Mide asidi neden olur, nelere dikkat edilmeli?

Mide asidi, sindirime yardımcı olan sıvılardandır. Mide asidi yiyecekleri parçalayarak ve sindirime yardımcı olan enzimlerinden aktifleştirerek sindirim sürecine yardımcı olur.
Uzman Diyetisyen Elif Bilgin Baş konu hakkında bilgiler verdi.
Sağlıklı bireylerde mide asidinin pH seviyesi 2 ile 3 arasındadır. Asit oranının artması karnın üst bölgesinde yanma, gastrit, reflü ve ülser gibi sağlık problemlerine yol açabilir, Asit oranının azalması ise yemeklerden sonra hazımsızlığa ve şişkinliğe yol açabilir. Mide asidinin fazla salgılanması sonucu midede yanma ve ağrı meydana gelir. Mide yanması, yemeğin veya mide asidinin ağıza kadar çıkması sonucu meydana gelir. Dengesiz beslenme düzeni, yiyecekleri az çiğnemek, fazla porsiyonlarda yemek tüketimi, aç kalmak, stres, yorgunluk gibi faktörler mide asidi problemine yol açabilmektedir. Mide asidinin tedavi sürecinde öncellikle probleme sebep olan sorununun belirlenmesi gerekir. Tedavi süreci de problemin türüne göre farklılık göstermektedir.
Mide asit seviyesinin yükselmesi, midede yanma problemlerinin ortaya çıkması gibi şikayetler varsa öncelikle hastaların yaşam tarzlarında değişiklik yapmaları gerekmektedir. Beslenmeleri az az sık sık olacak şekilde düzenlenmelidir. Öğün atlanmamalı ve günlük sıvı alımına dikkat edilmelidir. Akşamları mideye ağır gelecek olan besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Çay ve kafein miktarı sınırlandırılmalıdır. Mideyi yoran aşırı yağlı, salçalı, kızartılmış besinlerden, acılı, bol baharatlı besinlerden ve asitli içeceklerden uzak durulmalıdır. Yemek yedikten hemen sonra yatmamak gerekmektedir. Uyku sırasında yüksek yastık kullanmakta fayda vardır. Alkol ve sigara tüketiminden uzak durulmalıdır.
Protein değeri yüksek besinler örneğin balık, kuru fasulye, mercimek gibi gıdalar mide asidinin aşırı üretimini engelleyebilmektedir. Aynı zamanda vitamin ve antioksidan bakımından zengin meyve tercih etmek yararlı olacaktır. Fakat portakal, greyfurt, mandalina gibi meyveler antioksidan değeri yüksek olsa da içerdikleri asit özellikleri sebebiyle mideye zarar verebilir. Bunların yerine elma, kivi gibi meyveler tercih edilebilir. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Tıbbi olarak pek çok enfeksiyona karşı etkisi olan sünnetin, yenidoğan döneminde yapılması birçok avantaj sağıyor.
Sosyal medyanın sosyal fobiyi desteklediğini de anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Ellerinden düşmeyen tabletler, onların sosyal becerilerinin gelişmesini engelleyerek kaçıngan bir kişilik yapısına yol açıyor. Belki sosyal fobik gibi görünmüyorlar ama tembelleşiyorlar, yetenekleri köreliyor." dedi.
Psikiyatrist Uzm. Dr. Erdoğan Erdinç, özellikle genç kadınlarda görülen ve ölüm riski taşıyan ciddi bir yeme bozukluğu olan anoreksiya nervosa hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Hastalığın hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı etkileyen karmaşık bir bozukluk olduğunu belirten Erdinç, toplumun bu konuda bilinçlenmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Siirt’te polikliniklerdeki yoğunluğu azaltmak için yeni sıra sistemi uygulanmaya başlandı. Hem MHRS randevulu hastalar kabul ediliyor, hem de sınırlı sayıda randevusuz hastaya sıra veriliyor.