Okulların tatil olmasıyla beraber başlayan Yaz Kur’an Kursları Şanlıurfa’da manevi bir hava oluştururken, müftüler ve âlimler ailelerden çocuklarını camiye göndermelerini istediler.

Diyanet İşleri Başkanlığınca "Gel Bu Yaz Kur'an'ı Gönlüne Yaz" temasıyla başlatılan Yaz Kur'an Kursları Şanlıurfa'da manevi bir hava oluştururken, ilçe müftüleri ve medrese âlimleri İLKHA'ya yaptıkları değerlendirmede caminin ve Kur'an kurslarının önemine değindiler.

Haliliye ilçesinde toplam 347 cami ve mekânda 508 görevliyle Kur'an'ı Kerim dersi verildiğini söyleyen İlçe Müftüsü İbrahim Halil Okulu, Milli Eğitime bağlı 5 anaokulunda da 4-6 yaş grubu çocuklara Kur'an dersi verildiğini belirtti.

Okulu, "Yazın adeta bir evladımıza dini anlamda güzel bir kelime anlatmak için seferberlik ilan ediyoruz. Vatandaş ve velilerimizden de ricam evlatlarımıza bu anlamda ödüllendirme usulüyle camiye gitmelerini tavsiye etsinler. Camiye ve Kur'an kurslarımıza gelsinler. Velilerimiz pişman olmayacaktır. Çocuklarımız büyüdükleri zaman o camiden aldıkları feyizle, güzel bilgilerle hayatları bir başka olacaktır." dedi.

Çocukların camilerde çok güzel hasletler kazandığını dile getiren Okulu, "Camide Kur'an'ı Kerim dışında diyanet işlerinin hazırladığı 2 kitap var. Bu kitaplardan birçok şey öğretiliyor. İbadet bölümlerinde yemek yeme adabı, camiler bölümünde namaz kılma, oruç vs. gibi bilgiler veriliyor. En önemlisi de evlatlarımıza burada çok güzel hasletler kazandırıyoruz. 'Hasta ziyaret etmenin sevabı ne kadardır, bir Müslümanın cenazesine katılmak ne kadar sevaptır' gibi bilgilerle çocuklarımızı şimdiden hazırlamamız lazımdır. Kısacası bir Müslümana lazım olacak tüm bilgiler yer alıyor." diye konuştu.

Suriyeli çocuklar hakkında da konuşan Okulu, "Şanlıurfa'da olmamız hasebiyle Suriyeli kardeşlerimiz buradalar. Elimizden geldiği kadar barınmalarına ve içmelerine katkıda bulunuyoruz. Bu duyguları küçük yaştan itibaren çocuklara da vermek lazımdır. Bu sebeple kitaplarda çocuklara ensar ve muhacir kardeşliği duygusunu aşılıyoruz." şeklinde konuştu.

Kur'an kurslarında karma eğitimin olmadığını söyleyen okulu, "Yıl içinde açtığımız kurslarımızda yaş tahdidi yapılmadan, ister 60 yaşındaki bir bayan, ister 10 yaşındaki bir kız öğrenci gelebilir. Hiçbir kursumuzda karma eğitim yoktur. Erkekler için açılmış bir yer ise erkekler, kızlar için açılmışsa kızlar için eğitim veriliyor. Bazı camilerimizde imamlarımız kızları ayrı bir köşede oturtulmak şartıyla okutuyor. Kesinlikle erkeklerle kızlar birbirine karışmadan eğitim ve öğretim vererek devam ediyoruz. Sabah saat 09.00'da kurslarımız başlıyor. Her gün toplamda 3 saat eğitim veriliyor. Kurs sonunda herkes kursa geldiği için çok memnun olacak ve bize dua edecekler." ifadelerini kullandı.

"Kurslarımızı hafta da beş gün veriyoruz. Cumartesi ve Pazar günleri de çalışan kardeşlerimiz için ayrı bir talep gelirse hazırız hemen de açarız." diyen Okulu, son olarak şunları söyledi:

"Bizim kurs açma konusunda hiçbir sıkıntımız yoktur. Eğitim-öğretim uygun neresi varsa orayı kursa çeviriyoruz. Bu hususta vatandaşlarımızın da hassasiyetine de teşekkür ederiz. Vatandaş gelip bize müracaat ederek boş bir dairenin olduğunu bunu yaz aylarında çocuklar okusun diye 2 aylığına veriyorum diyor. Gidip bakıyoruz eğer eğitim-öğretime uygunsa hemen bir levha koyarak o mahallenin çocuklarını getirttirip dersler veriyoruz. Ayrıca Haliliye ilçemizde yatılı bölge Kur'an kurslarımız da var. Her sene bu yatılı Kur'an kurslarımızda hafız mezun ediyoruz. Tabi bu yetmiyor. Bayanların da hafızlık yapmaları için bir ihtiyacımız vardı. Konuklu Beldesi tarafında hayırsever bir kardeşimiz 100 tane kız öğrencimizin yatılı olarak hafızlık yapabileceği bir Kur'an kursu yapıyor. Yanı başında da güzel bir camisi olacaktır. Biraz daha ileride 100 kişilik yatılı erkek öğrenci kursu yapmayı planlıyoruz. Bu konuda katkı sağlayan kamu-kuruluşlara ve hayırseverlere çok teşekkür ederim."

Eyyübiye ilçesinde toplam 240 Cami ve diğer mekanlar olmak kaydıyla 460 yerde Kur'an'ı Kerim dersi verildiğini söyleyen Eyyübiye Müftüsü Adem Dobur ise bunlarla birlikte 460 görevli personelin hizmet verdiğini söyledi.

"Caminin kendisine has manevi bir gücü var"

Dobur, "Eyyübiye ilçemizde bulunan köy ve beldeler dâhil yaklaşık 240 camimiz var. Bu camilerimiz yaz Kur'an kursları açıldı. Bu camilerle beraber belediyemize bağlı kültür merkezleri, gençler merkezleri, kadın destek merkezleri gibi uygun yerlerde toplam 460 kadrolu ve geçici görevli arkadaşımız bu Kur'an kurslarında görev yapmaktadır. Yaz kurslarımızı çok önemsiyoruz. Birçok çocuk ve insanımız sadece bu yaz kursu münasebetiyle camiye gelmiş olabiliyor. Bundan dolayı bu yaz kurslarını çok önemsiyoruz. Çünkü camiye ve Kur'an kursuna gelen çocuğumuz sadece Kur'an'ı Kerim okumayı öğrenmiyor. Aynı zamanda cami, cemaat ve namaz kılma ile tanışıyor. Caminin o manevi havasını teneffüs ediyor. O çocuğun zihin dünyasında büyük etkiler bırakıyor. Biz buna inanıyoruz. Çünkü caminin kendisine has manevi bir gücü var. Çocuk o havayı teneffüs ederek büyümüş oluyor. Halkımızın ve ailelerimizin de önemsemesini bekliyoruz." ifadelerine yer verdi.

Kursların yaz münasebetiyle sabah verildiğini söyleyen Dobur, "Kur'an kurslarımız gün boyu hizmet vermektedir. Ama sıcak yaz münasebetiyle genelde sabah ile öğle arasında veriliyor. öğleden sonra da ders verdiğimiz kurslarımız vardır. Yani haftanın 5 günü bu kurslarımız devam etmektedir. Kurslarımızda elifba kitabını öğrencilerimize ücretsiz olarak veriyoruz. Bununla beraber Dinimi öğreniyorum ve Etkinlik Kitabım adlı kitaplarımızı öğrencilerimize ücretsiz veriyoruz. İnşallah hayırlara vesile olur." dedi.

Diğer taraftan medrese âlimleri de yaz Kur'an kurslarının önemi hakkında değerlendirmelerde bulunarak çocukların manevi gelişimi için camiye ve Kur'an kurslarına gönderilmesi gerektiğini ifade ettiler.

Kur'an Kurslarının hayırlara vesile olmasını dileyen medrese âlimi Sinan Ünel, 3 aylık boşluğu doldurmaları açısından önemli bir hizmet olan Kur'an kurslarından faydalanılması gerektiğini ifade etti.

Ünel, "Diyanetin her yaz başlatmış olduğu bu kursların hayırlara vesile olmasını rabbimizden diliyoruz. İnsanların istifade etmesi gereken bir hizmet alanıdır. özellikle okul okuyan yavrularımızın tatile girmesiyle beraber bu tür Kur'an kursları üç aylık boşluğu güzel bir şekilde doldurmak açısından önemlidir. Yoksa bu çocuklarımız günün birçok vaktini sokaklarda geçirecektir. Belki hayatlarında birçok olumsuzluklarla karşılaşacaktır. Hayatlarına birçok olumsuz ahlaklar sirayet edecekti. Bu açıdan güzel bir hizmet alanı olarak görüyoruz. Bütün kardeşlerimizin bu hizmetten faydalanmasını umuyoruz." dedi.

"Kur'an eğitimi senenin 12 ayında olmalıdır"

Kur'an eğitiminin 3 ayla sınırlı kalmamasını yılın tüm aylarında verilmesi gerektiğini söyleyen Ünel, "İnsan ruhunun gıdası Kur'an'dır. Bu konuda meydana gelen eksiklik insanda bir sıkıntıya, halsizliğe ve farklı farklı bunalımlara girmesine sebebiyet veriyor. İnsanlar manevi olarak boşlukta olduğundan dolayı kötü hasletlere bulaşıyorlar. Bundan dolayı Kur'an eğitiminin senenin 12 ayında olması lazımdır. 3 ay ile sınırlandırılması yeterli değildir. Ama bu 3 ayda verilecek eğitimlerden iyice istifade edildiğinde en azından çocukların zihin dünyasında bilinçaltında bir akide oluşturulur. Allah'a ve Kur'an'a karşı bir sevgi ve muhabbet, Peygamberlere karşı bir sevgi ve muhabbet eklenecek belki de bu üç aylık kurslarda oluşan bu akide, onların geleceğe daha farklı bakmalarına dair önemli bir adımdır." ifadelerine yer verdi.

"Cami bir toplumun kalbidir"

Camilerin, çevresine taze kan pompalama görevi gördüğünü sözlerine ekleyen Ünel, camilerin iman, akide ve ahlak fışkıran kutsal yerler olduğunun altını çizdi.

Ünel, son olarak şöyle konuştu: "özellikle çocukların camilere bağlanması aşırı bir önem arz ediyor. Çocuklar cami ile tanışsın. Çünkü cami bir toplumun kalbidir. Camiler kendi çevrelerine taze kan pompalama görevi görüyor. Camiler iman fışkıran, akide fışkıran, ahlak fışkıran mekânlardır. Bu mekânlardan çocuklarımızı asla soyutlamamız gerekiyor. Okul açıldığı dönemlerde bile akşam ile yatsı namazları arasında da böyle bir hizmet sunmaları lazımdır." (Ramazan Casuk-İLKHA)