Âlimler ve Medreseler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik, Cumhuriyet rejiminin çıkardığı İslam dışı uygulamalarının birçoğunun elinde kaldığın söyledi.
Cumhuriyet rejimi tarafından çıkarılan kanunlarla, Medrese, Tekke ve Zaviyelerin kapatılması olayını değerlendiren Âlimler ve Medreseler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Molla Muhammed Şenlik, bugün gelinen noktanın, İslam'ın ve Müslümanları aleyhine çıkarılan bu kanunlarda başarılı olunmadığının göstergesi olduğunu söyledi.
İTTİHAD olarak medreselerin yeniden ihyası için çalıştıklarını vurgulayan Molla Muhammed Şenlik, Allah'ın izniyle kimsenin İslam'ın kurumları olan bu ilim yuvalarını kaldırmada başarılı olamayacağının altını çizdi.
"Medreseler kapatılarak insanlar boşluğa itildi"
Cumhuriyet tarihinde insanlık için travmaya neden olacak birçok kanunun çıkarıldığını söyleyen Molla Muhammed Şenlik, çıkarılan bu kanunlardan birinin de tekke zaviye ve medreselerin kapatılması olduğunu söyledi.
Molla Şenlik, "Medreselerin kapatılmasıyla harf inkılabı yapıldı. Yani Kuran alfabesi yasaklandı. Kuran yasaklandı. Tekke ve zaviyeler sayesinde ilmi ve fenni bir varlık ortaya koyan bir milletin tarihiyle, inancıyla olan bağları kesildi. Bu kurumlar kapatılınca toplum adeta bir boşluğa girdi. Toplum bilmediği bir durumla baş başa bırakıldı. Yani insanlar sabah uyandıklarında adeta yabancısı oldukları bir toprak üzerinde ve cahil bir konuma düşürülmüş bir halde bulduk kendisini. " ifadelerini kullandı.
"Âlimler mağaralarda ders verdi"
Medreselerin Kemalist rejimin haksızlıklarına karşı en çok direnen kurumların başında geldiğini ve bunun bedelini de çok ağır bir şekilde ödediklerini belirten Molla Şenlik, Medreselerin kapatılması sonrası Müslüman halkın teslimiyetçi bir zihinle zulme karşı boyun eğmediğini, aksine İslami kimliğini muhafaza için yol aramaya koyulduğunu söyledi.
Molla Şenlik, " Müderrisler ve alimler bu medreseleri bir şekilde devam ettirdiler. Medrese âlimleri bu kurumları kırsala çekti. Mağaralarda ve mezarlıklarda bu dersleri vermeye devam etiller. Bu kaskatı dönemde din zayıfladı. Din ve dindar insanlar yok edilmeye çalışıldı. Ama medreseleri kapattıramadılar. Medreseler kendini pek yenileyemezse de varlığını sürdürdü. Şu an asıl vizyonuna ulaşmaya çalışıyor. Medreseler bu günde yeni bir müfredat ile toplum arasına girdi. İnşallah biz İTTİHAD olarak bu medrese olayını yeniden ele almış bulunuyoruz." İfadelerini kullandı.
"Halkı dinden uzaklaştıramadılar"
Kemalist rejimin İslam dışı kanunlarına rağmen İslam değerlerinin yok edilememesini ilahi bir mesaj olarak okumak gerektiğinin belirten Molla Şenlik sözlerini şöyle bitirdi:
"Kemalistler en çok değer verdikleri şapka kanununu çıkardılar. Bundan dolayı birçok insanı astılar. Ama kendileri de şu an bu kanuna uymuyor. Şapka kanunu kaldırılmadı fakat halk buna muhalefet ederek bu kanunu yok saydı. Kimse artık şapkayı takmıyor. Şapkayı, kanuna rağmen halka giydiremediler, hatta kendileri bile giymedi. Medreseleri kapatamadılar. Bu halkı dinden uzaklaştırıp dinsiz bir halk yapamadılar. Bu da cumhuriyet kadrosunun muvaffak olmadığını gösterir. Bunların mayası tutmadı. Ve olması gereken de buydu. Bunlar asla İslam'ın hükümlerine karşısında başarılı da olamayacaklardır." (Ali Fidancı-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Yaklaşan yılbaşı öncesi açıklamalarda bulunan Diyanet-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mehmet Hadi Gündüz, Gazze’de yaşanan bir soykırım varken Müslümanların, gayrimüslimlerin adetlerini kutlamaktan kaçınması gerektiğini belirtti.
Bursa Ulu Camii'nin manevi atmosferinden ilham alarak hat sanatına adım atan Hattat Feride Ateştepe Altun, 2009 yılından bu yana geleneksel hat sanatıyla gönülden ilgileniyor.
Mardin’de sektör temsilcileri, araç piyasasını değerlendirerek, ikinci el araç piyasasının sıfır araçlara oranla daha durgun olduğunu, yılbaşından sonra da bu oranların devam edebileceğini kaydetti.
Adli vakalarda uygulanan infaz yasası nedeniyle oluşan cezasızlık algısıyla ilgili konuşan Avukat Eyyup Akıncı, genel bir af getirildikten sonra infaz yasasının sil baştan düzenlenerek kimsenin farklı muamele görmediği, herkesin eşit şekilde etkilendiği bir sistemin oluşturulması gerektiğini söyledi.