İzzeddin Kassam Tugayları tarafından başlatılan "Aksa Tufanı" operasyonunun bazı sosyal medya mecralarında itibarsızlaştırılmasına tepki gösteren STK temsilcileri, artık kınama ve sözlerin eyleme geçme vaktinin gediğine dikkat çekti.
Siyonist işgal çetelerinin yıllardır Filistin'de yaptığı katliam ve zulümlerin ardı arkası kesilmiyor. İşgalciler, bir yandan Müslümanları Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırmaya çalışırken bir yandan da Gazze'yi adeta açık cezaevine çevirmiş durumda.
İzzeddin El-Kassam Tugayları'nın başlattığı "Aksa Tufanı" operasyonu sonrası bozguna uğrayan işgalci çeteler, havadan ve karadan Gazze'ye saldırmaya başladı.
Mescid-i Aksa davasının bir ırka veya kavme hasredilemeyecek kadar şümullü bir dava olduğunun altını çizen Yetimler Vakfı Siirt Temsilcisi Bülent Yüksek, Kudüs'ün Allah'ın Müslümanlara emanet ettiği kutsal bir belde olduğuna vurgu yaptı.
"Filistin meselesine HAMAS'ın meselesi olarak bakarsak biz bu olayı anlamamışız demektir"
Yetimler Vakfı Siirt Temsilcisi Bülent Yüksek
Ülkemizde ve birçok İslam ülkesinde Mescid-i Aksa'nın işgalinin bir ırkın sorunu olarak lanse edilmeye çalışıldığını ifade eden Yetimler Vakfı Siirt Temsilcisi Bülent Yüksek," Burada bilinçli bir siyonizm algısı yapılmaya çalışılıyor. Mescid-i Aksa meselesi sadece Arapların, Türklerin, Kürtlerin ve diğer kavimlerin meselesi değildir. Burası Allah'ın bize emanet ettiği kutsal bir beldedir. Peygamber Efendimiz, Hazreti Ömer, Selahaddin Eyyubi de bize bunu gösteriyor. Göz nurumuz gibi bakmamız gereken bir beldedir. Bizim için Peygamber Efendimiz'in (Sallallahu Aleyhi Veselem) miraca yükseldiği, Hazreti Ömer'in fethettiği ve Selahaddin Eyyubi'nin gece gündüz uyumadığı, gülmediği yerlerden biriyken bugün maalesef içimizde kendini Müslüman addeden bazıları 'Bize ne!' diyebiliyor. Bu o aradaki Müslümanları ciddi bir şekilde üzüyor. Bu olaya HAMAS'ın meselesi olarak baksak biz bu olayı anlamamışız demektir. israil, 1948'den bu yana insanları açık bir cezaevine hapsetmiş, istediği gibi elektriğini, suyunu, gıdasını kesiyor ve bu insanları açlıkla terbiye etmeye çalışıyor. Bu adamlara 'Siz neden tepki gösterdiniz, füze attınız, eylem yaptınız?' deme cüretinde bulunmamamız lazım." diye konuştu.
75 yıldır siyonist işgalci çetelerin Filistin'e uygulamış oldukları abluka neticesinde Filistinlilerin kendi canlarını muhafaza etmek, ümmetin namus ve şerefi Mescid-i Aksa'yı korumak için "Aksa Tufanı" operasyonunun başlattığını belirten DİVA-SEN Yönetim Kurulu üyesi Musa Doğrusever, Filistinli mücahitlere destek verdiğini ve bu operasyonun durup dururken başlamadığına dikkat çekti.
"Son günlerde sosyal medyada 'Aksa Tufanı' hareketiyle ilgili çok kirli haberler yer alıyor"
DİVA-SEN Yönetim Kurulu üyesi Musa Doğrusever
Doğrusever, "Filistinliler yıllardır bir ambargonun içerisindeler, kapıları kapatılmış, kendilerine enerji, gıda verilmiyor. Sağlık hizmetleri de durmuş vaziyetteydi. Bunun neticesinde kardeşlerimiz her gün o acıyı yaşayacaklarına başları dik bir şekilde 'Aksa Tufanı' operasyonunu başlattılar. Bu operasyonu destekliyoruz çünkü haklılar, son günlerde sosyal medyada bu hareketle ilgili çok kirli haberler yer alıyor. 'Neden HAMAS böyle bir saldırıyı gerçekleştirdi?' şeklinde Müslümanları provoke etmek amaçlı bir algı oluşturulmaya çalışılıyor." dedi.
"Bu kınama ve açıklamalar yetmez, Müslümanların bir an önce harekete geçmeleri gerekiyor"
İşgalciler Müslümanları katlederken, dünya buna kör ve sağır kesilirken HAMAS'ın yapmış olduğu 2 saatlik operasyonun hemen ardından tüm küfür devletlerinin bir araya gelerek kınama mesajlarını yolladıklarını ve destek açıklamaları yayımladıklarını kaydeden Doğrusever, "Ellerinden gelen her türlü imkânı israil için seferber ettiler. Müslümanlardan sadece cılız 2-3 kınama mesajları geldi ama bu kınama ve açıklamalar yetmez. Müslümanların bir an önce harekete geçmeleri gerekiyor. 1 buçuk milyar Müslüman olmakla övünüyoruz, karşımızda 7-8 milyonluk bir israil var ama bizler bu kadar çoğunluk olmamıza rağmen İslam ülkeleri olarak harekete geçip israili susturamıyoruz." ifadelerini kullandı
"Siyonistler bizim eylemden öteye gitmediğimizden dolayı katliamlarına devam ediyorlar"
Diyanet-Sen Siirt Şube Başkanı Hamit Evin
Siyonist işgalcilerin her canı istediğinde katliamlarına devam ettiğini ifade eden Diyanet-Sen Siirt Şube Başkanı Hamit Evin, artık kınama, eylem ve basın açıklamalarının ötesine geçilmesi gerektiğini, İslam ülkelerinin birleşip müdahale etmelerinin vaktinin geldiğini söyledi.
Evin," Siyonistler katliamlar yapıkça STK temsilcileri ve halk olarak meydanlara inerek kınama, basın açıklaması, eylem yapıyor, sloganlar atıyoruz. Siyonistler de 'Ben katliama devam edeyim sen eylem yap, ben bomba atayım sen protesto yap fazla ileri gitme!' diyor. Siyonistler, daha fazla ileriye gitmediğimiz için katliamlarına devam ediyorlar. Bir STK temsilcisi olarak İslam ülkelerine sesleniyorum; Ey! Devlet başkanları artık açıklamanın ötesine geçmenin vakti geldi. Eylemleri icraata geçirelim, Amerika savaş gemisini destek için gönderiyorsa bizler de destek gönderelim, eğer bunu yapamıyorlarsa kapıları açın bizler gidelim. Peygamber Efendimiz diyor ki, 'Müslümanlar ile yahudiler arasında savaş çıkacak, Müslümanlar yardıma gidecek galip gelecekler.' Belki gün bugündür. Sosyal medyada HAMAS'ın neden operasyon düzenlediği sorgulanıyor. Kimse Müslümanların katledildiğini görmek istemiyor." şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte inşaat işçileri, kötü hava koşullarından dolayı fazla çalışamadıklarını belirterek, kışın çalışma koşulları hakkında ifadelerini aktardılar.
İslam'da yardımlaşma anlayışı ve dayanışmanın önemini anlatan İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Mehmet Ali Altun, günümüzde insanların birbirlerine yardımcı olmaya ve iyiliği yaygınlaştırmaya büyük bir ihtiyacın olduğunu söyleyerek önemli tavsiyelerde bulundu.
Festival ve konser adı altında özellikle gençliğin ifsada sürüklendiğini vurgulayan Molla Abidin Er, yapılan bu ifsat etkinliklerinin, gençlerin ahlaki değerlerini zayıflatıp ahlaksızlığa sürüklediğini belirtti.
Cizre İlçe Müftülüğü Vaizi Abdullah Gökalp, kumarın gençleri ve aileleri yok ettiğini, çözümün Kur’an ve sünnete dönmek olduğunu belirterek, "Kumar bağımlılığı, son yıllarda yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal bir tehdit haline gelmiş durumda." dedi.