Şeyh Ömer Abdurrahman rahmetle yad ediliyor
Mısır’daki Cemaati İslâmiye’nin bir diğer adıyla Tanzimu’l-Cihad Hareketi’nin kurucusu ve manevi lideri Prof. Dr. Ömer Abdurrahman'ın ABD’de esir tutulduğu zindanda şehit olmasının üzerinden 8 yıl geçti. 78 yaşında şehit olan Şeyh Ömer Abdurrahman, rahmet ve minnetle yad ediliyor.
Şeyh Ömer Abdurrahman 3 Mayıs 1935 yılında Mısır'ın Dekahliye kentinde dünyaya geldi.
Dünyadaki sıkıntılarla mücadelesi henüz 10 aylıkken gözlerinin kör olmasıyla başladı. Beş yaşında “Nur Körler Medresesi"nde eğitim hayatına başladı. 11 yaşında Kur'an-ı Kerim'i ezberledi.
On yıllık eğitimin ardından El-Ezher'in ilkokul ve lise diplomasını aldı. Ezher Üniversitesi Usûluddîn Fakültesine yerleşti. 1965 yılında Şeref takdiri ile mezun oldu.
Verdiği vaaz ve hutbelerde Mısır rejimi ve uygulamalarını eleştiren Abdurrahman, Cemal Abdunnasır zamanında istihbarat ve emniyetin takibine girmeye başladı. Abdunnasır ölünce verdiği hutbede, Abdunnasır'ın cenaze namazını kılmanın caiz olmadığını söyledi. Bu nedenle zindana konuldu. İlk zindan deneyimi 8 ay süren Abdurrahman, sonraki yıllarında da açılan soruşturmalar nedeniyle birkaç defa daha tutuklandı.
1981 yılında devlet başkanı Enver Sedat’ın öldürülmesinden sorumlu Cemaati İslami Emiri olarak yargılandı. Verdiği fetvada Enver Sedat'ın ismini kullandığı ispat edilemediği için 2 Eylül 1984 yılında tahliye oldu.
Cezaevinden çıktıktan sonra bir yıl süreyle ev hapsinde tutulan Abdurrahman, 1985 yılında yeniden tutuklandı. Aynı yıl serbest bırakılan Abdurrahman'a yönelik baskılar artarak devam etti.
Daha sonra Sovyetlerin işgaline karşı direnişin devam ettiği Afganistan'a giden Abdurrahman, Abdullah Azzam ve Usame Bin Ladin ile birlikte başka ülkelerden gelen gönüllüleri cepheye gönderen Mekteb-ul Hadamatı (Hizmet Bürosu) kurdu. İki oğlunu da savaşmaları için Afganistan'a çağırdı.
1989 yılında gittiği Mısır'da yeniden tutuklanan Abdurrahman, kısa süre sonra bırakıldı. 1990 yılında gittiği Suudi Arabistan'ın kendisini kabul etmemesi üzerine Sudan'a, oradan da ABD'ye gidip yerleşen Abdurrahman, burada da İslami çalışmalarını sürdürdü.
İslam ülkelerinin yanı sıra Filipinler, İsviçre, Almanya, İngiltere, İsveç, Danimarka ve Kanada gibi ülkelerde verdiği konferanslarla davet çalışmalarını sürdüren Abdurrahman'ın çalışmaları ABD'yi rahatsız etmeye başladı. Ömer Abdurrahman'ı tehdit olarak gören ve takibe almaya başlayan ABD istihbaratı, aradığı fırsatı 1993 yılında New York şehrindeki Ticaret Merkezinin bombalanması ile buldu.
Ömer Abdurrahman, sonradan "ABD istihbarat elemanı olduğu ortaya çıkan tanıklarla" bombalamanın emrini verdiği suçlamasıyla 1995 yılında tutuklandı. Abdurrahman, ABD'nin yıkılması için çalışmak, ABD'de askeri tesislerin bombalanmasının yanı sıra Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in öldürülmesini planlamak suçlamasıyla ömür boyu hapse mahkûm edildi.
23 yıl ağır şartlar altında zindanda tutulan Abdurrahman, Donald Trump'ın yönetimi devralmasının ardından ilaçları da kesilerek adeta ölüme terk edildi.
Şeyh Ömer Abdurrahman 18 Şubat 2017 yılında ABD zindanlarında şehit oldu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Strateji Düşünce ve Analiz Merkezi'nin (SDAM), "Medine Sözleşmesi: Kapsamı ve Niteliksel Boyutu" başlıklı analizinde, "referansı İslam, mucidi Hazreti Peygamberin olduğu sözleşmenin; İslam’ın ana şemsiye olduğu, gayr-i ahlaki yaşamı ve hukuk ihlalinin çiğnetilmediği; bu insani ve hukuki çerçeveyle kimseye inanç ve yaşam dayatmayan, adalet temelli 'yeni bir toplum' inşasını amaçladığı ve gerçekleştirdiği" vurgulandı.
Avukat Çetin Acu, Konya’da geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen "Narkokapan Konya Operasyonu" hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin en büyük ikinci kapsamlı uyuşturucu operasyonu olarak kayıtlara geçen çalışmada, yaklaşık 450 kişi gözaltına alınırken, bunların büyük bir kısmı tutuklandı.
Mardin Artuklu Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd, Beyaz Saray'ın Gazze planına dair analizlerde bulunarak, "Plan, Gazze’yi üretim tesisleri ve tünellerin imhası programları aracılığıyla 'Silahsız bir bölge' hâline getirmeyi; bağımsız gözlemcilerin denetiminde yürütülecek silahsızlandırma yollarını, 'Geri satın alma' programları ve savaşçıların yeniden entegrasyonunu öngören uygulamaları teklif etmektedir." dedi.
Müslüman halkın, evlatlarını İslami dairede yetiştirmek istemesini hazmedemeyen DEM Parti'nin, halkın inanç ve değerleriyle barışık olmadığı bir kez daha gözler önüne serildi.