HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Vedat Turgut, bölge esnafının sıkıntılarının her geçen gün arttığına dikkat çekerek, “Esnafımız artık kirasını dahi ödeyemez duruma geldi.” dedi.

HÜDA PAR Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Vedat Turgut, bölgede çukur siyaseti ile birlikte yaşanan çatışmalar ve şehir içerisinde patlatılan bombaların ardından yaşanan süreçte, esnafın iş yapamaz duruma geldiğini söyledi.

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde ziyaret ettiği esnafın sorun ve sıkıntılarını dinleyen Turgut, esnaf ve işverenin istikrar istediğini ifade etti.

Bölgede yaşanan çatışmalı süreç, ardından şehir içlerinde güdülen çukur siyaseti ve sonrasında halkın içerisinde patlatılan bombaların esnafın işlerini en az yüzde 70-80 oranında olumsuz etkilediğini belirten Turgut, hem halkın hem de esnafın rahat bir nefes alabilmesi adına Kürt meselesi başta olmak üzere bölgede yaşanan sıkıntıların ivedilikle çözülmesi gerektiğini dile getirdi.

Turgut, “Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Emek Caddesi’nde bulunan esnafı ziyaret ettik. Doğrusu Emek Caddesi daha önce en işlek yerelerden biriydi. Herkesin uğrak yeriydi. Ama özellikle son çukur siyaseti ve sonrasında buraya yakın yerler dahil olmak üzere şehir içerisinde patlatılan bombalar esnafın işlerini yüzde 70-80 oranında olumsuz etkiledi. O günden bu yana esnaf ‘İşlerimiz belki düzelir.’ umuduyla bekledi. Ne yazık ki beklenen olmadı. Esnafımız bırakın kâr etmeyi, kirasını dahi ödeyemez duruma geldi. 2017 yılı böyle geçince esnafımızın 2018 yılından da pek bir beklentisi kalmamış durumda. Çoğu esnaf iş yerini kapatıp başka bir şeyler yapma telaşında. Ülkede ivedilikle bir istikrar lazım. Halk, esnaf, işçi ve işveren istikrar istiyor.” dedi.

“Yatırım’ ve ‘teşvik’ paketleri rant kapısına dönmemeli”

Açıklamasında ‘Yatırım’ ve ‘teşvik’ paketlerine de değinen Turgut, “Aldığımız duyumlara göre ‘Yatırım’ ve ‘teşvik’ paketleri işi de rant kapısına dönüşmüş durumda.” dedi.

Turgut, şunları kaydetti: “Teşvik ve destek sisteminin katkılarını iyi irdelememiz gerekiyor. Alındıktan sonra nasıl harcandığı da incelenmeli. Teşvik ve destek sistemi rant kapısına dönüşmemeli. Örneğin köyden şehre göçün önüne geçebilme adına devlet destek ve teşvik veriyor. Ama bu teşvik doğru yere verilmiyor. Köyle hiçbir alakası olmayan, bir gün dahi köye uğramayan insanlar teşvik paketinden yararlandırılıyor. Köylünün alması gereken bu teşvik başkasına verilince, köyde koyun yetiştirmesi gerekenler o parayla başka iş yapıyor. Dolayısıyla alınan teşvikin nerede harcandığı incelenmediği için bu kez hayvancılık sektöründe sıkıntılar yaşanıyor. Et fiyatları artıyor.  Biz defaten dile getirdik, bu tür durumlar ilerde bir tramvaya yol açabilir. Esnaf ve halkı rahatlatma adına Kürt meselesi başta olmak üzere bütün sorunların ivedilikle ve en uygun yöntemlerle, adaleti merkeze alarak çözmek gerekir.” (Mehmet Çelik, Emrah Deniz- İLKHA)