Prostat ve ulaşabildiği hastalıkları, prostat kanserinin kimlerde görülebileceği, nasıl önlem alınacağını söyleyen uzmanlar, erken tedavinin önemli olduğunu belirterek tedavisinin nasıl yapıldığını anlattı.

Prostat, mesanenin idrar kanalının çıkışında üretrayı saran kestane büyüklüğünde bir salgı bezidir.

Prostattan bahseden Ürolog Doçent Doktor Akif Diri prostat kanserinin erken teşhisi ve belirtileri hakkında bilgi verdi.

"Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanserdir"

Prostat kanserini açıklayan Diri, "Prostat iltihapları erkeklerde çok sık görülen hastalıklardandır. Bunun akut ve kronik gibi iki aşaması var. İyi huylu prostatın büyümeleri var. Bunlar çok sık 65 yaş üstü her üç erkekten ikisinde görülebilen bir hastalıktır. Bir de prostat kanserleri var. Prostat kanseri erkeklerde görülen önlenebilir en sık görülen kanser türüdür. Fakat ölüme sebebiyet verme açısından biraz daha aşağıya düşüyor. Prostat kanseri düzenli muayene ile erken dönemde tespit edilebilme şansı olan bir kanserdir. İlerleyen yaşla birlikte sıklığı artmaktadır. 70 yaş üstü hastaların üçte ikisinde prostat kanseri olduğu görülüyor. İkinci en önemli faktör de genetik yatkınlık. Salgı bezleri, salgı hücrelerinin olduğunu içeren kanserlerin ailesel geçişi çok yüksektir. Tıpkı kadınlardaki meme kanseri gibi erkeklerde de ailesel geçişi en yüksek tümörlerden bir tanesidir. O yüzden akrabalık ilişkileri, babada ve ailede prostat kanserinin olması normal popülasyona göre ihtimali çok fazla arttırmaktadır." ifadelerini kullandı.

"Düzenli ürolojik muayenelerle tespit edilebilme şansı var"

Prostatın düzenli ürolojik muayenelerle tespit edilebilme şansının olduğunu söyleyen Diri, "Çünkü bizim farkındalık oluşturmaya çalıştığımız en önemli şey buradadır. Diğer kanserlerden ön plana çıkması da budur. Düzenli aralıklarla kontroller ve düzenli PSA ölçümleri ile yüksek oranla biz bu kanseri tanımlayabiliyoruz ve tedavisini yapabiliyoruz. Prostat kanserleri, 50 yaş üstündeki tüm erkeklerde yılda bir kez PSA ölçümü ve dijital rektal muayene dediğimiz makattan prostat muayenesiyle belli olmaktadır. Onlarda bir anormallik olduğu zaman prostattan yapılan biyopsilerle kanserin varlığı gösterilebilmektedir. Artık teknoloji çok fazla ilerledi. MR kullanımı yoğun vaziyete girmesiyle MR füzyon biyopsisi kullanılıyor. Bunlarda kanseri tanıma ihtimalimiz çok fazla artmaktadır." sözlerini kullandı.

Prostat kanserinin tedavisinden bahseden Diri, "Prostat kanseri teşhisi koyduğumuz hastaya kanserin şeklini, hangi evrede olduğunu göstermemiz gerekiyor. Prostat kanseri eğer organa lokalizeyse bizim tedavi şeklimiz ya prostatın tamamen çıkarılmasını içeren radikal Prostateknomi dediğimiz açık ameliyatla, robotik yöntemle ve Laparoskopik yöntemle yapılabilir. İkinci alternatif de radyoterapi dediğimiz yöntemdir. İkisinin de onkolojik sonuçları birbirine eşittir." şeklinde konuştu. (İLKHA)