Eğitimci Sabahattin Keleş, 30 Ocak- 12 Şubat tarihleri arasında ortaokul öğrencilerine sunulacak olan seçmeli derslerle ilgili açıklamalarda bulundu.

Seçmeli derslerin dikkatli seçilmesi gerektiğini ve aileler ile öğretmenlerin bilinçli yönlendirmelerinin önemini belirten Eğitimci Sabahattin Keleş, ahlaki yozlaşmayı önlemenin yollarından birinin İslam'ı öğrenmek, Peygamber Efendimizi tanımak ve Kur'an'a vakıf olmak olduğunu ifade etti.

Kürtçe ve Zazaca gibi dillerin, seçmeli ders olarak tercih edilmesinin de kültürel kimliğin korunması ve dilin yaşatılması açısından önemli olduğunu belirten Keleş, seçmeli derslerin akademik ve ahlaki gelişime katkı sağlaması gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

Peygamber Efendimizin hayatını ve Kur'an-ı Kerim'i öğrenmek, ahlaki yozlaşmanın önüne geçmek ve toplumsal değerleri korumak için önemli bir fırsat olduğuna dikkat çeken Keleş, "Biliyorsunuz, 30 Ocak ile 12 Şubat arasında seçmeli dersler ortaokul öğrencilerine sunuluyor. Bizler, İdeal Eğitim Vakfı olarak, bu süreçte seçmeli derslerin dikkatli seçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle bilgi çağına ulaştığımız bu devirde, maalesef ahlaki yozlaşmanın çok fazla olduğunu görüyoruz. Bu seçmeli derslerde özellikle Peygamber Efendimizin hayatını ve Kur'an-ı Kerim’i seçerek, öğrencilerimizin o kısır olan ahlaki boyutunu bu şekilde tamamlamaları gerektiğini düşünüyoruz." ifadelerine yer verdi.

"Ana dilde eğitim kültürel kimliği korumanın anahtarlardan biri"

Seçmeli derslerde yalnızca ahlaki gelişim değil, aynı zamanda kültürel kimliğin korunmasının da önemli olduğunu vurgulayan Keleş, ana dilde eğitim konusuna da dikkat çekti.

Keleş, "Eğitim, biliyorsunuz, bilim ve ahlak üzerine kuruludur. Bilim veriliyor, eğitim veriliyor ama günümüzde ahlaki yozlaşma giderek daha üst seviyelere çıkmıştır. Bunu kapatmanın yolu ise İslam'ı öğrenmek, Peygamber Efendimizi öğrenmek, Kur'an’a vakıf olmak ve yaşamakla olur. Seçmeli dersler belki de öğrencilerimize bu fırsatı sunuyor. Ailelere, ebeveynlere ve öğretmenlere sesleniyoruz: Lütfen, öğrencilerimizi bu noktada bilinçlendirelim, uyaralım onları yönlendirelim. Peygamber Efendimizin hayatını az da olsa öğrensinler, Kur'an-ı Kerim’i öğrensinler. Belki bu şekilde Allah’ın izniyle o ahlaki boyutu da az da olsa tamamlamış oluruz.

Ancak sadece bu değil, ana dilde eğitim konusu... özellikle Kürtçe, Zazaca ve diğer dillere de seçmeli olarak haklar veriliyor. Biz ahlaki boyutu düşünürken bir de kültürel boyutumuz vardır, halkımızın bir de kültürü vardır, dili vardır. Bugüne kadar belki de en fazla ızdırap çektiğimiz noktalardan biridir. İkinci bir tavsiyemiz de Kürtçe ve Zazaca derslerine de halkımızın çocuklarını yönlendirmeleri, kendi kültürlerinden ve dillerinden uzak kalmamalarıdır. Biliyorsunuz dilden uzaklaşılınca kültürden de uzaklaştırılıyor malesef. Ve yabancı kültürler de bizi maalesef daha kötü boyutlara yönlendiriyor" dedi.

Bu derslerin seçilmesinin, genç nesillerin kendi köklerinden kopmadan yetişmelerini sağlayacağını belirten Keleş, şu tavsiyelerde bulundu:

"Onun için halkımıza iki tavsiyemiz var: Birincisi, Peygamber Efendimizin hayatını ve Kur'an-ı Kerim’i seçmeli ders olarak seçmeleri; ikincisi ise ana dilde eğitim olan Kürtçe'yi ve Zazaca'yı seçmelerini tavsiye ediyoruz."

Eğitimci Sabahattin Keleş, seçmeli derslerin yalnızca akademik değil, aynı zamanda toplumsal ve bireysel değerleri destekleyen önemli bir unsur olduğuna vurgu yaparak, yetkililerin de bu derslerin daha yaygın hale getirilmesi için gerekli adımları atması gerektiğini belirtti. (İLKHA)