Hobi olarak başladığı sanat mesleği oldu

Batman'da yaşayan Muharrem Fırat Kaya, lise yıllarında hobi olarak başladığı ahşap yakma - dağlama sanatını mesleğe dönüştürdü.
Lise yıllarında evini atölyeye çevirip hobi olarak ahşap -yakma dağlama sanatıyla uğraşan Muharrem Fırat Kaya, yıllar sonra icra ettiği sanatı Batman sokağında açtığı iş yeri ile mesleğe çevirdi. Kaya, hobi olarak başladığı sanatın mesleğe dönüşerek kendisine geçim kaynağı olduğunu belirtti.
Hobi olarak başladığı sanatın kendisine aş olduğunu söyleyen Kaya, "Küçük yaşlardan beri ilgi duyduğum sanat ve müzikle ilgilendim. Videolarını izledim ve bu konuda araştırmalar yaptım. İzlediğim videolardan yararlanarak kendim bir şeyler yapmaya çalıştım. Lise yıllarında Makine Ressamlık Bölümü'nü okurken, yaptığımız çizimlerin altyapılarının bana faydası oldu. Daha sonra lisedeyken Mobilya Bölümü'nde çalışarak ahşap sanatını sevmeye başladım. Lise yıllarında, döner sermaye çatısı altında, Mobilya Bölümü'nde çalıştıktan sonra ahşabı daha da sevmeye başladım. Batman Üniversitesinde Geleneksel El Sanatları Bölümü'ne gidip kendimi daha da geliştirdim." dedi.
"Bu işe ilk olarak evde başladım"
Tezhip, ebru, minyatür, çini, dokuma ve diğer sanat dallarında da çalışmalar yaptığını dile getiren Kaya, şunları söyledi:
"Bu sanatları kendi branşımla karşılaştırmayı ve ahşap ile birleştirmeyi düşündüm. Bunun yanında müzik aletlerini üretmeyi, satmayı, tamir etmeyi, bakım ve onarımına başladım. Bunların dışında da sürekli eski şeylere merak duyduğum için meşk, teşi gibi aletleri burada bulundurup biriktiriyorum. Bu işe ilk olarak evde başladım. Bir odamı atölyeye çevirdim. Zamanla yetmediği için dükkân açtım. Dükkânımda hem enstrüman tamirleri hem el sanatları işleri hem tablo üretme ve hem de müzik aletlerinin tamir, bakım ve onarımını yapıyorum." ifadelerini kullandı.
"Bazı müzik aletlerini üretebiliyorum"
Kaya, son olarak şunları kaydetti:
"Dükkânımda bazı müzik aletlerini üretebiliyorum. Erbane ve davul gibi vurmalı müzik aletlerini burada birebir üretebiliyorum. Ben herkesin hobi olarak dahi olursa evinde veya iş yerinde ya bir enstrüman çalmasını ya da bir el sanatıyla uğraşmasını isterim." (Mehmet Sait Çelik –İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Tokat’ın Pazar ilçesine bağlı Ballıca Köyü’nde bulunan ve yaklaşık 3,5 milyon yıl önce oluştuğu tahmin edilen Ballıca Mağarası, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olma özelliğini taşıyor.
Binlerce yıllık tarihiyle sadece kültür, sanat ve edebiyatın değil, aynı zamanda yöresel mutfağın da merkezi olmaya devam eden, Hz. Nuh’un şehri Cizre, mutfağın en özel tatlılarından biri olan Cizre Bırınczer ile hem tarihi geçmişi hem de benzersiz lezzetiyle sofraların vazgeçilmezi durumunda
Kütahya’daki Tavşanlı Höyük kazılarında, 4 bin 500 yıl öncesine ait mermer, kemik ve topraktan yapılmış idoller bulundu. Buluntular Tunç Çağı'na ışık tutuyor.
12 bin yıllık geçmişe sahip Hasankeyf'teki Şaab Vadisi ve Küçük Saray, tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.