Filistin'deki savaşta siyonist işgal rejimi galip gelirse Türkiye ve İran dahil pek çok İslam ülkesinin de işgal rejiminin hedefinde olacağına işaret eden Tarihçi Mehmet Nuri Çelik, Filistin kalesinin yıkılmaması için Müslümanların siyonistlere karşı topyekun mücadele etmesi gerektiğini söyledi.
Tarihçi Mehmet Nuri Çelik, Filistin'in dünden bugüne yaşadıklarıyla ilgili İLKHA muhabirine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Yaklaşık 100 yıldır gerek Ortadoğu gerekse de bütün dünya siyonist kaynaklı zulümle karşı karşıya olduğunu belirten Tarihçi Çelik, 1917'de Filistin toprakları Osmanlı'nın elinden çıkıp İngilizlerin himayesine girdiği andan itibaren İngilizlerin desteği ve kontrolünde dünyanın her yerinden Filistin topraklarına Yahudilerin yerleştirildiğini anlattı.
Filistinlilerin zorla topraklarından göç ettirildiklerini, burada yasadışı bir şekilde hiçbir hukuk kuralı tanınmadan siyonist işgal rejimi devletinin kurulduğunu aktaran Çelik, işgal rejimi devleti kurulduğundan beri İslam dünyasında huzurun kalmadığını, bütün dünyaya zulmün hâkim olduğunu vurguladı.
Mehmet Nuri Çelik
"Bölge Müslüman hükümdarlardayken Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar barış içinde yaşıyorlardı"
Dünyada yaşanan bütün zulümlerin yegâne tek kaynağının siyonistler olduğunun altını çizen Çelik, "Siyonistlerin varlığı devam ettiği müddetçe dünyada hiçbir şekilde huzur olmayacaktır. Dünyaya huzur ve barışın gelmesi için israil devletinin siyasi olarak sona erdirilmesi gerekiyor. Filistin bölgesi, Ortadoğu ve dolayısıyla bu bölgeler Müslüman hükümdarlar tarafından adaletle yönetildiği zamanlarda Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar barış içinde yaşamıştır. Barış için tekrar bölgenin Müslümanların yönetimine geçmesi gerekmektedir." dedi.
"İngilizler Yahudi devleti için büyük çaba gösterdi"
Birinci Dünya Savaşında İngilizlerin iki noktaya çok önem verdiklerine işaret eden Çelik, "Birincisi Musul petrolleri, ikincisi Filistin'de bir Yahudi devletinin kurulması için büyük çaba göstermiş olmalarıdır. İngiliz Dışişleri Bakanı Yahudi Balfour ilan ettiği deklarasyonla Filistin topraklarında Müslüman Arapların buradan çıkarılıp buraya Yahudilerin yerleştirilmesi üzerine büyük çabalar gösterilmiştir." diye konuştu.
"Birinci Dünya Savaşı Yahudiler için çıkarıldı"
Osmanlı'nın bölgeden çekilmesi için birçok proje hazırlandığını ifade eden Çelik, şöyle devam etti:
"Osmanlı bölgeden çekilmeyince Osmanlı'nın yıkılışına kadar getirilecek Birinci Dünya Savaşı çıkarıldı. Birinci Dünya Savaşında Osmanlı ordusunda bulunan Alman komutanlar Osmanlı yönetimini ele geçiren İttihat Terakki Cemiyeti üyeleri ve karşı cephede bulunan İngilizler üç taraftan Filistin'de bir Yahudi devleti kurmak için çaba gösterdiler."
"Filistinlilerin toprak sattıkları iddiası tamamen yalandır"
Osmanlı ordusunda bulunan Alman komutanların, hiçbir savaş yapmadan bile bile Gazze'yi ve sonra Kudüs'ü İngiltere'ye teslim ettiklerini belirten Çelik, "Buralardan Osmanlı çekildi ve buralar Araplardan, Müslümanlardan alındı ve israillilere teslim edildi. Filistinlilerin kendi rızasıyla toprak sattıkları iddiası tamamen yalandır. Böyle bir mümkün değildir. Zorla topraklarından çıkarılmışlardır ve bu Filistinlilere yapılan zulüm zaman içerisinde bütün bölgeye yayılmıştır." ifadelerini kullandı.
"İsrailin varlığı devam ettiği müddetçe dünyaya hiçbir şekilde huzur ve barış gelmeyecek"
Bugün bölgede yaşanan savaşların altında siyonist işgal rejiminin parmağının olduğuna vurgu yapan Çelik, şunları söyledi:
"Dünyada yaşanan bütün sorunlar, savaşlar, katliamlar, göçler, salgınların altında israil vardır. Bu nedenle israilin varlığı devam ettiği müddetçe bölgemize ve dünyaya hiçbir şekilde huzur ve barış gelmeyecektir. Müslümanların uyanması, israilin yaptığı zulmün farkına varması ve bu yönde siyonizmin yüzyıllardır yürüttüğü zulüm, katliam ve faaliyetlerinin insanlara tanıtılması için topyekûn çaba göstermemiz gerekir."
"İsrail zulümden besleniyor"
"Emperyalist devletler için israilin Filistin'de kurulması yetmiyor" diyen Çelik, "İsrailin ömrünü devam edebilmesi için savaşların devam etmesi gerekmektedir. Bölgemizde çıkarılan savaşlar ve bugün Filistinli Müslümanlar üzerine yağdırılan bombaların amacı israilin burada kalıcı olmasıdır. Çünkü israil yasal bir devlet değildir. Kalıcı olabilmesi için zulüm yapması gerekiyor. İsrail zulümden besleniyor." dedi.
"Filistinli Müslümanlar yenilirse sıra diğer Müslümanlara gelecektir"
Büyük devletlerin desteğiyle işgal rejiminin buradaki varlığı dünya ticareti, enerji kaynakları açısından önem taşıdığını ve bu bölgenin emperyalistlerin kontrolünde olması için burada bulunan bir avuç Müslümanın dahi buradan sökülüp atılmasının amaçlandığını kaydeden Çelik, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Onun için Müslümanların son kalesi olan Filistin'in, Gazze'nin, Kudüs'ün Müslümanların hakimiyetinde olabilmesi için yoğun çaba göstermeliyiz. Bu kalenin yıkılmaması için topyekun mücadele etmeliyiz. Filistin'de yaşanan savaşta israil galip gelirse ve Müslümanlar yenilirse sıra diğer Müslümanlara gelecektir. Ürdün, Lübnan, Suriye ve en son İran ve Türkiye gibi bölgenin güçlü ülkeleri de israilin hedefinde olacaktır." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte inşaat işçileri, kötü hava koşullarından dolayı fazla çalışamadıklarını belirterek, kışın çalışma koşulları hakkında ifadelerini aktardılar.
İslam'da yardımlaşma anlayışı ve dayanışmanın önemini anlatan İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Mehmet Ali Altun, günümüzde insanların birbirlerine yardımcı olmaya ve iyiliği yaygınlaştırmaya büyük bir ihtiyacın olduğunu söyleyerek önemli tavsiyelerde bulundu.
Festival ve konser adı altında özellikle gençliğin ifsada sürüklendiğini vurgulayan Molla Abidin Er, yapılan bu ifsat etkinliklerinin, gençlerin ahlaki değerlerini zayıflatıp ahlaksızlığa sürüklediğini belirtti.
Cizre İlçe Müftülüğü Vaizi Abdullah Gökalp, kumarın gençleri ve aileleri yok ettiğini, çözümün Kur’an ve sünnete dönmek olduğunu belirterek, "Kumar bağımlılığı, son yıllarda yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal bir tehdit haline gelmiş durumda." dedi.