Malatya'nın tescilli tandır ekmeği, asırlardır ustalar tarafından kuşaktan kuşağa aktarılarak sofra kültüründeki yerini muhafaza ediyor.
Malatya'nın merkez Yeşilyurt ilçesine has olan ve yüzyıllardır nesilden nesile aktarılan tandır ekmeği kültürü, Mustafa Demir ile Ramazan Soğancı tarafından ayakta tutulmaya çalışılıyor. Demir ve Soğancı, Gedik Mahallesi'nde bulunan iş yerleri 6 Şubat 2023'te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılınca, ilçenin Molla Kasım Mahallesi Malatya Caddesi üzerinde kendi imkanlarıyla yaptıkları prefabrikte üretime devam ediyor.
Ekmek için hazırlıklara bir gün önce başlayan ustalar, unlarını akşamdan eleyip sabah erkenden hamur yapıyor.
Hamuru 2 saat dinlenmeye alan ustalar, bu sırada meşe veya kayısı ağacı odunuyla tutuşturdukları tandırı ısıtıyor.
Tandırın ısısının yeterli seviyeye gelmesi ve hamurun istenen kıvama ulaşmasıyla pişirme işlemine başlayan ustalar, pişirilen ekmekleri ise özenle poşetliyor. Ekmekler, koliler halinde kargoyla yurt içi ve yurt dışına gönderilerek sofralardaki yerini alıyor. Özellikle kahvaltıda tereyağı sürülerek yendiğinde damakta ayrı bir tat bırakıyor.
Ustalar, vatandaşların ekmek ihtiyacını karşılamanın yanı sıra hem geçimlerini sağlıyor hem de tandır ekmeği kültürünü gelecek kuşaklara aktarıyor.
Usta ellerce pişirilen ve Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2021'de tescil edilen tandır ekmeği, güneş ışığı ve rutubetten uzak ortamda muhafaza edildiğinde yaklaşık 1 yıl gibi uzun süre bozulmadan tüketilebiliyor.
"Yeşilyurt kültürüne has bir ekmek"
Pişirdikleri tandır ekmeğini değirmende öğütülen unlardan yaptıklarını kaydeden ustalardan Mustafa Demir, "Çok şükür işimiz iyi, Türkiye'nin her yerinden sipariş alıyoruz. Tabi işimiz zahmetli, sürekli ateşin yanında çalışıyoruz. Ben, ortağım ve eşim olmak üzere 3 kişi çalışıyoruz. Yaptığımız tandır ekmeği Yeşilyurt kültürüne has bir ekmektir. Çok şükür ekmeğimiz çıkıyor. Ekmeğimiz çok lezzetlidir, bir defa gelen müşteri sürekli gelip alıyor" dedi.
"Zahmetli bir iş"
Eşine yardım ettiğini söyleyen Gülistan Demir, "10 yıldır tandır ekmeği yapımında eşime yardım ediyorum. İlk önce hamuru iyice yoğuruyoruz, sonra yumak yapıp 3 defa açıyoruz. Pişirme aşamasına geldiği zaman tandırda pişiriyoruz. Tabi zahmetli bir iş" ifadelerini kullandı.
"200 yıllık Yeşilyurt tandır ekmeği"
200 yıllık Yeşilyurt tandır ekmeği geleneğini yaşatmaya çalıştıklarını belirten ustalardan Ramazan Soğancı ise "Depremde iş yerimiz yıkıldı, bu yaptığımız prefabrikte işimizi devam ettiriyoruz. Üretimi burada yapıyoruz, satışı ise devletimizin bize verdiği konteynerde yapıyoruz. Burası imalathanemiz, aşağıda ise satış yerimiz var. Ekmeğimiz organiktir. 3 çeşit değirmen unu ve 2 çeşit fabrika unu karıştırarak yapıyoruz. Yurt içi ve yurt dışına taleplere göre koliler şeklinde kargo veya otobüsle gönderiyoruz. Müşterilerimiz memnun. Üç kişi çalışıyoruz. Çok şükür, halimizden memnunuz" dedi.
"En önemli özelliği taş tandırda pişirilmesi"
Soğancı, tandır ekmeğinin lezzetli olmasının en önemli özelliğinin taş tandırda pişirilmesi olduğunu belirtti. "Yakılacak odun da önemli. Meşe odunu ve kayısı odunu kullanıyoruz. Bu şekilde ailemizi geçindiriyoruz" ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) düzenlediği eğitim programlarını başarıyla tamamlayıp, afetlere müdahalede donanımlı hale gelen Umut Kervanı Batman Derneğinin Arama Kurtarma Ekibine yönelik eğitim semineri düzenlendi.
Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde faaliyet yürüten Yetimler Vakfı Suruç Temsilciliği, 3 aylar münasebetiyle yardım çalışması başlattı.
Görme engelli Mahmut Tezcan, Beyrut’ta öğrendiği bambu ağacından sepet yapımını yıllardır sürdürerek sabır ve çalışkanlığıyla çevresine ilham kaynağı oluyor.