HÜDA PAR’ın Meclis'e sunduğu Türkiye vatandaşı soykırımcı siyonistlerin yargılanmasına yönelik kanun teklifi hakkında değerlendirmelerde bulunan emekli asker Kenan Dalgıç, HÜDA PAR'ın kanun teklifinin yasalaşması halinde başka ülkelere de emsal teşkil edeceğini belirtti.
Gazze'de yaşanan soykırıma katılan çifte vatandaşlar hakkında HÜDA PAR tarafından hazırlanan kanun teklifinin TBMM'de görüşülmesi yönündeki önergenin kabulünün ardından başlayan süreç sürüyor.
Teklif, çifte vatandaşların soykırıma karışması halinde; vatandaşlıktan çıkarılmaları, mal varlıklarının dondurularak yeni aile fonuna aktarılması ve ağırlaştırılmış müebbet almalarını öngörüyor. Kanun teklifi, yürütme ve yürürlük maddeleriyle toplamda 6 maddeden oluşuyor.
Emekli asker aynı zamanda ASDER üyesi Kenan Dalgıç, HÜDA PAR’ın Meclis'e sunduğu kanun teklifi hakkında İLKHA muhabirine konuştu.
"HÜDA PAR'ın kanun teklifinin arzumuz Meclis kapanmadan önce yasalaşmasıdır"
Dalgıç, "HÜDA PAR'ın kanun teklifinin arzumuz elbette ki bir an önce yasalaşması, Meclis kapanmadan önce bu dönem yasalaşmasıdır. Bu şekilde Türk vatandaşı da olan aynı zamanda çifte vatandaş olan siyonistlerin Türk vatandaşlığından çıkarılması, tekrar ülkemize geri dönmemesi, soykırım ve savaş suçuyla yargılanması elbette ki en büyük arzumuzdur." diye belirtti.
"STK'lar bu zulmü sürekli gündeme getirmeli, gündemden düşürmemeli"
Bir an önce kanun yasalaşmasını talep ettiklerini belirten Dalgıç, "Meclis kapanmadan önce bu teklifin öne alınarak yasalaşması gerekir. Meclisteki grubundan partilerden beklentimiz budur. Vatandaşların siyasiler üzerine kesinlikle bir baskı kurması gerekiyor. STK'larda bu zulmü sürekli gündeme getirmeli, gündemden düşürmemeliyiz. Boykotlarımızla bununla devam etmeliyiz, devam ettirmeliyiz, gündemden düşürmemeliyiz." dedi.
"HÜDA PAR'ın kanun teklifi yasalaşırsa başka ülkelere de emsal teşkil edecek"
Gerek vatandaşlar olarak gerekse de STK'lar olarak bu konuda bir şekilde siyasilerin elini güçlendirmesi gerektiğini söyleyen Dalgıç, "HÜDA PAR'ın kanun teklifinin başka ülkelere de emsal teşkil ettiğini düşünüyorum. Her ne kadar yönetimler bu konuda engel çıkarıyor olsalar da halkların bu konuda istekli ve iştiyaklı olduğunu düşünüyorum. Bunun da halklar, o ülkelerde halklarla beraber yönetimlerine bir baskı unsuru olacağını değerlendiriyorum." diye konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte inşaat işçileri, kötü hava koşullarından dolayı fazla çalışamadıklarını belirterek, kışın çalışma koşulları hakkında ifadelerini aktardılar.
İslam'da yardımlaşma anlayışı ve dayanışmanın önemini anlatan İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Mehmet Ali Altun, günümüzde insanların birbirlerine yardımcı olmaya ve iyiliği yaygınlaştırmaya büyük bir ihtiyacın olduğunu söyleyerek önemli tavsiyelerde bulundu.
Festival ve konser adı altında özellikle gençliğin ifsada sürüklendiğini vurgulayan Molla Abidin Er, yapılan bu ifsat etkinliklerinin, gençlerin ahlaki değerlerini zayıflatıp ahlaksızlığa sürüklediğini belirtti.
Cizre İlçe Müftülüğü Vaizi Abdullah Gökalp, kumarın gençleri ve aileleri yok ettiğini, çözümün Kur’an ve sünnete dönmek olduğunu belirterek, "Kumar bağımlılığı, son yıllarda yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal bir tehdit haline gelmiş durumda." dedi.