Engelleri aştı hayaline ulaştı: Doğuştan cam kemik hastası Hamza, beyaz önlüğüne kavuştu
Lokman Hekim Üniversitesi öğrencisi Hamza Mesut Ağır, cam kemik hastalığına rağmen üstesinden geldiği zorluklarla tıp eğitimini sürdürüyor. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, engelli bireylerin yükseköğretime eşit katılımı için yürütülen çalışmalara dikkat çekti.
Doğuştan cam kemik hastalığı (Osteogenesis Imperfecta) ile yaşamına devam eden 24 yaşındaki İntörn Doktor Hamza Mesut Ağır, çocukluk yıllarını geçirdiği hastane koridorlarında yeşeren tıp doktoru olma hayalini gerçeğe dönüştürdü. Tekerlekli sandalyesiyle aştığı zorluklar, onu bugün hastalara şifa dağıtmaya hazırlanan bir hekim adayı yaptı.
Lokman Hekim Üniversitesi Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi Hamza Mesut Ağır, çocukluk döneminde doktorlarından aldığı ilhamın cesaret verici olduğunu ve onların "İletişim becerilerin çok güçlü. O yüzden doktorluğu düşün." sözlerinin bu mesleği seçmesinde yönlendirici olduğunu ifade etti.
Cam kemik hastalığı nedeniyle pek çok fiziksel zorlukla karşılaşan Ağır, tekerlekli sandalye kullanımının getirdiği özel gereksinimlerin üniversitede karşılanmasının büyük kolaylık sağladığını belirtti. Ağır, "Ortaokul ve lisede daha çok zorlandım ancak üniversite bana bu konuda çok yardımcı oldu. Hastane içinde olmak da benim için avantaj sağladı." şeklinde konuştu.
Üniversiteye başlamadan önce öğretim üyeleri ve yöneticiler tarafından yapılan düzenlemelerle rotasyon alanlarının kendisine uygun hâle getirildiğini vurgulayan Ağır, üniversitedeki Engelsiz Öğrenci Birimleri’nin engelli öğrenciler için farkındalık oluşturmada ve sorunlara hızlı çözüm bulmada kritik rol oynadığını kaydetti.

"Başkaları yaptıysa ben de yapabilirim"
Eğitim hayatı boyunca ve hayata bakışında "Başkaları yaptıysa ben de yapabilirim" motivasyonuyla hareket ettiğini belirten Ağır, tıp fakültesini seçmesindeki en büyük etkenin, dünyadaki diğer engelli hekimlerin başarısı olduğunu belirtti. Genç doktor, "Türkiye’de ve dünyada birçok engelli doktorun varlığı bana cesaret verdi. Onları gördükçe, 'Eğer onlar yapabiliyorsa ben de yapabilirim' diyerek bu yola çıktım." ifadelerini kullandı.
Ağır, kendisi gibi tıp okumak isteyen engellilere örnek olmak ve hayatın içinde aktif bir birey olabileceklerini göstermek istediğini kaydederek, “Olumsuzluğa düştüğümde yanımda olan, destek olan birçok kişi, üniversiteye birlikte gelip gittiğimiz kısmı görüyor ama benim her zaman yanımda olan anneme ayrıca teşekkür etmem gerekiyor.” dedi.

“Tek hedefim başkalarından yardım alan değil, başkasına yardım eden bir birey olmasıydı”
Hamza’nın en büyük destekçisi annesi Hatice Ağır, "Tek hedefim, onun başkalarından yardım alan değil başkasına yardım eden bir birey olmasıydı. Onun bir yerlere gelmesi, bizden sonra gözümüzün arkada olmaması demek." ifadelerini kullandı.
Mezuniyet günü için büyük heyecan duyduğunu söyleyen anne Ağır, “Hamza’nın diplomayı aldığı an, 18 yıllık hayalimin doruk noktası olacak.” şeklinde konuştu.

“Engelli bireylerin yükseköğretime tam, etkin ve eşit katılımı çok önemli”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, engelli bireylerin yükseköğretime tam, etkin ve eşit katılımına büyük önem verdiklerini belirterek, üniversitelerin bünyelerinde kurduğu engelli öğrenci koordinatörlükleriyle erişilebilirliğe önem veren çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Engelli öğrenciler konusunda farkındalık oluşturmak üzere her yıl Engelsiz Üniversite Ödülleri verdiklerini hatırlatan Özvar, “Bu ödüller vesilesiyle engelli bireylerin yükseköğretime tam, etkin ve eşit katılımını sağlamak gayesiyle yükseköğretim kurumlarımız tarafından gerçekleştirilen çalışmalar bizleri mutlu ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Özvar, üniversitelerdeki engelleri kaldırmak için yükseköğretim kurumlarındaki engelli öğrenci sayısını ve engel durumlarını bilmenin, buna göre önlem almanın ve bu öğrencilere ulaşmanın üniversitelerin önemli görevleri arasında yer aldığını vurguladı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Dünyada 2 milyon kişi akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini, bunun yüzde 85'i sigaradan kaynaklandığını belirten Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, bu tablo ne kabul edilebilir ne de görmezden gelinebileceğini söyledi.
Merkezlerinin şimdiye kadar 347'si çapraz 4 bin 230 karaciğer nakliyle Avrupa'da birinci, dünyada ise ikinci sırada olduğuna dikkat çeken Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü Çapraz Nakil Sorumlusu Doç. Dr. Kemal Barış Sarıcı ile Dr. Öğretim Üyesi Ertuğrul Karabulut, çapraz naklinin özellikle pediatrik hastalar için umut olduğunu dile getirdiler.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer, “Çocuklar artık toprak ve doğayla daha az temas ediyor. Bu nedenle daha sık hastalanan ve alerjilere daha yatkın bir kuşak görüyoruz.” dedi.