Doğa güzelliği ve tarihî köprüleri ile keşfedilmeyi bekleyen "Teke Deresi"

Elâzığ'ın Palu ilçesi sınırları içinde bulunan, Roma döneminden bugüne kadar üzerinde 4 köprü inşa edilen, içinde akan deresi ve Murat Nehri'ne yakınlığı ile keşfedilmeyi bekleyen Teke Deresi yetkililerden ilgi bekliyor.
Elâzığ'ın Palu ilçesi ile Beyhan Beldesi arasında bulunan, yeşilliği ve akan suyu ile görenleri cezbeden Teke Deresi, tarihi köprüleri ile de kendinden söz ettiriyor.
Roma döneminden günümüze kadar Teke Deresi üzerinde 4 köprünün inşa edildiğini, ancak Roma dönemine ait olan köprünün sadece 2 ayağının ayakta kalabildiğini belirten Sanat Tarihçisi ve Arkelog Sedat Siraçoğlu şunları ifade etti:
"Bulunduğumuz bölge Palu'nun doğu tarafında bulunan ve Teke Deresi olarak adlandırılan bölgedir. Kevank Köyünden gelen suyun Murat Nehri ile birleştiği alandır.
Burası tam bir doğa harikasıdır. Bu Doğa harikasının olduğu bu yerde karşımıza çeşitli dönemlere ait köprüler çıkmaktadır. Bu köprüler Roma döneminden günümüze kadar 4 tanedir. Hem Doğa güzelliği ile hem de tarihi geçmişiyle burası gerçekten görülmesi gereken mükemmel bir yerdir.
Burada yapmış olduğumuz çalışmalarda şu arkamda görmüş olduğunuz tek gözlü iki ayağı kalmış köprü Roma döneminde inşa edildiğini ve birkaç kez yıkılıp tekrar yapıldığını düşünüyoruz. Ama bu köprünün Osmanlı döneminde kullanıldığı kesindir, bu konuda herhangi bir şüphemiz yoktur.
Bu üzerinde oturmuş olduğum alan ise köprünün güvenliğini sağlamak için yapılmış bir derbent olduğunu düşünüyorum. Bu derbentler, yolun güvenliğini sağlayan karakollar konumundaydı. Ya da söz konusu alanın köprüye ait bir platform olarak kullanıldığını var sayıyorum. Söz konusu bu alanın yapılan yol çalışması dolayısıyla bir kısmının ortadan kaldırıldığını görüyoruz.
Bu iki önemli yapıtın yanında hemen karşımızda 1940'lı yıllarda yapılmış olan demiryolu köprüsünü görüyoruz. Altı gözlü olarak inşa edilmiştir. Hemen demiryolu köprüsünün yanında da 10 yıl öncesinden karayolları tarafından yapılmış köprüyü görüyorsunuz."
Doğa ve tarihi köprüler ile iç içe yoğrulmuş olan alanın turizme açılması gerektiğini vurgulayan Siraçoğlu, "Teke Deresi/Vadisi, dik yamaçların olduğu bir vadiden oluşmaktadır. Arka tarafı ise sarp kayalıklardan meydana gelen bir güzelliğe sahip bir mekandır. Bu vadinin kendi doğal güzellikleri ile beraber tarihi köprüleri ile değerlendirilip turizme açılması gerekmektedir. Burada herhangi bir çalışma yapılmamasına rağmen birçok turistin geldiğini hatta yaz aylarında yer bulmakta sıkıntı çekildiğini biliyoruz." dedi.
Teke Deresi'nin Palu, Kovancılar ve Karakoçan ile çevre illerden gelenlerin akınına uğradığını dile getiren Siraçoğlu, "Hem burada piknikleri yapıyorlar hem de Murat Nehri'ne girip yüzüyor ve balık yakalıyorlar. Karayolları Genel Müdürlüğünün köprü ve yolları onarma noktasında özellikle bahsini etmiş olduğum Roma dönemine ait olan bu köprünün restore edilmesini ve onun arkasında olan köprünün de aslına uygun bir şekilde tekraren yapılmasını istiyoruz. Ayrıca burada bir çevre düzenlemesinin yapılmasını yetkililerden ve talep ediyoruz" ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Şırnak Cizre'de okuma alışkanlığını yaygınlaştırmak amacıyla düzenlenen 7'den 70'e Okuyan Cizre" kitap yarışmasında, ilkokuldan yetişkinlere kadar her yaştan vatandaş kitaplarla buluştu. Proje sonunda 70 kişi ödül almaya hak kazandı.
Battalgazi ilçesinde hayırseverlerin destekleriyle 2 katlı olarak inşa edilen, 180 metrekare alana sahip olan 400 kişinin aynı anda ibadet edebileceği Evliyaoğlu Camii'nin açılışı gerçekleştirildi.
Medya eleştirmeni Mustafa Karakaş, Türkiye’de sinemanın kuruluşundan itibaren İslami değerlerin sistematik şekilde sansüre uğradığını, günümüzde ise Müslümanların medya mühendisliğiyle hedef alındığını söyledi. Karakaş, İslami camianın medya üretiminde ciddi eksiklikler yaşadığını da vurguladı.
Siirt’in yöresel tatlıları ve zengin mutfağının tanıtılması amacıyla bu yıl 4’üncüsü düzenlenen yöresel yemek yarışması, yoğun ilgi gördü.