Şanlıurfa’da beyin tümörlerinde güvenli tanı yöntemi
Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Abdulmehmet Kuloğlu, beyin tümörlerinde cerrahi müdahalenin genellikle ilk tercih olduğunu, ancak bazı özel durumlarda biyopsi yöntemine başvurulduğunu söyledi.
Dr. Kuloğlu, özellikle beynin derin bölgelerinde yer alan tümörlerde cerrahi çıkarımın hastaya fayda sağlamayabileceğini belirterek, “Bu gibi durumlarda tanıya yönelik biyopsi işlemini tercih ediyoruz. Günümüzde stereotaktik ya da nöronavigasyon destekli tekniklerle bu işlem çok daha güvenli ve hassas şekilde yapılabiliyor.” dedi.
Kliniğe başvuran bir hastada yapılan tetkiklerde, beynin sağ tarafındaki bazal ganglionlara uzanan derin yerleşimli bir kitle tespit edildiğini aktaran Kuloğlu, bu nedenle hastaya nöronavigasyon eşliğinde beyin biyopsisi yapılmasına karar verdiklerini belirtti.
İşlemin genel anestezi altında gerçekleştirildiğini ifade eden Kuloğlu, süreci şu şekilde anlattı:
“Önce hastanın beyin MR ve tomografi görüntüleri nöronavigasyon cihazına aktarılıyor. Bu görüntüler hasta ile eşleştirildikten sonra planlanan noktadan yaklaşık 1 cm’lik bir delik açılıyor. İnce bir biyopsi iğnesiyle hedeflenen alandan doku örnekleri alınıyor. Böylece beynin hassas bölgelerine zarar vermeden doğru tanıya ulaşabiliyoruz.”
Elde edilen doğru tanı sayesinde hastaların gerekli onkolojik tedavilere güvenle başlayabildiğini vurgulayan Kuloğlu, “Hastanemizde ileri teknolojileri kullanarak beyin ve sinir cerrahisinde daha verimli ve etkili tedaviler sunuyoruz” dedi.
Hastane yetkilileri, beyin tümörleriyle mücadelede modern tıbbın tüm imkanlarını hastaların hizmetine sunmaya devam edeceklerini ifade etti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat Bayrakçı, "Halk arasında kış öksürüğü olarak geçiştirilen şiddeti azalsa bile varlığını sürdüren her öksürük, kronikleşme eğilimindedir ve altta yatan asıl nedenin araştırılmasını gerektirir." uyarısında bulundu.
Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Miraç Ataman, prostat kanserinin çoğu zaman belirti vermeden ilerlediğini söyleyerek, 40 yaşından itibaren PSA taramasının hayat kurtarıcı olduğunu vurguladı.
Ülkemizde yaklaşık her 10 çocuktan birinde görülen astım, doğru yönetilmediğinde tekrarlayan öksürük, hırıltı ve solunum güçlüğü ile çocukların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebiliyor.
İlaç alınsa da alınmasa da gribin aynı sürede geçeceği anlayışının doğru olmadığını belirten Uzman Dr. Murat Yaycı, tedavi edilmediğinde gribin zatürre veya menenjit gibi ciddi hastalıklara yol açabileceğini söyledi.