Kış aylarında sıklıkla görülen hastalıklara yakalanmadan önce bitkisel içeceklere ağırlık verilmesi tavsiyesinde bulunan aktarlar, bitkisel içeceklerin vücut direncini artırarak bağışıklığı güçlendirdiğini söyledi.
Kış aylarında sıklıkla görülen grip, nezle, öksürük, boğaz tahrişi gibi hastalıklara yakalanmadan önce vücut direncinin artması ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için bitkisel içeceklere ağırlık verilmesi önerisinde bulunan aktarlar, hastalığa yakalandıktan sonra iyileşmek için kullanılan faydadan çok zarar verdiğini söyledi.
“Bitkilerin hasta olunmadan önce kullanılması gerekir”
Kış aylarında sıkça rastlanılan hastalıklara yakalanmadan önce bitkisel içeceklerin içilmesinin önemine vurgu yapan aktar Adem Yönten, “Toplumumuzda ‘Bitki çayı içeyim, hemen iyileşeyim.’ şeklinde yanlış bir düşünce vardır. Şifalı bitkiler hasta olunmadan önce tüketilmelidir ki vücudun direncini artırsın, bağışıklık sistemini güçlendirsin. Yoksa hastalandıktan sonra o virüsü atabilmek için bitkinin çok da bir etkisi olmaz. Bitkilerin, hasta olunmadan önce kullanılması gerekir ki mevsimsel hastalıklara karşı vücut direnç kazansın.” dedi.
“Halkımızın bizlere uğramasını bekliyoruz”
Bitkilerin, vücuda girecek olan mikroplara karşı bağışıklık sistemini güçlendirdiğini belirten Yönten, “Tarçın, ıhlamur, zencefil, kış çaylarımız vesaire bunlar bu tür hastalıklara karşı büyük bir kalkan oluşturmaktadır. Bağışıklık sisteminde sağlam bir duruş sağlar, güçlendirir. Bu yüzden, özellikle kış aylarında halkımızın bizlere uğramasını bekliyoruz. Kış çayı dediğimiz bitki karışımı, 23 farklı bitkiden oluşur ve vücuttaki iltihabı dışarı atar. En çok tutulan bitki çaylarından biridir. İçerisinde zencefil, ıhlamur, tarçın, ekinezya, zeytin yaprağı mevcut.” şeklinde konuştu.
“Bal bağışıklık sistemini güçlendirir”
Kış aylarında vücut direncinin muhafaza edilmesinde bal kullanımının önemine değinen Mesut Elasan ise “Bal, başlı başına bir antibiyotiktir. Balı ister çaya, ister süte, ister yoğurda katarak her şekilde tüketebilirsiniz. Bal, bağışıklık sistemini güçlendirir, vücudun direncini arttırır, hastalıklara bir nevi kalkan olur. Balın tüketilmesini tavsiye ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Bal alırken sağlığımızdan da olmayalım”
Piyasada bal adıyla satılan ancak bal ile hiçbir alakası olmayan imalat mamulü ürünleri alanların sağlıklarıyla oynadıklarına vurgu yapan Elasan, “Bilinçli tüketici olmak lazım. Her yerden bal alınmıyor. Genellikle batı tarafından yapay bal dediğimiz, glikozla üretilmiş sözde ballar var piyasada. Kilosunu 2.50 TL'ye mal edip bal niyetine satıyorlar. Tüketici, bal alacağım derken sağlığından olmamalı. Sağlıklı olmak için bal alırken sağlığımızdan olmayalım, balı tanıdığımız esnaflarımızdan alalım.” dedi. (Yunus Tuğrul-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından 5 Mayıs Pazar günü düzenlenecek olan "Cihad Önderi" Hazreti Muhammed" temalı Mevlid-i Nebi etkinliği için yapılan hazırlıklarda son aşamaya gelindi.
Teknoloji çağında akıllı telefonlar ile çok fazla meşgul olan öğrenciler için bu durumun dezavantaj oluşturduğunu belirten uzmanlar, akıllı telefonların okullara sokulmaması ile ilgili tedbirlerin alınması gerektiği tavsiyesinde bulundu.
Kudüs’te siyonist işgal rejimi tarafından şehid edilen Hasan Saklanan için Şanlıurfa'daki yerel yönetimlere çağrıda bulunan STK temsilcileri, Şehid Saklanan'ın unutturulmaması için bazı girişimlerde bulunacaklarını dile getirdi.
Maltepe L Tipi Cezaevi'nde darp edildikten sonra vefat eden Filistinli gencin ailesinin hukuk mücadelesini takip eden Avukat Gülden Sönmez, Nebil Hasan'ın ölümüne sebep olan her kim olursa olsun konumuna bakılmaksızın yargılanıp ceza alması gerektiğini söyledi.