Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından, Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Harabe Mahallesi'nde Kutlu Doğum etkinliği düzenlendi.

Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından, Çınar ilçesine bağlı Harabe (Xerabe) Mahallesi'nde "Vahdet ve Kardeşlik rehberi Hz Muhammed" temasıyla düzenlenen Kutlu Doğum etkinliği coşkuyla gerçekleştirildi.

Etkinlik için günler öncesinden hazırlık çalışmaları yapan Peygamber Sevdalıları, Kutlu Doğum'a özel hazırlanan Hz. Muhammed'in hayatını anlatan kitap mahalledeki her eve ulaştırıp hediye ederek, Xerabe halkını mevlit programına davet etti.

Sabahın erken saatlerinden itibaren platformun kurulduğu alanda, tevhid bayrakları, flamalar ve üzerinde Peygamber Efendimiz ile ilgili yazılmış sözlerin bulunduğu pankartlarla donatıldı. Etkinlikten saatler öncesinden alana akın eden kadın ve erkekler için ayrı yerler belirlendi. Etkinlik için bekleyen köylüler, okunan marşlar eşliğinde sık sık tekbirler getirerek, beraberlerinde getirdikleri bayrak ve flamaları dalgalandırdı.

STK temsilcileri, bölgenin tanınmış âlim ve kanaat önderleri ile İslami davadan yıllardır zindanda olanların ailelerinin de katılım gösterdiği Xerabe Kutlu Doğum etkinliği, Molla Rıdvan Erolu'un Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Okunan Kürtçe mevlide alanı dolduran kalabalık da salâvatlarla eşlik etti. Yer yer duygusal anların da yaşandığı mevlidin okunmasından sonra sahneye çıkan özlem Ajans sanatçılarından Ferdi Kalkan, İbrahim Akbaş ve Çetin Yağız Hz. Muhammed'in üzerine bestelenen ilahi ve ezgiler seslendirdi.

Programda Kürtçe bir konuşa yapan Molla Münir Şanlı, Hz Muhammed'in örnek kişiliği ve şahsiyeti hakkında demeçler vererek bir vahdet adamı ve lider olarak peygamberi anlattı.

Nisan ayı denince akıllara artık Hz. Muhammed (SAV)'in geliyor

Nisan ayı denince akıllara artık Hz. Muhammed'in geldiğinin söyleyen Şanlı, "Malum Nisan ayı denince Hz. Muhammed akla geliyor, Hz. Peygamberin ahlakından bahsetmeden önce şunu belirtmek istiyorum. Allah bizi neden yaratmış, bu dünya hayatı, ömür nedir, biz ne amaçla yaratıldık. İnsan hayatı sadece yemek-içmekten, güzel elbiseler giymekten, mal, makam para toplamaktan, evlenip çocuk sahibi olmaktan mı ibaret? Kesinlik ile bunlar için değil, Allah bizi yarattı, bize şekil verdi. Biz onun için varız. Yaratılışımız, ölümümüz, kalkmamız, oturmamız bütün hayatımızı kendisi için yarattı, bunun hesabını yapmalıyız. Bazıları çıkmış diyor ki ‘insan özgürdür', hayır kesinlikle Müslüman'ın böyle bir hayatı olamaz. Böyle bir hayatı ancak hayvanlar yaşar, hayvanlar özgürdür. Allah'u Teâlâ bizleri yaratıp bu dünyaya gönderdi, O'na kulluk ve ibadet edelim diye." dedi.

"Hz. Muhammed davasını rahat anlatamadı"

Hz. Muhammed'in İslam dinini anlatırken büyük sıkıntılar yaşadığını belirten Şanlı, "Hz. Muhammed davasını öyle rahat anlatamadı. O'na karşı çıkan, düşmanlık edenler çıktı. Hz. Muhammed'e, ‘yeni bir din getirdin, babalarımızın adet ve göreneklerini kötülüyorsun, aramıza yeni bir şey getirdin, bizleri birbirimize düşürdün' dediler. Ama Resulullah (SAV) onları dinlemedi, onlara bir kıymet vermedi. Ne yaptılar Hz Muhammed'e eziyet ettiler, onun başına toprak attılar, Kâbe'yi tavaf etmesini engellemek için yoluna diken attılar, namaz kıldığı esnada sırtına deve bağırsağı ve kemik bırakarak eziyet vermeye çalıştılar. Bunun dışında O'na iftira attılar, sihirbaz, kâhin dediler. Mekke'de kurulana çadırları ziyaret edip İslam'ı tebliğ ettikten sonra, amcası Ebu Leheb o çadırlara gidip, O'nu yalanlıyordu." ifadelerini kullandı.

Hz Muhammed'in yakınları tarafından da büyük sıkıntılar yaşadığını ifade eden Şanlı, "Hz Muhammed davasını anlatmak için girdiği 14 çadırdan kovulmasına rağmen 15'inci çadıra girerek yine İslam'ı anlattı. Hiçbir zaman davasını anlatmaktan geri durmadı, halinden şikâyet etmedi. Evet, 15'inci çadıra girince karşısına kim çıktı, Medineliler çıktı. O'na iman ettiler, davasını kabul ettiler. Bu şekilde İslam davası Medine'ye taşındı." şeklinde konuştu.

‘Kadın gerçek değerini İslam ile buldu'

Kadın gerçek değerinin İslam ile bulduğunun altını çizen molla Münir, "Mekkeliler kızlara değer vermediğinden dolayı kızlarını diri olarak toprağa gömüyordu, bayanlar adeta birer hayvan gibi alınıp-satılıyordu. Fakat Resulullah geldi ve ne dedi, ‘kim 3 kızını İslam terbiyesi ile büyütürse, bu onun ile cehennem arasında perde olur' dedi. Başka bir hadisinde, cennetin annelerin ayakları altında yazılı olduğunu belirtti. Resulullah kızı Fatma gelince, O'nu karşılar ve hürmet gösterirdi. Hz. Resulullah kadına bu değeri verdi. Üstad Bediüzzeman kadınların peygamber olarak gönderilmediğini, fakat peygamberleri yetiştirenlerin anneler olduğunu ifade ediyor." diyerek konuşmasını sonlandırdı.

özlem Ajans Sanatçıları ilahilerini seslendirmesinin ardından, program Molla Bahattin Demirel'in yaptığı dua ile sona erdi. (Vedat Aydın-İLKHA)