MTDF Başkanı Öter: HÜDA PAR'ın Meclis'e sunduğu çifte vatandaşlık kanun teklifi derhal yasalaştırılmalı

Soykırım suçu işleyen Türkiye vatandaşlarının yargılanması hakkında HÜDA PAR'ın milletvekilleri tarafından hazırlanıp Meclis'e sunulan ve TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmek üzere kabul edilen çifte vatandaşlık kanun teklifine destekler devam ediyor.
HÜDA PAR tarafından Meclis başkanlığına sunulan, soykırım suçuna iştirak eden çifte vatandaşlardan yargıdan kaçanların vatandaşlıktan çıkarılmaları ve mal varlıklarına el konulmasını öngören kanun teklifinin yasalaşması için süreç devam ediyor.
Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu (MTDF) Başkanı Mehmet Şerif Öter, HÜDA PAR’ın Meclis'e sunduğu çifte vatandaşlık kanun teklifinin bir an önce yasalaşması için yetkililere çağrıda bulundu.
Öter, siyonist işgalcilerin Türkiye’den vatandaşlık almalarının en büyük nedeninin sinsice bu ülkenin topraklarını işgal etmek olduğunu, Filistin’de yapılan katliam ve soykırımın Türkiye’ye de yapma hedeflerinde olduklarını vurguladı.
Öter, “Bugün Filistin ve Gazze’de dünya tarihinin en büyük katliam, soykırım ve vahşetlerinden bir tanesi yaşanıyor. Bu rağmen dünya seyrediyor. Çünkü bugün dünya yönetiminin çoğu zalimlerin elindedir. Bu katliamı yapan siyonistler, Türkiye’ye nasıl yerleştirildi, nasıl vatandaşlık verildi? Malum olduğu üzere İslam düşmanı ABD ve İngiltere işbirliğiyle 1800’lü yılların son çeyreğine doğru Osmanlı’nın hakimiyetinde olan Filistin topraklarını işgal etmek için türlü girişimlerde bulundular. 1948 yılında insani çalışma adı altında Filistin topraklarını ele geçirmeye başladılar.” ifadelerini kullandı.
Siyonist işgal rejimin amaçlarının Türkiye topraklarını işgal etmek olduğunu belirten Öter, “İşgalci siyonistlerin hedefinde, Anadolu topraklarının 23 vilayetinin sözde ‘Arz-ı Mevud’ adını verdikleri topraklara yerleşmek vardır. Bizler Filistin’deki katliamı görüyor ve dersler almıyorsak, bu büyük bir gaflettir. Syonistler, fitne fesatla meşgul olan bir kavimdir. Kur'an-ı Kerim'de buyrulduğu üzere bu topluluğun, kavmin tuzakları, fitneleri ve oyunlarına karşı dikkat edilmesi gerekmektedir.” dedi.
“Yetkililerin bu konunun üzerinde durmalarını talep ediyoruz”
Öter, “Bugün Filistin'de yaşanan soykırım sadece Müslümanın sorunu değil, artık insanlık sorunudur. Maalesef insanlık susmuş durumda. Dolayısıyla bu siyonistlerin vatandaşlıktan çıkarılması gerekir. Çıkarılmadığı takdirde bu ülkenin gelecek nesillerine büyük bir ihanet yapılmış olacaktır. Bu kanun teklifinin bir an önce yasalaştırılması lazım. Aklıselim ve vicdan sahibi bütün milletvekili ve yetkililerin bu konunun üzerinde durmalarını talep ediyoruz. Toprak; namustur, vatandır, dışarıya satılamaz.” şeklinde kaydetti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
2008 yılında siyonist rejimin zindanlarında dünyaya gelen Yusuf ez-Zekk, annesiyle birlikte esareti paylaşmıştı. Dün gece, siyonist rejimin Gazze'de bir apartman dairesine düzenlediği hava saldırısında şehit oldu. Yusuf, bir halkın hafızasında artık hem esir hem de şehit olarak yaşayacak.
Siyonist rejim Han Yunus'ta sadece yaşayanları değil, mezarları da hedef aldı. Yakılan çadırların, dağılan anıların ve tahrip edilen mezarların ortasında Filistin halkı direnmeye devam ediyor.
Siyonist rejimin yeni askeri yerleşim haritası, Gazze'nin yüzde 40'ından fazlasını işgal altında tutarak yüzbinlerce Filistinlinin zorunlu göçe mahkûm edilmesini hedefliyor. Uzmanlar, bu planın uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve kalıcı bir "Nekbe"yı derinleştireceğini vurguluyor.
Siyonist rejimin saldırılarında binlerce, hatta on binlerce kişi, özellikle çocuklar, kalıcı sakatlıklarla hayatını sürdürüyor. Kesilen uzuvlar sadece bedensel değil, derin psikolojik travmalara da yol açıyor.