Şap hastalığına karşı nasıl tedbirler alınmalı? Hastalık hayvanlardan insanlara bulaşır mı?

Türkiye'nin çeşitli illerinde hayvanlar arasında başlayan Şap hastalığı nedeni ile hayvan borsaları tedbir amacıyla kapatıldı. Veteriner Hekim Eyüp Demirbaş, Şap hastalığı üzerine merak edilen hususlar hakkında açıklamalarda bulundu.
Ağrı, Samsun, Denizli ve Siirt'in ardından Diyarbakır, Van gibi illerde SAT-2 Serotipi Şap hastalığı virüsüne rastlanılması nedeniyle kentteki canlı hayvan borsaları ikinci bir emre kadar kapatıldı.
Kentlerde hastalığa karşı Tarım ve Orman İl Müdürlükleri tarafından başlatılan aşılama çalışmaları sürüyor.
Şap hastalığı ile ilgili çalışmalar devam ederken, halkın merak ettiği hususları uzmanına sorduk.
İLKHA'ya konuşan Veteriner Hekim Eyüp Demirbaş, Şap hastalığı, alınması gereken tedbirler, hastalığın hayvanlardan insanlara bulaşıp bulaşmadığı sorularını yanıtladı.
Hastalığın tanımını yapan Veteriner Hekim Eyüp Demirbaş, "Şap hastalığı bulaşıcı bir hastalıktır. 7 tane serotopi olmakla beraber ülkemizde yaygın bulunmaktadır. İhbarı mecburi bir hastalıktır. Şapın O, A, C, SAT-1, SAT-2, SAT-3 ve ASİA 1 olmak üzere antijenik olarak farklı 7 ayrı serotipi bulunmaktadır. Şuan ülkemizde yaygın olarak görülen ve Asya'dan gelen, Türkiye'de görülmemiş SAT-2 hastalığı özellikle bulaşıcı bir hal almakta. Hava yolları, kontemine ahırlar, kontemine elbiseler, kontemine yemler yolu ile bulaşır. Şapın bulaşma oranı yüzde 80, genellikle hayvan pazarlarına ve hayvan alışverişinin olduğu yerlerde bulaşma ihtimali daha yüksektir." dedi.
Alınması gereken tedbirleri sıralayan Demirbaş, "Alınması gereken tedbirler noktasında aşılama önemli. Şap viral bir hastalık olduğu için tedavi edilebilir bir hastalık değil. Daha çok koruyucu hekimlikle önü alınabilir. Şap'ın aşısı yapılır 21 gün arayla buda Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bu aşı yapılıyor özellikle. Bizde de aşılar mevcuttur. Zaten şuan ülke genelinde aşılama çalışmaları başlatılmış olup gerekli karantina önlemleri alınıyor. Önce ahırların ve özellikle hayvanların beslendiği yerlerin dezenfekte edilmesine dikkat edilmeli. Hayvan nakil ve sevklerinde hastalıklı hayvanların sevklerinin yapılamaması gerekir. Gerekli aşılama programlarının yapılması lazım." ifadelerini kullandı.
Hastalığın hayvanlardan insana bulaşma riskinin düşük olduğunu belirten Demirbaş, "Hayvandan insana bulaşma riski çok düşük olmakla birlikte insanda yapabileceği komplikasyonlar az ve özellikle solunum sistemini etkiler. Elde ve ağızda yara yapar. Oda insanda bulaşma riski düşük, sadece hayvanlarda maddi kayıplara yol açmaktadır." şeklinde konuştu.
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, Anadolu’nun dört bir yanından gelecek sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, Gazze’deki insanlık dramına dikkat çekmek ve Meclis’ten insani koridor talep etmek amacıyla yarın büyük bir yürüyüş düzenleyecek.
Şanlıurfa’da vatandaşlar başıboş köpek saldırılarının arttığını belirterek, hem insanların güvenliği hem de hayvanların yaşam hakkı için yetkililere kalıcı çözüm çağrısı yaptı.
Gazze’de yıllardır süren abluka ve ambargo, bölge halkını temel insani ihtiyaçlardan mahrum bıraktığını belirten Hukukçu Muhammed Said Güneş, sadece insani kriz değil, uluslararası hukuk açısından da açık bir soykırım olarak değerlendirildiğine dikkat çekti.
Gazze'de yaşanan soykırım ve açlığa ilişkin konuşan Prof. Dr. Ömer Faruk Çalım, "Gıda desteği çok önemli. Bu anlamda sivil toplum kuruluşları, Müslüman ümmeti ve Türkiye halkı olarak yöneticilerimize, uluslararası kuruluşlara, UNICEF'e baskı uygulayıp bir sonuç almalıyız." dedi.