Son dönemde artan telefon ve internet dolandırıcılığına karşı vatandaşları uyaran bilişim uzmanları, özellikle sahte siteler üzerinden yapılan "oltalama" yönteminin en yaygın dolandırıcılık yöntemi olduğunu söyledi.

Batman'da İLKHA mikrofonuna konuşan Bilişim Uzmanı Metin Özer, son zamanlarda sıkça karşılaşılan telefon ve internet dolandırıcılığı yöntemlerine dikkat çekerek, özellikle oltalama (phishing) yöntemiyle çok sayıda kişinin kişisel verilerinin ele geçirildiğini ve maddi kayıplar yaşadığını vurguladı.

Devletin ve GSM operatörlerinin bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini belirten Özer, vatandaşlara da önemli uyarılarda bulundu.

Özellikle mobil cihazlara gelen sahte linklerin, dolandırıcılık vakalarının büyük çoğunluğunu oluşturduğunu ifade eden Özer, vatandaşların gelen mesajlara karşı son derece dikkatli olması gerektiğini söyledi.

Ayrıca, son dönemde bireylerin haberi olmadan yapılan dijital abonelikler, yüksek faturalar ve kimlik üzerinden yapılan işlemlerle ilgili şikayetlerin arttığına da değinen Özer, bu tür mağduriyetlerin yalnızca bireysel farkındalıkla değil, aynı zamanda kurumsal önlemlerle de önlenebileceğine dikkat çekti.

Metin Özer

"Dolandırıcılar en sık oltalama yöntemini kullanıyor"

Sıklıkla kullanılan telefon ve internet dolandırıcılığının başında gelen yöntem, 'phishing' dediğimiz oltalama yöntemi olduğunu ifade eden Özer, "Bu yöntem, insan merkezli dolandırıcılığın en yaygın şeklidir. Örnek olarak, telefonlara gelen linkler ya da resmi ve özel sitelerin bire bir benzerine yakın giriş ekranları oluşturulup, kurbanlar bu sayfalara yönlendirilir. Siteye girdikten ya da gelen linke tıkladıktan sonra kişi, bir bankanın kullanıcı giriş sayfasına yönlendirilir. Fakat bu da sahte bir giriş sayfasıdır. Buraya girilen tüm bilgiler dolandırıcıların eline geçer ve istedikleri zaman kişinin sosyal medya ile banka hesaplarına erişebilirler. Bu, en sık kullanılan ve en başarılı dolandırıcılık tekniklerinden biridir." dedi.

"İzinsiz girişlerin sebebi genellikle insan hatasından kaynaklanır"

Sistemlere izinsiz girişlerin genellikle insan hatasından kaynaklandığına dikkat çeken Özer, "Banka sistemleri, sosyal medya platformları ve devletin kendi siteleri aslında çok güvenlidir ve bu sistemlere siber saldırılarla erişim kolay değildir. Tabii ki çok ciddi saldırılar dışında. Ancak sistemlere izinsiz girişlerin sebebi genellikle insan hatasından kaynaklanır. Çünkü kişi, kendisine gelen linke tıkladığı anda tüm bilgileri karşı tarafa, yani dolandırıcılara iletmiş olur. Bunun sonucunda kişi ya banka hesaplarını kaybeder, ya sosyal medya hesaplarını, ya da tüm kişisel bilgileri dolandırıcıların eline geçer. Bu nedenle son zamanlarda birçok kişiye onay mesajları gelmekte ve bu mesajlarla birlikte kişiler ciddi miktarlarda borç altına girmektedir." diye belirtti.

"Gelen mesaja 'ONAY' ya da 'RED' yazmamalıdır"

Son zamanlarda GSM şirketleri üzerinden kişinin onayı olmadan da abonelikler yapılmakta olduğunu da anımsatan Özer, "Özellikle GSM şirketleri üzerinden bu abonelikler gerçekleştirilmektedir ve bunun sonucunda kullanıcılar yüksek tutarlı faturalarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu gibi abonelik ve dolandırıcılık vakalarına karşı kişi, gelen mesaja 'ONAY' ya da 'RED' yazmamalıdır. Mesaj fark edilir edilmez GSM şirketi aranmalı ve bu aboneliğin iptal edilmesi istenmelidir. Çünkü geçmişte birçok resmi site hacklendiği için pek çok kişinin bilgileri dolandırıcıların eline geçmiş olabilir. Bu da, adımıza GSM operatörleri üzerinden harcamalar yapılmasına yol açabilmektedir." ifadelerini kullandı.

"Devlet, GSM operatörlerine ciddi yaptırımlar uygulamalı"

Özer, "Son zamanlarda özellikle ülkemizde bu tür vakaların sayısının oldukça arttığını görüyoruz. Bu sayı binleri, hatta on binleri aşan mağdurlara ulaşmış durumda. Bu nedenle devletin özellikle GSM operatörlerine ciddi yaptırımlar uygulaması gerekmektedir. Çünkü kendi sistemlerinde bulunan açıklar yüzünden halk bu mağduriyeti yaşamaktadır. Bunun önüne geçebilecek olan halk değil, devlettir. Devlet bu işe el atmalı, mağdurların haklarını korumalı, taleplerini karşılamalı ve gerekirse GSM operatörlerinin altyapılarının güvenliği konusunda ciddi önlemler almalarını sağlamalıdır. Bunun için de gerekli baskıyı kurmalıdır. Özellikle dolandırıcılara karşı dikkatli olunmalı ve herkes kendisini bu konuda bilinçlendirmelidir." şeklinde konuştu. (İLKHA)