Şeyh Rağıb Harb şehadet yıldönümünde unutulmadı
İslami hareketin diğer önderleri gibi genç yaşta Filistinli mücahidlerin saflarında siyonist işgal rejimine karşı mücadeleye girişen Şeyh Rağıb Harb, 16 Şubat 1984'te şehit edildi.
Tarih boyunca nice yiğit dava önderi ve âlim, i'la-yı kelimetullah uğruna canını feda etti.
"Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Aksine onlar diri olup Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar. Allah'ın lütfundan kendilerine vermiş olduklarıyla sevinç içindedirler ve arkalarından henüz onlara kavuşmamış olanları, kendilerine bir korku olmayacağı ve üzülmeyecekleri üzere müjdelerler." ayetine mazhar olan şehidlerden biri de Şeyh Rağıb Harb'tır.
Şeyh Rağıb Harb, mücahid bir ailenin çocuğu olarak Güney Lübnan'da dünyaya geldi.
Babası onun âlim olmasını istediyse de küçük yaşta Filistinli fedailere katıldı. Kısa bir süre sonra Beyrut'ta Seyyid Hüseyin Fadlullah'ın medresesinde derslere başladı. Daha sonra Necef'e ilim tahsili için gitti, Muhammed Bakır Sadr'ın medresesinde dört yıl okudu.
1970'lerde Baas rejimi tarafından Irak'tan çıkarıldı. Lübnan'da dersler vermeye başladı.
Yorulmak bilmeyen ve sürekli mücadele eden Şeyh Rağıb Harb, Beyrut'a yerleştikten sonra çevresinde bir araya gelen gençleri örgütledi.
Lübnan Hizbullahı'nın kurucuları arasında yer aldı.
Şeyh Ragıb Harb 1983'te yıkıcı faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle siyonistlerce alıkonuldu ve bir süre sonra serbest bırakıldı.
Terör rejimine karşı girişilen silahlı eylemleri planlayan Şeyh Ragıb Harb, bazılarında da aktif görev aldı.
16 Şubat 1984 yılında siyonist uçakları tarafından uğradığı suikast sonucu şehit oldu.
2 erkek 5 kız çocuğu vardı. En son çocuğu babasının şehadetinden 4 ay sonra doğdu ve "Ragıp" ismini aldı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Sudan'ın yakın tarihi, sistematik şiddet, savaş suçları ve toplu mezarlarla örülü karanlık bir tabloyu gözler önüne seriyor. Darfur'dan Hartum'a uzanan bu kanlı miras, bugün de yeni çatışmalarla derinleşiyor.
"Sivil" diye pazarlanan mesajlaşma uygulamaları, navigasyon sistemleri ve gözetim yazılımları… Siyonist rejim, modern güvenlik doktrinini günlük hayatın vazgeçilmez araçlarını birer savaş silahına dönüştürme üzerine kurarken, bu teknolojiler önce Filistin'de deneniyor, ardından dünyaya "akıllı çözüm" adıyla satılıyor.
Siyonist rejim, Gazze'yi boşaltma hedefini bu kez bombalarla değil, açlık, yıkım ve "özgür irade" söylemiyle hayata geçiriyor. Para karşılığı yürütülen gizli tahliye ağı, sahte insani kuruluşlar, özel havayolu şirketleri ve resmi güvenlik mekanizmalarıyla Filistinlileri ülkelerinden koparıyor.
ABD Adalet Bakanlığı, Trump'ın adının geçtiği Epstein dosyalarının tamamını yayımlayacağını duyurdu. Ancak çocuk istismarı, küresel elit ağları ve Epstein'in istihbarat bağlantıları olduğu yönündeki iddialar, "şeffaflık" söyleminin gerçekte ne kadar karşılık bulduğunu sorgulatıyor.