14 Mayıs Dünya Eczacılık Günü dolayısıyla mesleki sorunlarına dikkat çeken eczacılar, ilaç yoklukları, fiyat farkları ve değişen ödeme koşulları gibi birçok konuda yaşanan sıkıntılara yönelik çözüm çağrısında bulundular.

Her yıl 14 Mayıs'ta kutlanan Dünya Eczacılık Günü, eczacıların sağlık sistemindeki hayati rolünü bir kez daha gündeme getiriyor.

Eczacılar, sadece ilaç temin etmekle kalmıyor; aynı zamanda doğru ilaç kullanımı, ilaç güvenliği ve tedavi sürecine dair danışmanlık hizmeti de veriyorlar.

Ancak her geçen gün değişen mevzuatlar, öngörülemeyen fiyat farkları ve ilaç teminindeki sıkıntılar, eczacıların mesleki yükünü artırdığını belirten eczacılar, bu durumun kendilerini hastalarla doğrudan yüzleşmek zorunda bırakarak zorlu bir sürece neden olduğuna dikkat çekti.

Batman’da İLKHA mikrofonuna konuşan eczacılar, mesleki sorunlarını dile getirerek, yaşanan ilaç yetersizlikleri, fiyat farkları ve sistemsel uyumsuzlukların halk sağlığını ve mesleki işleyişi olumsuz etkilediğini vurguladı.

"İlaç sektöründe en yetkin kişiler eczacılardır"

Eczacıların sağlık sisteminin vazgeçilmez bir halkası olduğunun altını çizen Eczacı Dilan Acet, "Eczacıların toplumdaki rolüne baktığımızda; eczacı, sağlık sisteminin en önemli halkalarından bir tanesi olarak görev yapmaktadır. Halkın doğrudan ilaca ve ilaç danışmanına ulaştığı bir sektör olarak rol almaktadır. Eczaneler, halk için güvenilir ve bilimsel hizmet sunan bir alandır. Tedavinin en önemli basamaklarından bir tanesi de ilaçtır ve ilaç sektöründe en yetkin kişiler eczacılardır. Çünkü gerek aldıkları eğitim gerekse sahada yaptıkları çalışmalarla çok önemli bir rol üstlenmektedirler," dedi.

"Bu önemli meslekte bazı sıkıntılar yaşanmaktadır"

"Eczacılar, sağlık sektöründe ilacın üretiminden tüketimine kadar her aşamasında yer alan, ilaç danışmanlığından kontrollerine ve yan etkilerine kadar her alanda sorumluluk taşıyan kişilerdir." diyen Acet konuşmasına şöyle devam etti: "Bu bağlamda eczacılar tedavide önemli bir rol üstlenmektedirler. Sağlıkta her şey, doğru tedaviyle sonuçlanır. Bu önemli meslekte bazı sıkıntılar yaşanmaktadır. Bunlar; ilaçlarda ödeme koşullarının her gün değişmesi, halkın doğrudan ulaştığı birinci basamak olmamız nedeniyle bu değişiklikleri açıklamakta yaşadığımız zorluklardır. Bununla beraber ilaç ödeme koşullarının ve ilaç fiyat farklarının sürekli değişmesi ile eşdeğer ilaçlarda yaşanan sorunlar da bizleri zor durumda bırakmaktadır. Halka ilaç hizmeti sunması gereken eczacıların, bu durumları açıklamak zorunda kalması, ek yük oluşturmaktadır. Bütün bu sorunların çözümü, sistemlerin birbiriyle uyumlu ve entegre hâle getirilmesiyle mümkün olabilir," ifadelerini kullandı.

"İlaç yoklukları eczacıları ve hastaları zorluyor"

Eczacı Gülistan Yalçın ise şunları söyledi: "Eczacıların yaşadığı belli başlı sıkıntılar var, ancak en çok ilaç yokluklarından dolayı sorun yaşıyoruz. İlaç yoklukları sebebiyle gün içerisinde hastalarımızla karşı karşıya kalıyoruz. Eskiden bu sorun daha fazlaydı, şu anda biraz azaldı ancak hâlâ büyük problemler yaşıyoruz. Devletten ve SGK' dan isteğimiz, bu ilaç yokluklarını gidermeleridir. Bir diğer sıkıntı ise ilaçlarda oluşan fiyat farklarıdır. Özellikle her gün raporlu ve emekli hastalarımızın ilaçlarında fiyat farkı almak zorunda kalıyoruz. Bu konu, eczanelerden bağımsız gelişen bir durum olmasına rağmen çeşitli sorunlar yaşamaktayız. Yetkililerden bu iki konuda düzenleme yapılmasını talep ediyoruz."

"Yerli üretime teşvik ve kamu spotları oluşturulmalı"

Bulunmayan ilaçların temini ya da eş değer ilaç üretimine ağırlık verilmesi eczacıların az da olsa sorunlarına çözüm olacağını ifade eden Yalçın, "Maalesef tüm ilaçlar Türkiye’de üretilmiyor. Bununla beraber, artan maliyetler nedeniyle bazı firmalar Türkiye pazarından çekildi. Bu sebeple her ilaca erişimde zorluk yaşıyoruz. Bu gibi durumlarda aynı etken maddeyi içeren eşdeğer ilaçları öneriyoruz. İlaç yokluklarında en büyük çözüm, eşdeğer ilaçlardır ve bunlar tamamen aynıdır. Birinci basamak sağlık kuruluşu olduğumuzdan dolayı, şartlarımızın biraz daha iyileştirilmesini istiyoruz. Bulunmayan ilaçların temini ya da eşdeğer ilaç kullanımı konusunda kamu spotları oluşturulabilir. Yerli ilaç üretimine daha fazla ağırlık verilerek ve teşvik sağlanarak ilaç yokluklarının önüne geçilebilir." diye konuştu. (İLKHA)