Kaza orucunu keyfi olarak bozmanın hükmü
Fetva Kurulu "Yolculuk, kadın halleri, hamilelik, şiddetli hastalık gibi sebepler olmaksızın kaza orucunun tıpkı vaktinde tutulan gibi keyfi olarak bozulması haramdır" diye belirtti.
İTTİHADUL ULEMA Fetva Kurulu "Kaza orucunu keyfi olarak bozmanın hükmü nedir?" sorusuna yanıt verdi.
Fetvada, şu ifadelere yer verildi.
"Ramazan orucu İslam’ın beş temel esasından biri olup özür olmaksızın ihmal edilmesi caiz değildir. Vaktinde tutulmadığında ya da başlanıp bozulduğunda sonradan kaza edilmesi gerekir. Yolculuk, kadın halleri, hamilelik, şiddetli hastalık vb. sebepler olmaksızın kaza orucunun tıpkı vaktinde tutulan gibi keyfi olarak bozulması haramdır (İbnu'n-Nakîb, Umdetü's-Sâlik, s.204). Zira farz olan bir ibadetin özür olmaksızın kesilmesi, ibadeti umursamama ve dalgaya alma anlamına gelmektedir. Kaza orucu keyfi olarak bozulmuşsa tekrar böyle bir şey yapmamak üzere Allah Teâlâ’dan bağışlanma dilenmeli ve kaza orucu tekrar tutulmalıdır." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Gaziantep İl Müftü Yardımcısı Aziz Aktan, yılbaşının Müslümanlar için bir kutlama değil, muhasebe ve tefekkür zamanı olması gerektiğini belirterek, yeni yılın iman, ahlak ve sorumluluk bilinciyle karşılanması gerektiğini vurguladı.
Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Reşat Öngören, üç ayların manevi önemini değerlendirerek, “Üç aylar, Allah’ın rahmetinin yoğun biçimde tecelli ettiğine inanılan bir süreçtir. Bu rahmet atmosferi, yalnızca kişisel kurtuluş beklentisiyle değil, acı çeken coğrafyalar için hissedilen sorumlulukla da değerlendirilmelidir.” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan ve Türkiye’nin 81 ilindeki camilerde okunan hutbenin b8u haftaki konusu kimliğin gelecek üzerindeki önemi olarak belirlendi.
Mardin Artuklu ilçesi Şakir Nuhoğlu Camii İmam Hatibi Abdullatif Bilgin, Regaib Kandili dolayısıyla yaptığı açıklamada, üç ayların Müslümanlar için manevi yenilenme ve iç muhasebe zamanı olduğunu belirterek, önemli gün ve gecelerin toplum üzerindeki etkisine dikkat çekti.