Diş sağlığına iyi gelen 5 besin

Dişlerin her zaman sağlıklı olması için ağız ve diş bakımının yanı sıra tüketilen besinlere de dikkat edilmesi gerekiyor.
Ortodonti Uzmanı Diş Hekimi Özlem Aylıkçı konu hakkında bilgiler verdi.
İşte dişler için sağlık deposu 5 besin;
Gevrek ve asit oranı düşük meyve ve sebzeler: Elma gibi meyveler, havuç ve kereviz gibi sebzeler doğal diş fırçası görevi görerek hem dişleriniz üzerindeki yemek artıkları ve plağı temizler hem de nefesinizi tazeler, ferahlatır.
Kivi: Tam bir C vitamini deposu. En çok C vitamini içeren meyvedir. Dişeti sağlığı için C vitaminin önemini biliyoruz. C vitamininden zengin yiyecekler tükettiğinizde dişetilerinizdeki kollajen yapı güçlenir ve dişeti hastalıklarına karşı korunursunuz.
Yeşil Soğan: Soğanın antimikrobiyal, antibakeriyel ve antioksidan özellikleri kanıtlanmıştır. Çürüklere neden olan şey diş yüzeyinde çoğalan bakterilerin ürettiği asittir. Günlük diyetinize yeşil soğanı ekleyerek bu küçük mikroplarla savaşınızda elinizi güçlendirebilirsiniz. Yine bir ama var ki hepimiz biliyoruz; bu mikroplarla savaşmanın en etkin yolu fırçalama ile onları fiziksel olarak uzaklaştırmaktır.
Shiitake Mantarı: Shiitake mantarının bileşenlerinden lentinan çürüğe neden olan bakterileri hedef alan antibakteriyel özellikli bir maddedir. Bunu yaparken de ağızda bulunan yararlı bakterilere zarar vermez. Ayrıca bu mantar dişeti iltihabından korunmaya da yardımcı olur.
Yeşil Çay: Yüksek antioksidan içeriği ve sağlık açısından çok sayıda faydası olan yeşil çay ağız sağlığınız için de oldukça faydalıdır. Düzenli olarak yeşil çay içenlerde dişeti hastalıklarının da daha az görüldüğü kanıtlanmıştır. Günlük diyetinize eklediğiniz yeşil çayın genel sağlığınıza faydalarının dışında ağız ve diş sağlığınıza da faydaları olacağını unutmayın. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Dil ve konuşma bozukluklarının, yaşamın her döneminde ortaya çıkabileceğini belirten uzmanlar, bu durumun bazen travmalarla tetiklendiğini söylüyor.
Prof. Dr. Atasoy, "Bağımlılık tedavi edilebilir, kronik bir beyin hastalığıdır" diyerek, Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere tüm tıp sektörünün bağımlılığı bir beyin hastalığı olarak kabul ettiğini, bu kronik hastalığın nüks edebileceğini ve engellenemediği takdirde ölümcül sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.
Batman İl Sağlık Müdürlüğü, çocuklarda sağlık bilincini artırmak ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını küçük yaşta kazandırmak amacıyla "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek (Sağlık Elçisi)" programını hayata geçirdi.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynel Abidin Demir, kreş, anaokulu ve benzer yerlerde hijyen ve el temizliğinin önem arz ettiğini belirterek, "Bulunduğumuz dönemde en çok hastalık riski taşıyanlar 2-6 yaş arasındaki çocuklar oluyor." dedi.