Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, çocukların eğitim hakkını kullanarak kendilerini geliştirdiğini ve sosyalleştiğini ifade ederek, Gazzeli çocukların da aynı hakkı kullanması gerektiğine dikkat çekti.
Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da 12 binden fazla öğrenci, işgalci katillerin saldırıları sonucu şehid oldu. Şehid edilen öğrencilerin büyük bir kısmının Gazze’den oluşuyor. Ayrıca, saldırılarda 19 bin 467 öğrenci yaralanırken, 564 eğitimci şehid oldu. İşgal güçlerinin düzenlediği bombalama ve top atışları sonucu 441 eğitim kurumu zarar gördü, 77 ortaokul ise tamamen yıkıldı. Bu dönemde yaklaşık 788 bin Filistinli öğrenci, eğitimine devam edemedi.
Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, Gazze’deki çocukların eğitim hakkının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek İLKHA’ya açıklamada bulundu.
“Bir eğitim-öğretim yılı maalesef eğitimsiz geçti”
Coşkun, "Öncelikle işgalci, istilacı, soykırımcı siyonist israili lanetlemekle başlamak istiyorum. Gerçekten pervasızlığının en üst safhasında; insanları katletmenin, bombalamanın, istediği şekilde saldırmanın dışında başka bir şey yapmıyor. Gazze'deki öğrenciler, kardeşlerimiz 7 Ekim'den sonra özellikle israilin okulları hedef almasıyla yüzlerce okul yerle bir edilmiş, geriye kalanların da yüzde 80'i zaten kullanılamaz halde. Dolayısıyla bir eğitim-öğretim yılı maalesef eğitimsiz geçti. Şimdi herkesin korkusu, ikinci yılın da eğitimsiz geçmesidir. Burada gerçekten yaşam hakkını koruma adına, eğitim hakkını elde etme adına mutlaka bu eğitim-öğretimin devam etmesi gerekir.” dedi.
“Bu nesil, maalesef tam bir yılı kaybetmiş durumda”
Gazzeli öğrencilerin çadırda eğitimlerinin devam ettirmeye çalıştıklarını belirten Coşkun, “Gazze'deki kardeşlerimiz, özellikle çocuklarını çadırlarda eğitime devam ettirmek için fedakârlık yapan öğretmenleri sayesinde bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Savaş ortamında çocuklar, gündemi değiştirmek ve hafızalarını diri tutmak adına sınıf ortamları oluşturarak sosyalleşme imkânı buluyor. Ancak çadırlarda altyapı yok, üst yapı yok, eğitim materyali yok; bu ortamda eğitim sağlamak çok zor. Yine de Gazze’deki öğretmenlerimiz ve gönüllüler, çocukların eğitimine katkı sunmaya çalışıyorlar. Çadırlarda tiyatro, resim ve boyama çalışmaları yaparak çocukların öğrendiklerini unutmamaları adına çeşitli dersler veriyorlar. Amaç, bu çocukların hakları olan eğitimden geri kalmamalarını sağlamaktır. Bu nesil, maalesef tam bir yılı kaybetmiş durumda ve korkarım ikinci yılını da kaybedecek.” diye konuştu.
“Gazze’de eğitim-öğretim faaliyetleri çadırlarda sürdürülmeye çalışılıyor”
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği gibi kuruluşların Müslüman topluluklarına bir fayda sağlamadığına dikkat çeken Coşkun sözlerini şöyle sürdürdü:
“israilin Gazze'yi bombalaması sonucunda yaklaşık 12 bin 500 öğrenci şehit olmuş, 750’den fazla öğretmen katledilmiş, 115 akademisyen hayatını kaybetmiş ve yaklaşık 567 okul bombalanmış durumda. Dolayısıyla Gazze’de eğitim-öğretim faaliyetleri çadırlarda sürdürülmeye çalışılıyor. Şehit sayısı Gazze'de 45 bine ulaştı ve bu ölenlerin çoğu çocuklar ve kadınlardan oluşuyor. Eğitim hakkından bahsediyoruz ama diğer tarafta bombalar altında barınma, su, sağlık gibi temel ihtiyaçları dahi karşılayamıyorlar. Tüm bu sorunlarla mücadele ederken eğitim hakkı da en temel haklardan biri olarak göz ardı edilmemeli. Filistinli kardeşlerimiz, çocuklarının geleceğini inşa etmek istiyor; bunun için eğitim-öğretimin mutlaka devam etmesi gerekir. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer kuruluşlar, insani değerlere ne kadar kıymet verdiklerini iddia ediyor ama Gazze, bunun bir hikayeden ibaret olduğunu gösterdi. Bu kuruluşlar Müslüman topluluklarına bir fayda sağlamıyor.”
“Yaklaşık 58 bin çocuk birinci sınıfa başlayamadı”
Gazze’deki çocukların da eğitim hakkının olduğuna işaret eden Coşkun, “Bizim çocuklarımız nasıl ki eğitim hakkını kullanarak okullara gidiyor, kendini geliştiriyor, sosyalleşiyor ve yeni şeyler öğreniyorsa, Gazzeli çocukların da bu hakkı mutlaka olmalıdır. Gazze'de yaklaşık 650 bin öğrenci var ve bu yıl yaklaşık 58 bin çocuk birinci sınıfa başlayamadı. Bu yüzden bir an önce bu sorunların giderilmesi ve normal hayatın devam edebileceği şekilde eğitim-öğretim haklarının sağlanması gerekir," şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Milli piyango ve şans oyunlarıyla ilgili açıklamada bulunan Molla Sinan Ünel, başına “milli” getirilmesinin haram kazanç olan piyango biletini meşrulaştırmadığını vurgulayarak, milli piyango biletlerinin kumarın bir çeşidi olduğunu ifade etti.
Ortadoğu uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali Öncer, Batı'nın yüzyıllardır sürdürdüğü sömürge politikalarının sonuçlarını ve Suriye'de yaşanan son gelişmelerin bölgeye etkilerini değerlendirdi.
Narin Güran davasının ikinci duruşması için Diyarbakır Adliyesi önüne gelen adalet arayan Rojin Kabaiş'in babası Nizamettin Kabaiş, Rojin'nin kesinlikle intihar etmediğini söyleyerek devletten adalet talep etti.
Aileyi korumanın önemine değinen Bursa İl Müftülüğü Vaizi Bekir Şahin, özellikle günümüzde hızla yayılan cinsiyetsizlik ve diğer sapkın akımların aile yapısını tehdit ettiğini söyledi.