​Kamuoyunda "süresiz nafakaya" ilişkin oluşan tepkilere rağmen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun "Kadın kusurlu da olsa nafaka alır, erkek işsiz de olsa nafaka öder" şeklindeki kararı akıl tutulması olarak yorumlandı.

Boşanma vakalarında doğurduğu mağduriyetlerden ötürü sık sık gündeme gelen ve son olarak hükümetin de yeniden düzenleme yapılacağı sinyalini verdiği "Nafaka Yasası" tepki çekmeye devam ediyor.

Geçtiğimiz gün Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, işsiz ve herhangi bir geliri olmayan erkeğin, boşanma davasında tam kusurlu bulunan çalışan eşine tedbir nafakası ödemesi gerektiğine hükmetti.

Konuya ilişkin konuşan Abdullah Kavan, söz konusu kararın yeniden değerlendirilerek düzeltilmesi gerektiğini belirtti.

Kavan, "6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, kamuoyunda çok tartışıldı, tartışılmaya devam ediliyor. Özellikle sonuçlar açısından kadının sadece beyanının yeterli görülmesi ve erkeğin evden uzaklaştırılarak evliliklerin bitirilmesi toplumda bir infiale sebep olmuştur. Toplumun dinamiği olan ailenin dağılmasına sebep olan bu yasanın değiştirilmesi yönünde sivil toplum kuruluşları ve halkın beklentilere var. Bu tartışmalar devam ederken batıdan ithal edilerek kopyala-yapıştır mantığı ile topluma kabul ettirilmek istenilen yasaların yerelde tutmadığı ve sonuçlarının vahim bir tablo doğurduğuna şahit olduk. Bunlar yetmezmiş gibi Yargıtay Hukuk Genel Kurulu yeni bir karara imza attı. Bu da ayrı bir garabettir. Eğer kadın suçlu olsa dahi ve erkek işsiz olsa dahi nafaka ödeyecek! Bu karar, kamuoyu vicdanında 'nasıl olur böyle bir şey' tepkisiyle karşılandı. Bu durum, kadınların kaygısız hareket ederek erkeği sürekli tesiri altına bırakmaya itecektir. Bu vahim bir durumdur ve kabul edilemez. Bunun acil bir şekilde yeniden değerlendirilerek düzeltilmesi gerektiğini düşünüyoruz." dedi. 

Boşanmalardan sonra erkeğin ömür boyu nafaka ödemeye mahkum edildiğini belirten İbrahim Bahadur ise bu tür mağduriyet oluşturan kanunların Avrupa'dan alındığına işaret etti.

"Avrupa’ya baktığımız zaman da ailelerin yüzde 60’ı çökmüş, aile diye bir kurumun kalmadığını görüyoruz." diyen Bahadur, "Bunlar ortadayken Avrupa’dan kanunlar alınarak halkın yüzde 98’i Müslüman olan ülkemizde uygulanması tabi ki de ailelerin dağılmasına sebebiyet verir. Bir an önce aile kurumunun düzeltilmesi için inancımıza göre kanunların yeniden gözden geçirilerek düzeltilmesi gerekir. Aile kurumu çökerse toplum da çöker, bu yüzden bunun önünün alınması gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Kur'an Nesli Platformu Mardin Koordinatörü Mahmut Akın ise kararı bir akıl tutulması olarak yorumladı.

Akın, "Daha önce çıkartılan yasalar zaten aileyi parçalayıp dağıtıyordu. Şimdi karar ise ailesi dağıtılan erkeği haksız bir şekilde nafaka ödemesini öngörüyor. Bu da tamamen adaletsizliktir, haksızlıktır, zulümdür. Kadın yüzde yüz suçlu veya kusurlu olsa ve erkek yüzde yüz haklı dahi olsa kadından yana karar alınıp nafaka erkeğe yükleniyor. Bu beraberinde bir adaletsizlik ve zulüm getiriyor. Yüzde 98’i Müslüman olan toplumun kanunları İslami olmadığı ve yasalar beşeri akıldan çıktığı için aileler parçalanıp yok oluyor. Bu akıl tutulmasından başka bir şey değil. Hükümetin ve yetkili kişilerin buna bir an önce buna el atarak bu zulmü ortadan kaldırmalarını talep ediyorum." diye konuştu. (M. Salih Keskin – İLKHA)