Müslümanların büyük bir kısmının kapitalist konforun esaretinde olduğunu belirten Mirasımız Kudüs Derneği Bursa Temsilciliği Başkanı Avni Günaydın, "Bu zillet bize ağır geliyor diyorsak o zaman hep beraber yeniden uyanacağız." dedi.
Dünya Müslüman Alimler Birliği tarafından ilan edilen "Dünya Kudüs Haftası" bu yıl 23-30 Ocak tarihlerinde idrak ediliyor.
Her sene Recep ayının son haftasında çeşitli etkinliklerle idrak edilen "Dünya Kudüs Haftası" ile Mescid-i Aksa ve Filistin için farkındalık oluşturulup halkın bilinçlendirilmesi hedefleniyor.
Mirasımız Kudüs Derneği Bursa Temsilciliği Başkanı Avni Günaydın İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, herkesin nefsini hesaba çekerek, "Kudüs için neler yapabilirim?" sorusunu sorması gerektiğini ifade etti.
Günaydın "Kudüs, bizim yitiğimizdir ve yitiğini arayan insan, ona ne kadar değer verirse ararken o kadar samimi davranır." dedi.
"Kudüs'ün zulüm altında olması ümitsizliğe sevk etmesin"
Kudüs ne zaman ki Müslümanların idaresinden çıkmışsa o zaman yeryüzünde fitne, kan, ateş ve gözyaşı olduğunu belirten Günaydın, "Allah'ın Müslümanlara vadettiği, Peygamberimizin imametiyle de tescillediği Kudüs, Müslümanların yurdudur. Kudüs'ün bugün zulüm altında olması bizi ümitsizliğe sevk etmesin. Allah'ın izniyle Kudüs, tüm insanlığın sulh ve selamet içinde yaşayacakları bir belde olacağı inancıyla geleceğe ümitle bakıyoruz." şeklinde konuştu.
"Bugün kaç anne çocuğunu Kudüs hülyasıyla büyütüyor"
Günaydın, "Bugün hangi anne çocuğunu Kudüs hülyası ve hayaliyle büyütüyor? Bugün yazar-çizerlerimizin, akademisyenlerimizin ve kaç kişinin gündeminde Kudüs var? Yeryüzünde yaşayan iki milyara yakın Müslüman, 20 milyonluk siyonistin izzetimiz ve itibarımızla oynamasına rıza gösterecekse böyle uyumaya devam edeceğiz. Bu zillet bize ağır geliyor diyorsak o zaman hep beraber yeniden uyanacağız. Yeryüzündeki Müslümanların ekseriyeti, kapitalist konforun esareti içerisinde, kendisiyle Kudüs arasına konforunu perde etmiş ve Kudüs'te yaşananları görmemezlikten geliyor." dedi.
"Kudüs şuurunu aileden başlayarak oluşturmalıyız"
Herkesin "Kudüs için neler yapmam lazım?" diyerek kendini sorgulaması gerektiğini söyleyen Günaydın, "En yakınından başlayarak, önce kendinden, aile fertlerine ve çevresine Kudüs şuuru oluşturulmalıdır. Konforundan taviz verip, Kudüs'le ümmet adına murabıtlık yapan az sayıda ama samimi, gayretli ve şuurlu Müslümanlara madden ve manen destek olunmalıdır. Bu destek, bizim adımıza nöbet tutan kişilerin de en az bizim kadar sağlıklı şekilde yaşamalarına temin edecek fedakârlıkta bulunmak durumundayız. Çocuklarımıza ve etrafımıza Kudüs şuuru oluşturacak gayret ve samimiyetle yaklaşmak durumundayız." diye belirtti.
"Kudüs için fedakarlık ve samimiyetle hareket edilmeli"
"Kudüs bizim yitiğimiz, biz yitiğimizi arıyoruz." diyen Günaydın, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yitiğini arayan insan, yitiğine ne kadar değer verirse, ararken de o kadar samimi davranır. Bütün müminleri, dil, ırk, cemaat, cemiyet, mezhep ve meşrep farkı gözetmeksizin, ortak davamız olan Kudüs'le alakalı bir ve beraberlik içinde, akıllıca Peygamberimizin sünnetine uygun davranmaya, hikmetli hareket etmeye, fedakârca gayret etmeye davet ediyoruz." diye konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Şanlıurfa’daki STK’ların düzenlediği "Direnişten Dirilişe Kudüs" programı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Gazze için gerçek anlamda bir seferberlik başlatıp maddi ve manevi her türlü desteğin sağlanması gerektiğini belirten Diyarbakır halkı, Müslümanların bu konuda ciddi anlamda iyileştirici adımların atması gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd, “Aksa Tufanı, ümmetin imani, siyasi ve insani bir yükselişidir. Bu süreçte Filistin yalnız değildir; ümmetin her bireyi, direnişe maddi ve manevi destek vermelidir." dedi.
Kudüs'ün gündemden düşmemesi için sorumluluk sahibi herkesin elinden geleni yapması gerektiğini belirten Molla Sinan Ünel, "Mescid-i Aksa, imani ve akidevi bir mesele olduğu için bütün Müslümanlar buradan mesuldürler." dedi.