Siirt'te baharın gelişiyle birlikte yüksek kesimlerde yetişen ve birçok hastalığa şifalı kenger, Soryaz, Kari bitkileri, tezgâhlardaki yerini aldı.

İlkbahar mevsiminde köylüler tarafından toplanan ve şifalı olduğuna inanılan kenger, Soryaz, kari (yılan yuvası otu) ile peynirde kullanılan sirik gibi bitki türleri piyasaya çıktı.

Baharın gelişiyle birlikte dağlarda yeşeren şifalı otları toplayarak tezgâhlarında satan vatandaşlar, ailelerinin geçimini sağlamaya çalışıyor. Dağların yüksek kesimlerinde yetişen kenger, Soryaz, kari (yılan yuvası otu) gibi otları toplayarak çarşı merkezinde tezgâhlarında satışa sunan vatandaşlar, müşterilerinin ilgisinden de memnun olduklarını söyledi.

"Siirtliler tarafında tüketiliyor ve sağlığa çok faydalı"

Muzaffer Ulu

Kenger, Soryaz, kari (yılan yuvası otu) gibi senede bir defa çıkan bitkilerin baharın gelişiyle Siirtliler tarafından büyük bir rağbet gördüğünü ifade eden Muzaffer Ulu, "Peynir otu Sirik, kenger, Soryaz, kari gibi şifalı bitki türleri Siirtliler tarafında tüketiliyor ve sağlığa çok faydalı. Kenger tansiyon ve şeker hastalığına iyi geldiği biliniyor. Pişirmeden de yenilebilir, yumurtalı, etli de yapılabilir, kişinin zevkine kalmış bir durumdur." bilgisini paylaştı

"Bu bitki için gidip te geri dönmeyen hayatını kaybeden insanlar var"

Özellikle Soryaz bitkisinin yüksek kayalıklarda toplanan bir bitki olduğunu ve onu toplamak için birçok insanın hayatını tehlikeye attığını ifade eden Ulu, "Bazı insanlar fiyatı neden pahalı? Basit bir bitki diye alaya alıyorlar ama bu bitki için gidip te geri dönmeyen insanlar var. Bizim köyde bu bitkiyi toplarken düşüp hayatını kaybedenler var. Bir demet toplayıp akşam evde pişirmek için gidip geri dönmemişler. Toplanmasında büyük bir heyecan var. Ispanak gibi yumurtalı yapılır, bulgurla da yenilir. Çok şahane bir lezzeti var. Onun haricinde de katmeri yapılır."

"Eskiden şeker tansiyon hastalıkları var mıydı? Hayır, sonradan çıktı"

Bu tür bitkilerin doğal ve şifalı olduğunu, herkesi tanıyıp kullanması gerektiğini ifade eden Ulu, "Eskiden şeker, tansiyon hastalıkları var mıydı? Yok, sonradan çıktı. Mesela Kari bitkisi çok güzel çorbası olur. Çok faydalı bir bitkidir, bunu yapmasını bilen faydasını görecektir. Bu tür şifalı bitkiler Siirt dağlarında çokça bulunur ama bilen, tanıtan yok. 1995'ten bu yana şifalı bitkilerle uğraşıyorum. Baharın gelişiyle birlikte 6'ıncı aya kadar bu işi yapıyoruz. Bu bitkiler köylülerin ekmek kapısıdır. Bir köylü gidip topladığında ve ben de ondan aldığımda birbirimize fayda sağlamış oluyoruz." ifadelerini kullandı.

"Bu bitkiler hem benim he de köylülerin ekmek kapısı"

Kenger, Soryaz, kari gibi şifalı bitkilere büyük bir rağbet olduğunu ifade eden Ulu, "Eskiden milletimiz bu bitkilerin tadını bilmiyordu. Sadece köylüler biliyordu. Şimdi yavaş yavaş halk bunları öğrenmeye başladı. Hatta bazı insanlar gelip bu nedir? Diye soruyor. Biz onlara ürünü tanıttıktan sonra bir tane alıyor, gelecek sefere de 5-10 kilo alıyor, derin dondurucuya atıyor. Bizim de ekmek kapımız oluyor. Ekmeğimizi buradan çıkarıp çocuklarımızın rızkını kazanıyoruz. Bir biberin kilosu 30-40 lira ama biberi her gün, bu bitkiyi ise yılda bir kez yiyorsun. Bu bitkilerin tüketilmesi gerek, vücuda çok iyi geliyor, tabi bilirse, bilmezse zaten tüketmeyecektir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)