Mustazaflar Cemiyeti tarafından Konya’da düzenlenen Şehitler Gecesi programında konuşan Şehit Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik, ümmetin kurtuluşunun tek çaresinin şehadete âşık bir nesil yetiştirmekte olduğunu söyledi.

Mustazaflar Cemiyeti Konya Şubesi tarafından düzenlenen Şehitler Gecesi programına katılan Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik, Şehadetin ve ölümün bir kayıp olarak algılanmaması gerektiğini belirterek, “Aksi durumda, ümmetin ne şerefi ne de izzet ve namusu kalacaktır. Bu zilletten kurtulmanın tek çaresi ise şehadete âşık bir nesil yetiştirmektedir.” dedi.

Süleyman Şah Konferans Salonunda düzenlenen Şehitler Gecesi programı Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Doğruhaber gazetesi yazarı Mehmet Zülfi Tan’ın açılış konuşmasını yaptığı programda, “Şehadet ve Şehitlik” konulu sinevizyon gösterimini yapıldı.

“Şehitler hak bir dava için Allah yolunda can verdiler”

“İnsanları davalarında, mücadelelerinde ve Allah’a ulaştırmada, onları tatmin edecek tek bir olgu varsa bu da Allah yolunda Şehit olma arzusudur.” diyen Tan, “Aramızda canını Allah yolunda seve seve feda eden öyle yiğitler var ki, bunların sadece birinin hayatını bir günde anlatmaya vaktimiz yetmez. Allah-u Teâlâ bizleri o şehitlerin yolundan alıkoymasın inşallah. Şehitler, hak bir dava için Allah yolunda can verdiler ve bugün o davalarını bize miras bıraktılar.” şeklinde konuştu.

“Onlar  i’lâyi Kelimetullah için canlarını verdiler”

Şehitlerin ardından bıraktıkları davaya sahip çıkılması gerektiğine vurgu yapan Tan, “Bizler bugün burada şehitlikten ve şehadetten bahsediyoruz ama şehitler ve şehadet için yapabileceğimiz en güzel şey, o şehitlerin arkalarında bıraktıkları davalarına sahip çıkmak ve bir adım öteye taşıyabilmektir. Eğer bunu yaparsak, Allah’ın izniyle bu şehitlerimizin kanlarını, can verdikleri davalarının bedelini bizde yerine getirmiş oluruz. Yok, sadece bunun edebiyatını yaparsak, inanın ki bu şehitler kıyamet günü her birimizden ayrı ayrı davacı olacaktır. Onlar, bir dava için, i’lâyi Kelimetullah için canlarını verdiler. Onlar, Allah’ın davası, Allah’ın dini insanlara ulaşsın diye o mücadeleyi verdiler. Eğer bizde o mücadeleye sahip çıkmazsak, o zaman bu şehitlerin huzuruna çıkacak bir yüzümüz olmaz.” İfadelerini kullandı.

“Bütün peygamberlerin arzu ve isteğiydi şehadet”

Günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yapan Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik ise insanların en şereflileri olan Peygamberlerin dahi Allah yolunda şehit olmayı arzuladıklarını söyledi.

Çelik, “Bütün peygamberler, dünya mertebesi bakımından en yüce mertebeye sahip oldukları halde, Allah yolunda savaşıp şehit olmayı arzulamışlardır. Nice peygamberler vardır ki, beraberindekilerle bu uğurda ne bir bıkkınlık gösterdiler ne yıldılar ne de korktular. Hz. Âdem’den Hz. Muhammed aleyhisselama kadar bütün peygamberlerin arzu ve isteğiydi şehadet.” ifadelerini kullandı.

“Eğer şehadete âşıksak muhakkak o bizi bulur”

Şehadetin bir aşk meselesi olduğunu belirten Çelik, “Layık olana, âşık olana Allah-u Teâlâ veriyor şehadeti. Şehadet aşkıyla yanıp tutuşana, Allah-u Teâlâ şehadeti verir. Öyle diyor Konya’nın velisi Mevlana; ‘Aşk davaya benzer, cefa çekmekte şahide.’ Şahidin yoksa kazanamazsın. Şahit ispat ister, eğer şahidin varsa şehit olursun, şahidin yoksa şehitlik kolay değildir. Şehit Muhsin üzerine bir şiir yazmıştı şair;

Ey Muhsin! Tarifler az gelir sana,

Yiğit mücahit âşık Kuran’a,

Şehadet ödülü layık olana, 

Kurşunlarla gelir Çınar yolunda.

Evet, eğer şehadete âşıksak muhakkak o, bizi bulur. Kimini Çınar yolunda bulur, kimini Bağdat’ta bulur, kimini Keşmir’de, kimini Konya’da kimini Diyarbakır’da bulur. Kimini darağacında kimini de kurşunlarla bulur ama muhakkak bulur.” şeklinde konuştu. 

“Çare şehadete âşık bir nesil bir gençlik yetiştirmek”

Asrısaadetten ve İslam ordularında şehit olanların vasıflarından örnekler veren Çelik, annelere şöyle seslendi:

“Sahabeleri ve şehitleri yetiştiren sizlersiniz, siz değerli annelersiniz. Siz, çocuklarınızı bu aşkla yetiştirirseniz o zaman, İslam davası her zaman yüksek kalacaktır. İslam sancağı ve bayrağı asla yere düşmeyecektir. Ama bizler şehadeti ve ölümü kayıp olarak algılarsak, bu şekilde evlat yetiştiremezsek ne izzetimiz kalacak ne vatanımız kalacak, ne toprağımız kalacak ne de namusumuz kalacak. Bütün bunların hepsinin muhkem olmasını istiyorsak çare, şehadete âşık bir nesil, bir gençlik yetiştirmemiz olacaktır.”

Program Ferit Akkuş tarafından okunan Dua ile sona erdi. (İLKHA)