Sağlık Bakanlığı’nın çalışmalarını planladığı aile hekimlerine hafta sonu nöbet sistemi ve saat uygulaması getirilmesi aile hekimlerinin tepkisine neden oldu.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, aile hekimlerine hafta sonu nöbet tutma ve saat uygulaması getirmesi için çalışmalar planladıklarını açıklamasının ardından aile hekimlerinin tepkisi gecikmedi.

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, aile hekimlerinin hastalara daha fazla hizmet verebilmek için 12 saat mesai yapması ve Cumartesi günlerinde ise saat 09.00 ila 17.00 arası nöbet tutması için çalışma planladıklarını açıkladı.

Konu ile ilgili İlke Haber Ajansı'na açıklamada bulunan aile hekimleri, duruma tepki göstererek, fazla mesai saatinin ve nöbet sisteminin birinci basamak hizmetine katkısının olmayacağını belirttiler.

"Aile hekimliği koruyucu sağlık hizmetlerinden sorumludur"

Aile hekimliği sistemini Türkiye için bir fırsat olarak değerlendirdiğini söyleyen aile hekimlerinden Dr. Bünyamin Sevim, "Aile hekimliği tam anlamıyla oturursa koruyucu sağlık hizmetlerinde önemli bir sistemdir. Yalnız aile hekimlerinin Cumartesi günü nöbet tutması sistemi söz konusudur. Açıkçası burada aile hekimlerinin rızası gözetilmeden bu yasal düzenleme yapılmış. Çalışmak için aile hekimliğini yapıyoruz ama aile hekimliğinin tanımı gereği aile hekimliği öncelikle koruyucu sağlık hizmetlerinden sorumludur, acil sağlık hizmetlerinden değil. Koruyucu sağlık hizmetlerinin amacı farklı bir alan, acil sağlık hizmetleri de görevleri belli apayrı bir alandır. Bu yönüyle bu ikisini birbirine harmanlama çabasının neye hizmet ettiğini anlamakta açıkçası güçlük çekiyoruz." dedi.

"Koruyucu sağlık hizmetlerine dönük uygulamaların yapılması taraftarıyız"

Kendilerine getirilmesi planlanan yeni uygulamayla koruyucu sağlık hizmetlerinin aksamasına neden olacağını düşündüklerini vurgulayan Sevim, "Koruyucu sağlık hizmetleri ikinci, üçüncü basamak hizmetlerindeki yığılmaların önüne geçecek çok önemsenmesi gereken sağlık hizmetidir. Mağduriyetimiz şundan dolayıdır; sadece poliklinik hizmeti yapacak olsaydık şikayette bulunmamız doğru olmazdı. Bu poliklinik yoğunluğunda açıkçası bir bebeği, bir gebeyi hakkettiği gibi zaman ayırarak muayene edip izleme alma şansını bulamamaktayız. Tüm bu olumsuz şartların üstüne bir de nöbet sistemi bize dayatılınca açıkçası Sağlık Bakanlığının ne yapmaya çalıştığını anlamakta güçlük çekmekteyiz. Bu yanlıştan da en kısa sürede dönülüp koruyucu sağlık hizmetlerine dönük yaptırımların, yeni uygulamaların yapılması taraftarıyız. Buna dönük yeni uygulamalar bizi memnun edecektir. Yalnız bunun dışındaki uygulamalar görevimizin dışına taşacağı ve performansımızı düşüreceği için karşı olduğumuz gelişmedir." diye konuştu.

"Aile hekimliğine dayatılan sistem yanlıştır"

Aile hekimliğine dayatılan sistemin yanlış olduğunu düşündüklerini ifade eden bir başka aile hekimi Dr. M. Ferit Bulut ise, şunları kaydetti: "Aile hekimliğine dayatılan bu sistemin yanlış olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bizim sağlık ocaklarındaki tek amacımız, koruyucu sağlık hizmetidir. Koruyucu sağlık hizmetinin yanında bir de tedavi edici bir hizmet, hem bize iş yükü getirir, hem de bunun hakkaniyet olarak yanlış olacağını düşünüyorum."

"Nöbete gitmeyi düşünmüyoruz"

Her gün 70-80 hasta baktıklarını ve bunun üstüne 12 saat bir çalışmanın kendilerine bir angarya olacağını düşündüklerini dile getiren Bulut, "Bunun hem sağlık açısından hem de bizim hastalara vereceğimiz verimlilik açısından çok büyük sakıncaları ve tehlikeleri olur. Nöbetle ilgili ise mümkün mertebe gitmemeyi düşünüyoruz. Çünkü herkese saat 08.00 ila 17.00 arası bir mesai saati varken sadece doktorlara nöbet getirmek bir işgüzarlıktır. İsteğimiz, koruyucu sağlık hizmetlerine daha fazla önem verilmesidir. Muayene adı altında yapacağımız poliklinik hizmetlerinin birinci basamak hizmetine hiçbir şekilde katkısı olmayacağını düşünüyoruz. O yüzden mümkün mertebe bu nöbetlere gitmemeyi düşünüyoruz." diyerek tepki gösterdi. (M.Fatih Akgül - İLKHA)