Doğayı ve Çevreyi Koruma Okumayı Sevdirme Platformu (DOKUFORM) Başkanı Utku Sağılır, çevre kirliliğine ve doğanın tahrip edilmesine dikkat çekerek, toplumun çevre bilinci konusunda daha duyarlı hale gelmesi gerektiğini vurguladı.

Fosil yakıt kullanımı, kimyasal atıklar ve bilinçsiz tüketim alışkanlıkları, ekosistemi tehdit ederken çevre bilincinin artırılmasına yönelik çalışmalar da hız kazandı.

Son yıllarda çevre örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, sürdürülebilir bir gelecek için farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli projeler hayata geçiriyor.

Adana'da da bu kapsamda çeşitli etkinlikler düzenlenirken, Doğayı ve Çevreyi Koruma Okumayı Sevdirme Platformu (DOKUFORM) toplumda çevre bilincini artırmaya yönelik çalışmalar yürütüyor.

DOKUFORM Başkanı Utku Sağılır, çevre kirliliğinin önlenmesi ve doğanın korunması için harekete geçilmesi gerektiğine dikkat çekerek, yürütülen çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu.

"Dünyayı kirletme süreci halen durdurulabilmiş değil"

Dünya nüfusunun 8 milyarın üzerine çıktığını ve insanlığın doğayı hızla tahrip ettiğini belirten Sağılır, "Suyu, atmosferi ve toprağı kirletmeye devam ediyoruz. Sera gazı etkisi yaratan fosil yakıtların ve kimyasalların kullanımına yönelik kısıtlamalar getirilse ve yenilenebilir enerji üretimi artsa da doğanın dengesini bozma ve dünyayı kirletme süreci halen durdurulabilmiş değil" dedi.

İnsanların dünyayı umursamaz bir şekilde tükettiğini dile getiren Sağılır, "Sanki insanoğlu, evrende Dünya gibi yaşam koşulları barındıran birçok gezegen bulmuş ve oralara kolayca ulaşabilecek araçları yapmış gibi davranıyor. Oysa onca araştırmaya, atmosfer dışına yerleştirilen teleskoplara ve uzaya gönderilen insansız araçlara rağmen, insanoğlunun yaşam koşullarına çok az yaklaşan bir gezegen bile bulunabilmiş değil" ifadelerini kullandı.

"Çevre bilinci için farkındalık seferberliği gerekiyor"

Dünyanın korunmasının yaşamsal bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Sağılır, "Ne yazık ki birçok insan bu gerçekten habersiz gibi yaşıyor. Üretim yapıyor, atık oluşturuyor ancak katı, sıvı ve gaz atıklarını doğrudan doğaya bırakıyor. Daha fazla kazanç uğruna dünyanın tahrip edilmesini umursamayanlar olduğu gibi, küresel ısınmanın tehdidini fark eden ve doğayı koruma mücadelesi veren bireyler ve kuruluşlar da var." dedi.

Çevre bilincinin toplumda daha fazla yer edinmesi için bir farkındalık seferberliğine ihtiyaç olduğunu belirten Sağılır, "İnsanlar, plastik ambalajların, su şişelerinin doğayı nasıl tahrip ettiğini fark etmiyor. Bu nedenle çevre konusunda bilinçli insan sayısını artırmak, büyük şirketlerin doğayı tahrip eden eylemlerine karşı toplumun bilinçlenmesini sağlamak büyük önem taşıyor." diye konuştu.

"Hemen harekete geçmeliyiz"

Temiz bir çevre için toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Sağılır, "Oturduğumuz sokaklardan, caddelerimizden, kullandığımız parklardan, nehirlerden, göllerden, denizlerden ve ormanlardan başlayarak temizlik kampanyaları düzenleyeceğiz. Yıl 2025 ama hâlâ böyle bir ihtiyacımız var. Yapılması gereken tek şey harekete geçmek. Temiz sokak, temiz mahalle, temiz ilçe, temiz şehir, temiz Türkiye ve temiz dünya için hemen şimdi adım atmalıyız" ifadelerini kullandı. (İLKHA)