Ramazan ayında yerine getirilen başta farz namazlar olmak üzere oruç, zekât, sadaka ve sünnet ibadetlerin Ramazan ayı sonrasında da devam ettirilmesi çağrısında bulunan Molla Abdulkuddüs Yalçın, farz ve sünnet ibadetlerin Ramazan ayıyla sınırlı olmadığını hatırlattı.

Geride bıraktığımız onbir ayın sultanı Ramazan ayında tutulan oruç, vaktinde kılınan farz namazlar, iftar sonrası aksatılmayan teravih namazları ile verilen zekat, sadaka ve infakların Ramazan ayı sonrasında da sürdürülmesi gerektiğini belirten İTTHADUL ULEMA Yönetim Kurulu Üyesi Molla Abdulkuddüs Yalçın, ibadetin sürekliliği esasına vurgu yaptı.

"Allah'a şükürler olsun ki Allah Celle Celalühü bu geçen Ramazan ayını sağlam bir şekilde oruç tutmayı, teravih kılmayı, ibadetleri yapmayı bizlere nasip ve müyesser eyledi" ifadeleriyle konuşmasına başlayan Molla Yalçın, "Bu Allah'ın bir lütfudur, büyük bir nimetidir. Allah'a ne kadar şükretsek azdır. Ancak şu var ki genelde bizler Ramazan bittikten sonra eski alışkanlıklarımıza dönüyoruz, bu yanlıştır. Çünkü bu Ramazanlar, teravihler, oruçlar, ibadetler bize bir şeyleri öğretmesi, bizim de bu vesileyle bazı şeyleri nefsimize alıştırmamız lazım." şeklinde konuştu.

"Allah, ibadetin çokluğunu değil sürekliliğini ister"

Molla Yalçın, "Bir yıl boyunca insan kendi isteklerine, heva ve hevesine göre hareket eder, dünya meşgalelerine dalar ve böylece iyi hasletleri unutur, devam ettirmez fakat Ramazan Ayı gelince bunlara biraz daha kolay bir şekilde dönebiliyor. Bunu bir fırsat bilmemiz ve bu fırsatı değerlendirip nefsimize bazı ibadetleri yaptırmamız, kabul ettirmemiz lazım. Nitekim böyle bir durumda daha güzel bir şekilde daha kolay olarak nefis de bunları kabul eder." diye belirtti.

Konuşmasına Peygamber Efendimizin hadi-i şerifleriyle devam eden Yalçın, "Peygamber Sallallahu Aleyhi Veselleme 'Ya Resulullah! Allah'a en sevimli ibadet hangisidir' diye sorulduğunda Efendimiz, 'Az dahi olsa devamlı olanıdır' diye yanıtlamış. Yani bir gün namaz kılmış 100-200 rekat namaz kılınmış, diğer gün terk edilmişse bunun bir değeri olmaz Allah nezdinde. Allah Celle celalühü böyle bir ibadeti değil sürekli olanı ister." ifadelerini kullandı.

Ramazan Ayı süresince her gece kılınan 20 rekât namazdansa adet edinen 4 veya 6 rekat gece namazı devam ettirilmesinin daha doğru olduğuna vurgu yapan Yalçın, nice insanın Ramazan ayında 3-5 hatim yaparken geriye kalan yıl içerisinde neredeyse Kur'an-ı Kerim'i hiç okumadığını hatırlatarak Ramazan ayında oluşturulan Kur'an okuma alışkanlığının sonraki aylarda da günde birer cüz okunacak şekilde sürdürülmesini tavsiye etti.

"Ramazan ayında farz namazlara başlayanlar aman namazı terk etmesin"

Molla Yalçın, "Hazreti Abdullah bin Ömer diyor ki, 'Peygamber Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem bir gün bana 'Ya Abdullah! falan kişi gece namazını kılıyordu ama sonra terk etti, sen böyle yapma. Yani yani gece namazını kıl ve devam ettir' diye buyurdu.' Ayeti Kerime'de de 'Ölüm sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et' diye buyuruluyor. Bu ibadet bir aya veya güne has değildir. Bir Müslüman ölünceye kadar Allah'ın kuludur, O'na muhtaçtır ve ibadet ona farzdır." ifadelerine yer verdi.

Özellikle farz namazların terk edilmemesi gerektiğinin altını çizen Yalçın, "Farz namazlar bir Müslümanın hayatında yemekten, içmekten ve her şeyden önce gelmelidir. Çünkü Allah celle celalühü'nün insanı ibadet için yaratmıştır. O ibadetin özü ve en önde olanı namazdır. Eğer Ramazan ayında farz namaza başlamış isek ki böyle yapan birçok kardeşimiz vardır aman terk etmesin. Çünkü terk ederse, kaza etme nasip olmazsa Allah korusun onun cezası ağır olacaktır." dedi.

Sadece Ramazan ayı değil, diğer zamanlarda ibadetlere gerekli hassasiyetin gösterilmesi durumunda insanın tüm yaşantısının ibadet hükmü taşıyacağını kaydederek şunları söyledi:

"Ramazan'da alıştıklarımızı mümkün mertebe devam ettirelim. Özellikle farz namazları, gece namazları, Kur'an-ı Kerim okuma, bazı dua ve zikirler, verdiğimiz sadakalar, akrabalarımızla olan güzel ilişkiler, ziyaretler ve bütün güzel hasletleri mümkün mertebe Ramazan'daki sıklıkla olmasa dahi bütün terk etmemek ve bunu devam ettirmek lazımdır. Bunu yaparsak inşallah haram işine girmediği müddetçe yememiz, içmemiz, ticaretimiz, yürüyüşümüz ve bütün hayatımız ibadet olur. Allah celle celalühü bize ve bütün Müslüman kardeşlerimize devam ettirmeyi nasip etsin." (İLKHA)