HÜDA PAR öncülüğünde düzenlenen ve STK'ların desteklediği "Anneler Gazze İçin Yürüyor" etkinliği birçok ilde olduğu gibi Muş'ta da binlerce annenin katılımıyla gerçekleşti.
Muş Kent Meydanı'nda toplanan binlerce kadın, Filistin'e destek sloganları attı. Siyonist işgal rejimi tarafından Gazze'de kadın ve çocukların katledilmesine tepki gösteren Muşlu anneler, sık sık tekbir getirerek, işgal rejimini lanetlediler.
Burada düzenlenen basın açıklamasında açılış konuşmasını yapan Fatma Ural, Gazze'de kadın ve çocuklara yönelik gerçekleştirilen katliama tepki göstermek amacıyla toplandıklarını belirterek, duyarlılıklarından dolayı Muşlu annelere teşekkür etti.
Basın açıklaması öncesi Beyza Tarhan adlı çocuk tarafından okunan şiir okundu. Toplanan grup adına basın açıklamasını okuyan HÜDA PAR İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Polat, Gazze'de yaşanan soykırım ve katliama dikkat çekti.
Polat, "Filistin toprakları 1948 yılından bu yana israil terör şebekesi tarafından işgal edilmiş, milyonlarca Filistinli sistematik olarak zulme ve tehcire maruz bırakılmıştır. Ne insana ne de kutsala saygısı olan bu barbar siyonist çete, zulümlerinin dozunu artırarak sürdürmektedir. Filistin, şu sözde uygar dünyanın ikiyüzlülüğünü her daim ifşa etmiştir. 75 yıldır devam eden bu siyonist işgalin ve zulmün ardından 'Aksa Tufanı' operasyonu ile 7 Ekim günü, siyonizmin ve onun uşaklarının kara günü, Müslümanlarının ise iftiharı olmuştur." dedi.
"Gazze'nin yetimleri büyümüş ve şanlı bir mücadeleye imza atmışlardır"
"Gazze'nin yetimleri büyümüş ve şanlı bir mücadeleye imza atmışlardır." diyen Polat, "İşgalci korkak çete ise, yalnızca masum sivilleri, çocuk ve kadınları hedef alarak insanlık tarihinin en barbar, en cani katliamlarını gerçekleştirmektedir. Sözde medeniyet timsali Batı ise, bu katliamlara alenen destek olmuş ve elini bebeklerin kanına bulaştırmıştır. Tarih bir daha göstermiştir ki Batı’nın insan hakları adına ortaya koyduğu her şey çocuk masalı olmayacak kadar kirli ve ikiyüzlüdür. Filistin meselesi bir kez daha göstermiştir ki uluslararası hukukun uygulanması isteğe, insan hakları ise ırka ve inanca bağlıdır. Zira 20 günden bu yana dünya Gazze’de eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma şahit olmaktadır. 7 Ekim’den bu yana katledilen 3 bin 38 çocuğumuz için kalplerimiz kan ağlamaktadır. Her gün çocuklarını bombalar altında şehit veren Gazzeli annelerimizin feryatları yürekleri dağlamaktadır. Henüz insanlığını kaybetmemiş tüm dünya anneleri gibi, biz Muşlu anneler de bu acıları yüreklerimizde derinden hissediyoruz ve bu vahşete lanet okuyoruz." diye konuştu.
"Dünya insanlığını Gazze'de kaybetmiş durumdadır"
Gazze'deki annelerin yaşadığı acıya dikkat çeken Polat, şunları söyledi:
"Gazze’de anneler çocuklarını aç olarak toprağa vermekte, çocuklarının uyanıp korkmadan sükûnet içerisinde canlarını teslim etmeleri için Allah'a dua etmektedir. Gazze’de her sabah kefenlerini giymiş bebeklerin cenaze namazı kılınmakta, anne karnındaki henüz doğmamış bebekler bile katledilmektedir. Gazze’de anneler evlatlarını bir bir toprağa verirken, aslında toprağa gömülenin insanlık olduğunu dünyaya haykırmaktadır. Evet, bugün dünya insanlığını Gazze'de kaybetmiş durumdadır. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir kadın için ayaklanan sözde kadın hakları savunucuları, mesele Gazzeli anneler olunca sus pus olmaktadırlar. Çocuklar konusunda ahkam kesenler, çocuk haklarından dem vuranlar, mesele Gazzeli çocuklar olunca kulaklarını tıkamaktadırlar. Bebekler beşiklerinde katledilirken Birleşmiş Milletler, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu(UNICEF) ve Uluslararası İnsan Hakları organizasyonları kınamanın ötesine geçmemektedir. Buradan henüz vicdanını kaybetmemiş olan bütün insanlara özellikle annelere sesleniyoruz. Daha ne kadar bu sessizlik devam edecek? Daha kaç annenin bedeninin çocukları ile birlikte parçalanmasına seyirci kalacağız? Kaç çocuk annesine son kez bakıp, onu cennete uğurlayacak? Kaç tane abla, abi kardeşine kefen almak için sıraya girecek? Kaç çocuğun adı eline, ayağına yazılacak? Kaç çocuk beninden tanınacak? Soruyoruz ey dünya! Daha kaç tane çocuğun kanının akması lazım uyanman için? Ve buradan ilan ediyoruz ki; hangi evladının acısına yanacağını bilmeyen Gazzeli annelerin acısı biz Muşlu annelerin de acısıdır. Geride evladını emanet edecek kimseyi bulamayıp, onu Allah'a emanet edip şehid olan annelerin emaneti bizlerin emanetidir. Bizler bu emanetlere sahip çıkıp çocuklarımızı Filistin davasıyla büyüteceğiz. Evlerimize siyonist israil’in silah sermayesini sağlayacak ürünleri almayacağız. Kararlılığımızla bu zulmün bir bedeli olacağını onlara göstereceğiz. Allah’ın izniyle bu mücadeleye omuz vererek tıpkı Filistinli annelerin yiğit evlatları gibi bizlerin de yetiştirdiğimiz evlatlar ümmetin gururu olacaktır."
Burada yapılan basın açıklamasının ardından Binlerce Muşlu kadın, Kent Meydanı'ndan İmam Şafii Camii'ne kadar yürüyüş yaptı. Ellerinde taşıdıkları pankartlarla mesaj verdiler. İmam Şafii Camisi'nin önüne kadar yürüyen kadınlar, burada yapılan duanın ardından dağıldılar. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Yunus Emiroğlu, beraberindeki heyetle birlikte Yeşilay Bingöl şubesini ziyaret etti.
HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, GAP'ın enerji ve tarımda dışa bağımlılığı azaltacağını, işsizliği düşüreceğini ve bölgeler arası gelişmişlik farkını kapatacağını vurguladı.
HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Irak'ın başkenti Bağdat'ta bulunan Rusafa Cezaevi'nde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 250 kadının zor ve insanlık dışı şartlar altında tutulduğuna dair, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın cevaplaması üzerine soru önergesi verdi!
HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Zehra Çiftçi, "Gülistan Sönük, devşirme feminist kadrolar eliyle Kürt halkının nüfusunu azaltmak için aileyi hedefe koyuyor ve kötülüyor. Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Sönük! Seni bir anne babadan ziyade bir örgüt mü büyüttü? Neden aile denince bu denli hırslanıyorsunuz ve söylemleriniz şiddetleniyor?" dedi.