk ve torunlara verilen isimdir. Bu bakımdan zekât hususunda usûl ve furû’ ile ilgili böyle bir ölçü getirilmiştir.
Yalnız anne, -eğer baba hâlâ hayatta olup çocuklarına bakmakla yükümlüyse- çocuklarına ve torunlarına bakmakla yükümlü olmadığı için zekâtını bunlardan muhtaç olanlara verebilir. Hatta çocuklarının topluma muhtaç olmaması ve başkalarına el-avuç açmaması için kendilerine zekât vermesi daha iyidir. Ümmü Seleme (radiyallahu anha) der ki: Resulullah'a (aleyhissalatu vesselam), 'Ey Allah’ın Resulü! Ebu Seleme’nin çocuklarına zekât verdiğim takdirde bana sevap var mı, (onlar) benim de çocuklarımdır?' dedim. O da şöyle cevap verdi: Onlara zekât ver, onlara zekât vermende sana sevap vardır (Buhârî, Zekât 48, No: 1467).
Anne, babanın hayatta olmadığı durumlarda eğer çocuklarıyla aynı evde kalıyorsa onlara bakmakla yükümlü olacağından kendilerine zekât veremez (İbn Kudâme, el-Muğnî VI, 442; İbn Hacer, Fethu'l-Bârî III, 415)." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Fetva Kurulu, kazayı geciktirmenin caiz olmadığını, mazeret olmaksızın geciktirilirse ve üzerinden bir sene geçerse Şafiî mezhebine göre hem fidye verilmesi hem de kazasının yapılması gerektiğini belirtti.
Fetva Kurulu "Yolculuk, kadın halleri, hamilelik, şiddetli hastalık gibi sebepler olmaksızın kaza orucunun tıpkı vaktinde tutulan gibi keyfi olarak bozulması haramdır" diye belirtti.
Malatya'da, 4-6 yaş grubu Kur'an kursu öğrencileri, Gazzeli kardeşleri için düzenledikleri kumbara etkinliğinde biriktirdikleri paraları Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) adına Malatya İl Müftülüğüne teslim ederek örnek bir dayanışma sergiledi.
Fetva Kurulu, Ramazan ayı orucunun yanı sıra adak, kefaret ve fidye gibi önce tutulup çeşitli nedenlerden dolayı bozulan oruçlar hakkında bilgilendirmede bulundu.