Son aylarda küresel ölçekte mevsimsel grip aktivitesinde artış gözlenirken, özellikle influenza A(H3N2) virüslerinin dolaşımdaki payının yükseldiği bildiriliyor.

Mevsimsel grip (influenza), dünya genelinde yıl boyunca dolaşımda olan influenza virüslerinin neden olduğu akut bir solunum yolu enfeksiyonu olarak tanımlanıyor. Hastalık hafif seyirli olabileceği gibi bazı vakalarda hastaneye yatışa veya ölüme de yol açabiliyor.

Bu artış, kuzey yarımkürede kış mevsiminin başlamasıyla birlikte her yıl görülen solunum yolu enfeksiyonlarındaki yükselişle örtüşüyor. Küresel düzeyde grip aktivitesi genel olarak mevsimsel beklentiler içinde kalsa da, bazı bölgelerde bu döneme kıyasla daha erken başlangıçlar ve daha yüksek vaka seviyeleri kaydedildi.

Uzmanlar, mevsimsel grip virüslerinin zaman içinde sürekli evrim geçirdiğine dikkat çekiyor. Ağustos 2025’ten bu yana, genetik analizlere göre influenza A(H3N2) virüslerinin “K” olarak adlandırılan yeni bir alt kolunun (subclade) birçok ülkede hızla yayılmaya başladığı bildirildi. Mevcut veriler, bu alt kolun hastalığın şiddetinde bir artışa yol açtığını göstermese de, influenza A(H3N2) virüslerinin evriminde kayda değer bir değişim olarak değerlendiriliyor.

Mevcut erken bulgular, bu sezon grip aşılarının çocuklar ve yetişkinlerde hastaneye yatışa karşı koruma sağlamaya devam ettiğini gösteriyor. Aşının klinik hastalığı önlemedeki etkinliğine ilişkin veriler sınırlı olsa da, özellikle risk grubundaki bireyler için aşının ağır hastalığa karşı önemli bir halk sağlığı aracı olmayı sürdürdüğü belirtiliyor. Uzmanlar, dolaşımdaki virüsler ile aşı içeriği arasında genetik farklılıklar bulunsa dahi, aşının ciddi hastalık riskini azaltabileceğini vurguluyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), küresel grip faaliyetlerini ve dolaşımdaki virüsleri yakından izlemeye devam ediyor. Küresel İnfluenza Sürveyans ve Yanıt Sistemi (GISRS) aracılığıyla yürütülen bu çalışmalar, olası salgın risklerinin erken tespiti ve ülkelerin zamanında önlem alabilmesi açısından kritik önem taşıyor.

DSÖ, mevsimsel grip ve diğer solunum yolu virüslerinin sağlık sistemleri üzerinde baskı oluşturabileceğine dikkat çekerek, ülkelerin olağandışı epidemiyolojik durumlara karşı tetikte olmalarını ve solunum yolu patojenlerine yönelik entegre sürveyans sistemlerini sürdürmelerini tavsiye ediyor. (İLKHA)