Tiroid hastaları nasıl beslenmeli? Nelere dikkat etmeli?

Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük Budak konu hakkında bilgiler verdi.
Tiroid bezi, salgıladığı tiriiyodotironin (T3) ve tiroksin (T4) hormonları sayesinde diğer hormonların yapımında, hücrelerin büyüyüp çoğalmasında ve vücut metabolizmasının düzenlenmesinde rol oynar.
Tiroid hastalıkları, T3 ve T4 hormonlarının az salgılanması sonucu oluşan hipotiroidi ve fazla salgılanması sonucu oluşan hipertiroidi olarak 2 çeşitte toplanabilir. Hipotiroidi geliştiğinde metabolizma hızı yavaşlar, kilo alma, yorgunluk, aşırı üşüme, kabızlık, kuru cilt, şişkinlik gibi belirtiler görülür. Hipertiroidi geliştiğinde ise metabolizma hızı artar, kilo verme, sinirlilik, aşırı terleme, iştah artışı, huzursuzluk gibi belirtiler görülür.
Tiroid hastaları iyottan zengin mi beslenmeli fakir mi?
Tiroid hormonlarının salgılanması iyot minerali sayesinde olur. Hipotiroidide iyottan zengin, hipertiroidide ise iyottan fakir beslenilmelidir. İyotun en zengin kaynakları deniz ürünleridir ve tuzlu su balıklarında tatlı su balıklarından çok daha yüksek miktarda iyot bulunur. Süt, yumurta, çilek, patates gibi besinler de az miktarda iyot içerir. Diyetteki iyotun en önemli kaynağı iyotlu tuzlardır. Hipotiroidi hastaları iyotlu tuz, hipertiroidi hastaları ise iyotsuz tuz kullanmalıdır.
Selenyum
Selenyum, tiroid hormonlarının seviyelerinin düzenlenmesi ve tiroid bezinin sağlıklı işleyişi için önemli bir mineraldir. Balık, tavuk, hindi, yumurta, ayçekirdeği, mantar gibi selenyum kaynakları beslenmeye eklenmelidir.
Çinko
Çinko eksikliğinde tiroid metabolizmasında ve tiroid hormonlarının düzeylerinde bozulma gerçekleşir. Çinko eksikliğinden kaçınmak tam tahıllı ekmek, kurubaklagiller, kabak çekirdeği, kaju, hindi eti, kırmızı et, yumurta gibi zengin çinko kaynakları beslenmeye eklenmelidir.
Kabızlığa dikkat!
Özellikle hipotiroidi hastalarında kabızlık sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bu problemin gelişmemesi için günlük su ve lif tüketimine özen gösterilmelidir. Günde en az 2-2,5 lt kadar su içilmeli ve tam tahıllı ürünler tercih edilerek ve günde en az 5 porsiyon olacak şekilde sebze ve meyve tüketilerek lif alımı artırılmalıdır.
Guatrojenik besinlere dikkat!
Brokoli, karnabahar, lahana, brüksel lahanası, hardal, turp, şalgam, soya ürünleri, çilek, şeftali, ıspanak gibi guatrojenik besinler iyot emilimini engelleyerek tiroid fonksiyonunu baskılayabilir. Hipotiroidi olan hastalar bu besinlerin aşırı tüketiminden ve ilaç kullanımına yakın saatte tüketmekten kaçınmalıdır.
Kilonuzu koruyun
Hipotiroidide metabolizma hızının yavaşlamasına bağlı olarak kilo artışı, hipertiroidide ise metabolizma hızının artmasına bağlı olarak kilo kaybı görülebilir. Hipotiroidi hastaları sağlıklı beslenme rutinine ek olarak düzenli olarak egzersiz yapmalıdırlar. Düzenli egzersiz kilo kontrolü sağlamanın yanında tiroid fonksiyonları için de faydalıdır. Hipertiroidi hastaları ise aşırı kilo kaybından kaçınmak için günlük enerji ihtiyaçlarını karşılamalı ve öğünlerini düzenli yapmalıdırlar. Bununla birlikte, kahve, çay, çikolata, kola gibi kafein içeren gıdalar anksiyete, sinirlilik gibi hipertiroidizm semptomlarını artırabilirler. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Genetik bilgiyi taşıyan DNA’mızın çeşitli nedenlerle hasar görebileceğini dile getiren uzmanlar, bu hasarın en yaygın nedenleri arasında radyasyon (UV, X ve gama ışınları), kimyasallar (sigara dumanı, toksinler), viral enfeksiyonlar ve vücutta doğal olarak oluşan metabolik süreçlerin yer aldığını söylüyor.
Yaz mevsiminde artan enfeksiyon risklerine karşı uyarılarda bulunan İntaniye Uzmanı Dr. Zeynel Abidin Demir, gıda zehirlenmelerinden güneş çarpmalarına, klima enfeksiyonlarından keneye kadar pek çok tehlikeye dikkat çekti.
Halı saha maçlarında artan ani ölümlerin ardında çoğu zaman fark edilmeyen kalp rahatsızlıkları yatıyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Arı, genç yaşta kalp krizine bağlı ölümlerin sebeplerine dikkat çekerek, kalp sağlığını korumak için düzenli kontrollerin ve bilinçli yaşam tarzının önemini vurguladı.
Kaygının her zaman olumsuz bir duygu olmadığını belirten uzmanlar, belli düzeydeki anksiyetenin kişiyi motive edebildiğini söylüyor.