Malatya İnönü Üniversitesi Neonatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir, merkez olarak son dönemde yaşanan asistan sıkıntısı nedeniyle küçültmeye gidebileceklerine dikkat çekerek, sorunun kısa sürede aşılacağını umut ettiklerini söyledi.

“17 Kasım Dünya Prematüre Günü” münasebetiyle Malatya İnönü Üniversitesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Neonatoloji Bilim Dalı tarafından Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde etkinlik düzenlendi.

Sunuculuğunu Neonatoloji Yandal Asistanı Dr. Meral Alagöz’ün yaptığı etkinlik, katılımcı hocaların konuşmalarıyla devam etti.

Konuşmaların ardından, Yeni Doğan ve Yoğun Bakımda yatan Prematüre bebeklerin takip ve tedavi süreçleri ile önceki ve sonraki görüntülerinin yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Neonatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir, bölgenin en büyük merkezlerinden olan merkezlerinin son dönemde yaşanan asistan sıkıntısı nedeniyle küçültmeye gidilebileceğine dikkat çekti.

Pediatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cemşit Karakurt, Prematüre bebeklere bakmanın büyük bir sabır ve özveri gerektiğini belirterek, özelleşmiş ekipler tarafından yapılması gereken bir sağlık hizmetinin olduğunu söyledi.

Doğumun erkeninin de geç olanının da problem olduğunu kaydeden Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Beytur, erken doğum gerçekleştiğinde işin pediatristlere kaldığını belirtti.

Bu tür bebeklerin sadece yaşamalarının yeterli olmadığına dikkat çeken Neonataoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç, sağlıklı bir yaşam sürmelerinin çok önemli olduğunu ve Prematüre bebeklere emek verildiğinde karşılığının alındığını söyledi.

“Son dönemde asistan sıkıntısı nedeniyle bölümü küçültmüş olmakla birlikte, inşallah bu sorunları kısa zamanda aşacağımızı umut ediyoruz”

İnönü Üniversitesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları Ana Bilim Dalına bağlı Neonatoloji Bilim Dalının yaklaşık 60 yatakla bölgenin en büyük kurumlarından biri olduğunu belirten İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Neonatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir, “Her yıl yaklaşık bin 500 ile 2 bin bebek yoğun bakımlarımızda izlemekteyiz. Son dönemde biraz asistan sıkıntısı çekiyoruz. Sorunun çözülmediği takdirde bölüm olarak küçültmeye gidebiliriz. İnşallah bu sorunları kısa zamanda aşacağımızı umut ediyoruz. Geçen hafta yeni küvözlerimiz geldi, hizmete sunuldu. Bizlere sonsuz desteklerini sunan rektörlüğümüz ve dekanlığımız başta olmak üzere başhekimliğimiz ve tüm ekibine çok teşekkür ediyorum.” dedi.

“Hep arkadaşlara derim, kapının arkası Allah’tan sonra bizlere emanet. Emanete ihanet etmeyin derim”

Özdemir, “Tabi en büyük teşekkürü; Allah’tan (Celle Celaluhu) sonra çocuklarını bizlere emanet eden aileler hak ediyor. Hep arkadaşlara derim, kapının arkası Allah’tan sonra bizlere emanet. Emanete ihanet etmeyin derim. Bizlere güvenip çocuklarını bizlere emanet eden ailelere çok teşekkür ediyorum. Temennimiz odur ki hiçbir bebek erken doğmasın. Erken doğan bebeklerimizi de inşallah en kısa sürede sağlıklarına kavuşup anne babalarının kucağına vermelerini ve evlerine göndermelerini bizlere nasip etmesini diliyorum.” diye konuştu.

“Prematüre bebek bakmak büyük bir sabır ve özveri gerektiriyor”

Prematüre bebeklerin programda olmasının kendilerini mutlu ettiğini belirten İnönü Üniversitesi Pediatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cemşit Karakurt, “Biz genelde yoğun bakımda yattıklarında küçük hallerini görüyoruz ama büyümüş olarak görmek bizlere ayrı bir mutluluk veriyor. Tabi Prematüre bebek bakmak büyük bir sabır ve özveri gerektiriyor. Özelleşmiş ekipler tarafından yapılması gereken bir sağlık hizmeti. Biz bu konuda çok şanslıyız. Bölgemizin en önemli ve en büyük merkezi burası ama son zamanlarda asistan sorunu yaşamaya başladık. Dolayısıyla belki yatak sayısını azaltmak durumunda kalacağız. Bizim merkezimiz gibi bölgesel merkezlerin sağlık otoritesi tarafından desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda, Neonataoloji Derneğimize de çok büyük bir iş düşüyor. Neonataoloji Derneği adına Sağlık Bakanlığından birtakım isteklerimizin olduğunu düşünüyorum. Çünkü bölgenin en büyük merkezi burası. Sağ olsun rektörlüğümüz, dekanlığımız bu konuda destek veriyorlar, ne istesek yapıyorlar ama maalesef asistan sorunu tek başına aşacağımız bir sorun değil.” diye ifade etti.

“Pediatri Ana Bilim Dalı Ana Bilim Dalları arasında en köklü Ana Bilim dalımız”

Tıp Fakültesinin 35 yıl önce kurulduğunu anımsatan İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Beytur, “Tıp Fakültemiz 42 Ana Bilim Dalından oluşmakta ve Pediatri Ana Bilim Dalı da Ana Bilim dalları arasında en köklü Ana Bilim dalımız. Yeni Doğan Ana Bilim Dalının da ayrı bir özelliği var. Gerçekten çok büyük bir kapasiteyle bölgeye hizmet vermekte. Kliniğimiz, üniversitemiz sayesinde bu bölgeden başka büyükşehirlere hastalar nakil olmamakta. Hocalarımızın tabi asistan yokluğunda büyük gayretlerini görmekteyiz kendilerine teşekkür ediyoruz.” dedi.

“Doğum öyle bir şey ki erken olması da geç olması da problem!”

Beytur, “İnşallah bebek sahibi olmak her aileye nasip olur. Tabi gebelik daha sonra doğum zor bir süreç. Doğum öyle bir şey ki erken olması da geç olması da problem. Geç olunca kadın doğum hocaları çözüm buluyor, sezaryenle hallediyorlar. Erken olunca ertelemeye çalışıyorlar ama erken doğum gerçekleşince iş pediatristlere kalıyor.” diye belirtti.

“Bebeğin sadece yaşaması yeterli değil, bu bebeklerin sağlıklı bir yaşam sürmesi çok önemli”

Dünya Prematüre gününün kutlanmasının amacının prematürelikle ilgili sorunlara dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak olduğunu kaydeden Neonataoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç, şöyle devam etti:

“Bunların ne çektiğini en yakından biz biliyoruz. Bir yerde yardım çığlıklarımız. Yeni Doğan’a Prematüre bebeklerimize yardım edin! Bunu devletten ve herkesten istiyoruz. Prematüre bebekler, gerçekten hayata tutunan çok cesur bebekler ama tabi onlara en büyük destek ailelerinden geliyor. Ailelere destek de bebeklerin yaşamasına vesile olan biz yenidoğancılarda. Bu işi asla tek başımıza almıyoruz. En başta yanımızda sevgili hemşirelerimiz ve diğer Bilim Dalları var. Çünkü bu bir ekip işi. Bebeğin sadece yaşaması yeterli değil, bu bebeklerin sağlıklı bir yaşam sürmesi çok önemli. Yoğun bakımdan çıkınca Prematüre bebeğin işi bitmez, o prematüre artık bizim de bebeğimiz olur ve onu hep beraber büyütürüz. Aslında biz her türlü bebeğe bakıyoruz, bir sürü problemli bebekler var ama Prematüreler biz yenidoğancılar için ayrı bir yerdedir ve çok farklıdır. Çünkü onlara emek verildiğinde karşılığını alırsınız. Ama bu bebeklerin zamanında, doğru yerde ve doğru ellerde doğması lazım. O ilk günde yapılan hatalar, bebeğin bütün hayatını etkileyebilir.”

Etkinlik, Prematüre çocuklar için hazırlanan pastanın çocuklar ve aileleri ile birlikte kesilmesinin ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi. (İLKHA)