İşgalci siyonist rejimin yaptığı katliamlar sonucu Gazze'de çok sayıda mezun olacak öğrencinin aileleriyle birlikte şehit olduğunu ve üniversitelerin bu sene mezun veremediğine dikkat çeken öğrenciler, mezuniyetlerini Gazzeli öğrencilere armağan ettiler.
Malatya İl Müftülüğü Gençlik Koordinatörlüğü'nün organizasyonunda İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ve diğer fakültelerden mezun olan öğrenciler tarafından İlahiyat Camii'nde mezuniyet töreni düzenlendi.
Törenin ardından İLKHA muhabirine konuşan öğrenciler, hüzün ve mutluluğu bir arada yaşadıklarını, Gazze'de mezun olamayan ve mezun olacak yaşa bile gelmeden çocukken aileleriyle birlikte şehit olan mazlum coğrafyadaki öğrencilere ithaf ettiklerini söylediler.
Hemşirelik Fakültesi'nden mezun olan Hilal Kılınç, "Bizler hemşirelik fakültesi ve sağlık bilimleri öğrencileri olarak, sağlık bilimleri fakültemizde bulunan manevi danışmanımıza müracaat ettik. Böyle bir talepte bulunduk. Onlar da bize yardımcı oldular. Müftülükle de iletişime geçtik. Müftülük de bize yardımcı oldu. Böyle bir programa öncülük yapacaklarını söylediler ve yardımcı oldular. Birlikte bu programı gerçekleştirdik. Allah herkesten razı olsun." dedi.
"Bugün bizim için çok anlamlı bir gün hem mutlu hem hüzünlüyüz"
Gazze'de büyük bir soykırımın yaşandığını ve orada her yaştan insanların şehit edildiğini belirten Kılınç, "Gazze'de öğrenciler, çocuklar, kadınlar şehit ediliyor. Biz her daim onların yanında olduğumuzu göstermek istedik. Bugün bizim için çok anlamlı bir gün. Mutluyuz ama hüzünlüyüz. Orada kardeşlerimiz şehit ediliyor. Gazze İslam Üniversitesi bu yıl hiç mezun veremedi. Bu bizi derinden üzdü. O yüzden mezuniyetimizi orada şehit olan ve mezun olamayan kardeşlerimize adamak istedik. Bizler her zaman Gazze'nin yanında olacağız. Sadece Gazze'nin değil, tüm mazlum coğrafyanın yanında olacağız. Bir hemşire, bir öğretmen olarak hangi alanda olursa olsun, her daim zulmün karşısında olup mazlumların yanında olacağız ve elimizden gelen her şeyi yapacağız." diye konuştu.
"Bir ilk olduğunu düşündüğümüz bu etkinliğimizin diğer üniversitelere de örnek teşkil etmesini bekliyoruz"
Mezuniyetlerini Filistin'de, Gazze'de, Kudüs'te mezun olamayan ve daha mezun olacak yaşa bile gelmeden çocukken aileleriyle birlikte şehit olan mazlum coğrafyadaki öğrencilere atfettiklerini belirten Tıp Fakültesi mezunu Mustafa Kılıç, "Bu bağlamda arkadaşlarımızla camide buluştuk. Mezuniyetimizi gerçekleştirdik. Bu anlamda etkinliğimizle Gazze'yi gündemde tutmayı amaçladık. Gönül ister ki bu zulüm bir an önce bitsin. Ülkeler bağlamında uluslararası çapta daha büyük bir hareketle bu zulmün önüne geçelim. Ancak bizim elimizden gelen en fazla ses getirmek. Maddi anlamda en fazla boykota destek olmak. Mazlum coğrafyadaki insanların üzerindeki bu zulüm bitsin. Onların üzerine gelen siyonistlerin ve onların destekçilerini de Allah kahhar ismi hürmetine kahrı perişan eylesin. Biz öğrenciler olarak bu şekilde bir etkinlik yapmayı planladık ve ülkemizdeki diğer üniversiteler arasında bir ilk olduğumuzu düşünüyoruz. Ve diğer üniversitelere de örnek teşkil etmesini bekliyoruz." dedi.
"Gerçekten çok güzel bir program oldu"
Malatya İl Müftü Yardımcısı Abdullah Bekiroğlu, bu yıl tıp fakültesinden, sağlık bilimlerinden, diğer bölümlerden mezun olan kardeşlerimiz, mezuniyetlerini Gazze'de şehit olan ve mezun olamayan Gazzeli kardeşlerimize ithafen böyle bir program düşündüler ve gerçekten de hem duygusal açıdan hem de orayı anma açısından çok güzel bir program oldu. Gençlerimizin tamamen amacı burada Gazze'yi hatırlamak. Gazze direnişini diri tutmak, bütün toplum nezdinde, bütün ülke nezdinde bu bilinci ayakta tutma düşüncesi böyle bir etkinliğe vesile oldu. Bizler de müftülük olarak ve gençlik koordinatörlüğü olarak bütün mezun kardeşlerimize kefiye hediye ettik. Şüphesiz ki bu da onların hayatında önemli bir hatıra olarak kalacaktır. Filistin'deki kardeşlerini anma adına oradaki yaşananları hatırlama adına ve en azından ellerinden geleni yapma adına önemli bir etkinlik olduğunu düşünüyorum. Rabbim hayırlara vesile kılsın." dileğinde bulundu.
"Bunun benzerini diğer üniversitelerde de görmek isteriz"
Bunun gibi etkinliklerin diğer üniversitelerde de görmek istediklerini ifade eden Bekiroğlu, "Kardeşlerimiz aklına gelebilecek her türlü etkinlikle Filistin şuurunu, ümmet şuurunu diri tutma noktasında çaba sarf etmeleri lazım. Çünkü biz biliyoruz ki burada bir kefiye giymekle ya da mezun olan kardeşlerimizin böyle bir etkinlik yapmasıyla Filistin kurtulmayacak ama gençlerimizin ve toplumumuzun bir anlamda şuuru ve hissiyatları diri kalacak. Önemli olan hissiyatımızın diri kalması ve bütün dünyada ses getirmesi. İnsanların gerçekten mazlumların yanında olmalarını tetikleyecek birtakım etkinliklerin eylemlerin yapılmasına vesile olmak. Özellikle bu programa katılan tüm gençlerimize ve programın gerçekleşmesinde emek sarf eden herkese teşekkür ediyorum." dedi.
Törene; İl Müftü Yardımcısı Abdullah Bekiroğlu, Mirasımız Kudüs Derneği Sosyal Medya Sorumlusu Nihat Topçu, İlahiyat Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Tefsir Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Harun Bekiroğlu, birçok fakülteden mezun olan öğrenciler, hocaları ve aileleri katıldı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte inşaat işçileri, kötü hava koşullarından dolayı fazla çalışamadıklarını belirterek, kışın çalışma koşulları hakkında ifadelerini aktardılar.
İslam'da yardımlaşma anlayışı ve dayanışmanın önemini anlatan İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Mehmet Ali Altun, günümüzde insanların birbirlerine yardımcı olmaya ve iyiliği yaygınlaştırmaya büyük bir ihtiyacın olduğunu söyleyerek önemli tavsiyelerde bulundu.
Festival ve konser adı altında özellikle gençliğin ifsada sürüklendiğini vurgulayan Molla Abidin Er, yapılan bu ifsat etkinliklerinin, gençlerin ahlaki değerlerini zayıflatıp ahlaksızlığa sürüklediğini belirtti.
Cizre İlçe Müftülüğü Vaizi Abdullah Gökalp, kumarın gençleri ve aileleri yok ettiğini, çözümün Kur’an ve sünnete dönmek olduğunu belirterek, "Kumar bağımlılığı, son yıllarda yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal bir tehdit haline gelmiş durumda." dedi.