Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Adana İl Temsilcisi ve gazeteci Kurtuluş Kılınç, israilin Gazze’de gazetecileri hedef almasının uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu belirterek “Mazlumların sesine ses olmak bizim mesleki ve insani görevimizdir. Susarsak yarın aynı zulüm bize de ulaşır.” dedi.

Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Adana İl Temsilcisi Kurtuluş Kılınç, Gazze’de sivillere ve gazetecilere yönelik saldırıların tüm dünyanın gözü önünde gerçekleştiğini söyledi.

Kılınç, yıllardır süren işgal ve katliamların, canlı yayınlarla tüm dünyaya gösterildiğini belirterek son günlerde 6 gazetecinin görevleri sırasında şehit edildiğine dikkat çekti.

Gazetecilerin, yaşananları dünyaya doğru ve tarafsız aktarmaya çalıştığını ifade eden Kılınç, çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve hastaların hedef alınmasının insanlık dışı olduğunu vurguladı.

Uluslararası hukukun hiçe sayılması ve yeterli tepkinin gelmemesinin endişe verici olduğunu dile getirerek mazlumların sesine ses olmak ve Filistin-Gazze davasını paylaşmak için gazetecilerin sorumluluk üstlendiğini söyledi.

Kılınç, susmadan, korkmadan siyonizme karşı mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.

“Bütün dünyanın gözü önünde soykırım yapılıyor”

İşgalci siyonist rejimin yıllardır süren işgal ve saldırılarına dikkat çeken Kılınç “Bütün dünyanın gözü önünde bir soykırım yapılıyor. Bir halka yönelik toplu katliamlar canlı yayınlarla gerçekleşiyor. Maalesef hiçbirimiz buna karşı ciddi bir şey yapmıyoruz. Olanları sadece izlemekle yetiniyoruz.” ifadelerini kullandı.

"Yalnızca mesleğini icra eden insanların kasıtlı olarak katledilmesi dehşet vericidir"

Gazze’de son olarak 6 gazetecinin saldırılarda şehit edildiğini hatırlatan Kılınç “Açlıktan ölen çocukları, kadınları, yaşlıları ve hastaları düşündüğümüzde, gazetecilerin de hedef alınması maalesef şaşırtıcı olmuyor. Ancak asıl dehşet verici olan, uluslararası hukuku hiçe sayarak, yalnızca mesleğini icra eden insanların kasıtlı olarak katledilmesidir.” diye konuştu.

“Savaşlarda gazetecilere saygı vardı”

Savaş muhabirlerinin geçmişte yaşadığı tecrübeleri aktaran Kılınç “Savaş ortamlarında taraflar gazetecilerin bulunduğu bölgelere dikkat ederdi. Ancak bugün israil, çocuklara, hamile kadınlara, hastalara ve sivillere yaptığı zulmün aynısını gazetecilere de yapıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Gerçeklerden korkuyorlar”

Gazetecilerin yaşananları dünyaya aktardığını vurgulayan Kılınç “israilin istemediği şey tam olarak budur. Çünkü gerçekler paylaşıldığında dünya kamuoyundan tepki gelir. Bu yüzden gazetecileri susturmak istiyorlar. Oysa oradan gelen her görüntü, zulmün durdurulması için büyük önem taşıyor.” şeklinde konuştu.

“Siyonizme karşı topyekûn mücadele şart”

Siyonizmin küresel ölçekte ticari ve siyasi ağlarla güçlü olduğunu belirten Kılınç “Bunu kırabilmemiz için hep birlikte, hiçbir şekilde susmadan, korkmadan, geri adım atmadan Filistin ve Gazze davasını bütün insanlıkla paylaşmamız lazım. Siyonizm kendi üzerine düşeni yapacaktır, biz de yapmalıyız.” dedi.

“Büyük israil projesi Türkiye’yi de hedef alıyor”

israilin sözde başbakanının ‘büyük israil’ ideolojisine sahip çıktığını hatırlatan Kılınç “Vadedilmiş Topraklar içinde Türkiye’nin bazı bölgeleri de var. Bu nedenle halklarımız ve hükümetlerimizle güçlü bir şekilde ses vermeli, siyonizmle mücadele etmeliyiz.” uyarısında bulundu.

“Daha yüksek sesle konuşmamız gerekiyor”

Zulmün sonsuza kadar süremeyeceğini dile getiren Kılınç “Tünelin ucunda ışık göründü. Allah’ın izniyle çok yakında zafer Gazzelilerin olacak. Özgür Filistin bayrağı altında Mescid-i Aksa’da namaz kılacağız. İşte bunun için susmamamız, daha yüksek sesle konuşmamız gerekiyor.” dedi. (İLKHA)