Ağrı’da 3’üncüsü düzenlenen Bal Festivalinde merkezden ve ilçelerden çiftçiler ürettikleri balları sergilediler.
Ağrı balının marka haline gelmesi için başlatılan festivalde balın yanında kentte üretilen sebze, meyve ve bakliyatlar da sergilendi.
Millet Bahçesinde gerçekleştirilen programda bir konuşma yapan Ağrı Valisi Süleyman Elban, festivalin her yıl gelişerek güzelleşeceğini söyledi.
Vali Elban, "Ağrımız kendine has güzellikleri ve birçok yerde bulunmayan ve özelliklede flora bakımından çeşitli özelliklere sahip bir ilimiz. Ama biz bu güzellikleri, zenginlikleri tanıtabilmek ve insanımızın bu güzelliklerden yeterince yararlanabilmesi amacıyla bu festivali yapıyoruz. Çünkü her ne kadar adı Bal Festivali de olsa, balcılık ve arıcılığı teşvik için yapıyoruz ama Ağrı’ya ait zenginlikleri de tanıtmak için gayret içindeyiz." dedi.
Ağrı AK Parti Milletvekili Ekrem Çelebi ise bal noktasında marka olmaya gayret gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ağrı balı tanıtıldı. Bundan sonraki süreçte de bu markamıza sahip çıkmamız lazım. Sadece yurt içinde değil, yurt dışında da tanıtılması lazım. Bu da şunu gerektiriyor. Bir ekip şeklinde çalışırsak bundan sonraki süreçte de özellikle bal sektöründe birincilik hususunda, devletin verdiği teşviklerle ileri bir safhaya taşımamız lazım. Bundan sonraki süreçte de bilimsel olarak bu alanda sempozyumlar düzenlenerek eğitim camiasındaki hocalarımızı da buraya getirmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.
Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan ise programda yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Her ilin kendine özgü bir markası vardır. Mutlaka ürünü ile ön plana çıkan illerimiz vardır. Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay gibi illere baktığımızda bunu güzel bir şekilde yaptıklarını görüyoruz. Onun için biz Ağrı’yı mutlaka markalaştırmalıyız. Bu birinci hedefimiz olmalı.”
Ağrı Tarım, Orman ve Hayvancılık İl Müdürü Kenan Engin, “İlimiz sahip olduğu 3 buçuk milyon dekar arazisi ile bitkisel üretimde 388 bin büyükbaş hayvanı, bir milyon 122 bin küçükbaş hayvanı ile hem bölgede hem ülke genelinde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca ilimiz bulunduğu zengin bitki florası, doğallığını yitirmemiş bitki ve mera oranıyla arıcılık noktasında da önemli bir yere sahiptir. Sahip olduğumuz bu potansiyel ile toplamda 400 çiftçimiz ile 50 bin adet kovana ev sahipliği yapmaktayız.” şeklinde konuştu. (Ömer Adıgüzel - İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Tokat’ın Pazar ilçesine bağlı Ballıca Köyü’nde bulunan ve yaklaşık 3,5 milyon yıl önce oluştuğu tahmin edilen Ballıca Mağarası, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olma özelliğini taşıyor.
Binlerce yıllık tarihiyle sadece kültür, sanat ve edebiyatın değil, aynı zamanda yöresel mutfağın da merkezi olmaya devam eden, Hz. Nuh’un şehri Cizre, mutfağın en özel tatlılarından biri olan Cizre Bırınczer ile hem tarihi geçmişi hem de benzersiz lezzetiyle sofraların vazgeçilmezi durumunda
Kütahya’daki Tavşanlı Höyük kazılarında, 4 bin 500 yıl öncesine ait mermer, kemik ve topraktan yapılmış idoller bulundu. Buluntular Tunç Çağı'na ışık tutuyor.
12 bin yıllık geçmişe sahip Hasankeyf'teki Şaab Vadisi ve Küçük Saray, tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.