“Saldırılar çocukların kişiliklerinde kalıcı etkiler bırakıyor”

Son zamanlarda artan bombalı saldırılara tepki gösteren İkra-Der Başkanı Murat Arslan, bu tür olayların çocukların kişiliklerinde kalıcı etkiler bıraktığını söyledi.
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde PKK tarafından gerçekleştirilen bombalı araç saldırısında Yahya Kemal Beyatlı İlkokulu sarsılarak camları kırılmış, birçok öğrenci yaralanmıştı.
İkra Eğitim, Sağlık, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (İkra-Der) Başkanı Murat Arslan, son zamanlarda artan bu tür saldırılarla ilgili değerlendirme yaptı.
Saldırılarda en fazla mağduriyet yaşayanların çocuklar olduğunu söyleyen Arslan, çocuklara hem maddi hem de manevi olarak sahip çıkılması gerektiğini belirtti.
Arslan, "Eğitim camiası olarak sivillerin hedef alındığı bu tür eylemleri lanetliyoruz. Savaşın dahi bir adabı var. Ancak yaşananlara baktığımızda işlerin çığırından çıktığını görüyoruz. Sivil insanların yerleşim alanlarında bu tür eylemlerin yapılması neticesinde oluşan maddi hasar belki telafi edilebilir ama çocukların, kadınların ve masum insanların ölümünü nasıl telafi edebiliriz?" dedi.
"Çocuklar yıllarca bu olayların etkisinde kalabiliyor"
Çocuklar üzerinde oluşan tahribat ve travmanın telafisinin güç olduğunu dile getiren Arslan, sözlerine şöyle devam etti:
"Saldırıda anne ve babalarını kaybeden bu çocukların yaşadığı travmayı nasıl onarabiliriz? Bir yetişkin bu travmaları destekler sonucunda atlatabilir ve normal hayata dönebilir ama çocukların ruh dünyasının çok farklı olduğunu biliyoruz. Bazen yıllarca bu olayların etkisinde kalabiliyorlar. Yaşanan bu olaylar çocukların kişilikleri ve davranışları üzerinde kalıcı etkiler bırakabiliyor."
Ebeveynlerin ve öğretmenlerin, çocuklara destek olma noktasında birlikte hareket etmelerinin önemli olduğunu ifade eden Arslan, "Çocuklarımıza karşı nasıl davranmalıyız, nasıl bir eğitim verebiliriz? Bunlara dikkat edilmesi gerekir. Çünkü bu olağanüstü bir olaydır ve çocukların ruh dünyası ciddi tahribat almıştır. Bununla ilgili psikologlar çalışmalar yapmalıdır. Tahribatın düzelmesi için anne babalar ve öğretmenlerin çocuklarımıza temkinli yaklaşmaları ve üzerine düşen vazifeleri yerine getirmeleri, birlikte hareket etmeleri gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Ümmetin çocuklarına sahip çıkalım"
Arslan, yetişkinlerin yaşadığı birçok sorunda çocukluk döneminden izler bulunduğuna değinerek, "Çocukların en sevdiği, geleceğini inşa ettiği mekân bombalarla sarsılıyor. Yüzlerinde savaştan etkilenmemiş gibi bir izlenim olabilir ama etkileniyorlar. Belki bu olaydan sonra çocuk dışarı çıkmak istemeyecek, korkacak. Bu yüzden çocuğa karşı sabırlı olmalı, onu teselli etmeliyiz. Bunun için zaman gerekiyor. Tüm İslam coğrafyasında çatışma ortamlarında en mağdur olanlar hep çocuklar oluyor. Bu göz ardı edilmemeli. Çocuklar bizim geleceğimizdir. Ümmetin çocuklarına sahip çıkalım." ifadelerini kullandı. (M. Sıddık Bilge/Hüseyin Genel–İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Öğrencinin başarısında ailenin rolüne ilişkin konuşan Eğitimci Yazar Erkan Haras, ailenin aşırılıktan uzak bir tutumla ancak disiplin içerisinde, çocuğuna rol model olarak başarısına olumlu etki sunabileceğini söyledi.
Ziraat Mühendisleri Odası Batman Şube Başkanı Ebubekir Doğan, Dünya Gıda Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, gıda güvenliğinin sağlanması için ülkelerin kendi yerel tohumlarını ve üretim politikalarını geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
Umut Kervanı Mardin derneği tarafından Gazze ve ihtiyaç sahibi ailelere yönelik 13 Ekim'de açılan kermes teveccühle devam ediyor. 7 gün sürecek kermese katkıda bulunan vicdan sahipleri ve görevliler, Gazze için bir nebze de olsa yardım edilmesi ve her türlü fedakârlığa hazır olunması gerektiğini aktardılar.
Yazar Muhammed Şakir, Alimler Buluşmasındaki konuşmasına bazı kesimlerce itiraz edilen bölümün, medyanın öne çıkardığı başlık olduğuna işaret ederek, "Yani bir tespitimiz vardı. O tespit de özellikle 'milliyetçiliğin, Kürtleri ümmet bütünlüğünden koparma girişimlerinden araç olarak kullanıldığı' yönündeydi. Fakat bu mesele bütünlüğü içinde görülmesi gereken bir meseledir. Irkçılığın Kürtler üzerindeki etkilerinden söz ediyoruz." dedi.