Gaziantepliler hırsızların yakalanmamasına tepkili

Son zamanlarda hırsızlık olaylarında artış yaşandığını belirten Gaziantepliler, hırsızların yakalanmamasına tepki gösterdiler.
Gaziantep'te son bir haftada 10'a yakın hırsızlık olayının meydana geldiği Şehitkamil ilçesi Selahattin Eyyubi Mahallesi'nde ikamet edenler, hırsızların yakalanmamasına tepki gösterdiler.
Son zamanlarda artan hırsızlık olayları nedeniyle mağdur olduklarını belirten vatandaşlar, mahallerine dadanan hırsızlarla başlarının dertte olduğunu söylediler.
Hırsızlara karşı güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu savunan mahalleli, tedirgin olduklarını dile getirerek, yetkililerin bu konuda hassas olmasını istedi.
3 gün önce evine giren hırsız veya hırsızların, bir miktar parasını çaldığını ifade eden Kemal öztürk, artan hırsızlık vakaları nedeniyle gece rahat uyuyamadıklarını belirtti. öztürk, "Hırsızlardan şikâyetçiyiz. Geceleri rahat bir şekilde uyuyamıyoruz. Sabahleyin kalktığımızda mutlaka bir eve hırsız girmiş. Mahallemizde şu ana kadar 10 eve hırsız girdi. Akşam namazını kıldıktan sonra baktım, eve hırsız girmiş. Hırsızlar elini kolunu sallaya sallaya geziyorlar. Polisi arıyoruz, bize 'Ekip eksiği var.' diyor. Karakola gittik, orada da aynısını söylüyorlar. Gerçekten durumumuz vahim." dedi.
"Can güvenliğimiz yok"
Bu durumda can güvenliklerinin olmadığını söyleyen öztürk, sözlerine şöyle devam etti: "Evimden biraz para alan hırsızlar, evi altüst ettiler. Neye denk gelmişlerse çalmışlar. Bizim can güvenliğimiz de yok. Hırsızlığa gelen boş gelmez. Üzerinde ya silahı var ya da bıçağı. Bu konuda mağduruz. Herkese halimizi anlattık ama olaylar aynı şekilde devam ediyor. Bu hırsızlık olayını yapanların yüzde 45'i de serbest bırakılanlar. Bundan dolayı hırsızlık olayları arttı. Polisler de 'Hırsızlarla baş edemiyoruz.' diyorlar."
"Eskisi gibi mahalle bekçileri versinler"
öztürk, hırsızların mahallelerindeki camiye bile girdiklerine değinerek, "Hırsızlar Allah'ın evine de giriyorlarsa durumumuz gerçekten kötü. Polis de eksik. Bizim buradaki karakolda önceden 3 5 ekip vardı. Şimdi 2'ye düşmüş. Ben buradan ihbar ediyorum, başka yerden de aynı şikâyetlerden dolayı arıyorlar. Baş komiser 'Bir saat içerisinde 10-15 yerden ihbar geliyor. Bu 2 ekip nereye gidecek?' diyor. Yetkililerden ne gerekiyorsa yapmalarını istiyoruz. Bekçi dönemi başlayacakmış. Mümkünse eskisi gibi mahalle bekçileri versinler." ifadelerini kullandı.
Kendilerini güvende hissedemediklerini dile getiren Müslüm Güngör, "Mahallemizde hırsızlık olayları çok oluyor. özellikle kış aylarında daha çok hırsızlık oluyor. Kışın fazla kimse sokakta olmadığı için eşyaları alıp götürüyorlar. Hırsızları hapisten çıkarıp dışarıya salıvermelerini yanlış buluyorum. Güvencemiz kalmamış, devlete olan güvenimiz zedelenmiştir. Polise telefon açtığımız zaman bizi koruyacaklarına inanmıyoruz. Devlet bize can, mal ve emniyet güvenliği vermiyor." şeklinde konuştu.
"Her gün bir eve giriyorlar"
Hırsızların hemen hemen her gün bir eve girdiğine değinen Meryem Sezer, şunları söyledi: "Saat 04.00 civarında baktık ki hırsız başımızda duruyor. Korkudan ne yapacağımızı bilemedik, olduğumuz yerde donup kaldık. Gelinim korkudan çığlık attı. Hırsıza sözlü olarak tepki verince balkondan atlayarak kaçtı. Bu aralar hırsızlık olayları çok yaşanıyor. Günlük bir eve giriyorlar. Birkaç gün önce de komşumuzun evine girdiler."
"Hırsızların korkusundan yatamıyoruz"
Yetkililere çağrıda bulunarak, gerekli tedbirlerin alınmasını isteyen Ladin Uludağ da "Mahallemizde her gece hırsızlık olayları oluyor. Hırsızların korkusundan yatamıyoruz. Yetkililerden yardım istiyoruz. Hırsızları böyle başıboş bırakmasınlar. Hırsızlık olaylarından dolayı bu çevre çok tehlikede. Gece kapıları kilitliyoruz ama açıyorlar. Hırsızlar bakıyorlar bir şey yok, gidiyorlar. Hırsızda tabanca, bıçak var. Korkudan hırsızın üzerine gidemiyoruz." dedi.
Mahalle sakinlerinden Cuma Akar ise şu ifadeleri kullandı: "Gece komşumuzun evinden bir miktar para çalmışlar. Benim dış kapımı açmış ama iç kapıyı açamadılar ya da yetişemediler mi bilmiyorum. Hırsızı bulmadık. Polisi arıyoruz, bir saat sonra geliyor. Hırsızlar kaçıp gidiyor. Yetkililer ne gerekiyorsa yapsınlar. Artık devriye mi atarlar, güvenlik önlemi mi alırlar bilemeyiz. Vatandaşlar olarak sıkıntı çekiyoruz. Kilitlediğimiz kapıları da açıyorlar. Devriye az atılıyor, pek fazla göremiyoruz." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Yazar Muhammed Şakir, Alimler Buluşmasındaki konuşmasına bazı kesimlerce itiraz edilen bölümün, medyanın öne çıkardığı başlık olduğuna işaret ederek, "Yani bir tespitimiz vardı. O tespit de özellikle 'milliyetçiliğin, Kürtleri ümmet bütünlüğünden koparma girişimlerinden araç olarak kullanıldığı' yönündeydi. Fakat bu mesele bütünlüğü içinde görülmesi gereken bir meseledir. Irkçılığın Kürtler üzerindeki etkilerinden söz ediyoruz." dedi.
Mimar ve İnşaat Mühendisi Saim Işık, mimarlığın şehirlerin kimliği, yaşam kalitesi ve güvenliği üzerinde belirleyici bir rol oynadığını belirterek, "Mimarlık sadece bina yapmak değil, insanlara konforlu ve huzurlu yaşam alanları sunmaktır." dedi.
Umut Kervanı, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye sevk edilen ve kakılıcı konutların yapılmasıyla boşa çıkan konteynerlerin Gazze'ye gönderilmesi çağrısında bulunmuştu. Aylar sonra da olsa bu çağrı karşılık buldu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından konteynerlerin AFAD koordinesinde Gazze'ye gönderilebileceği gündeme getirildi.
İşgalci siyonistlerin ablukasını kırmak ve Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için yol alan ancak işgalciler tarafından saldırıya uğrayan Küresel Sumud Filosunun aktivistlerinden Zeynel Abidin Özkan, yaşadıkları süreci anlattı. Özkan, "Dünya kamuoyu Sumud kararlılığıyla Gazze halkının yanında yer aldı ve halklar ayaklandı." dedi.