Bangladeş Cemaati İslami Yetkilisi Dr. Mohammad Zakir Hossain, geçtiğimiz hafta Bangladeş'te yaşananları ülkenin ikinci bağımsızlığına eşdeğer olarak nitelendirerek; Bangladeş’te yaşanan süreç ve sürecin günümüze kadar ki aşamaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Bangladeş'te 1 Temmuz'da başlayan protestolar, ülke genelinde büyük bir halk hareketine dönüştü. Halkın direnişine daha fazla dayanamayan Şeyh Hasina Vecid, en büyük müttefiki olan Hindistan'a kaçtı.

Bangladeş'in kurulmasına destek verenlere ciddi imtiyaz tanınması ve üniversite okuyanların bile devlet dairelerinde işe girme olanaklarının çok düşük olması sebebiyle başlayan protestolar, halk hareketine dönüşerek bir devrimin oluşmasına vesile oldu.

Yaşanan gelişme sonrasında sonraki süreçte ülkede yaşanabilecek gelişmeler, dünya kamuoyu tarafından merakla takip ediliyor.

29 yıl Mekke’de yaşayan ve 5 yıl önce Türkiye’ye yerleşen Cemaati İslami yetkililerinden Dr. Mohammad Zakir Hossain, İLKHA muhabirine ülkesinde yaşananlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Pakistan'dan bağımsızlığını kazanmasından sonra Bangladeş’in durumu hakkında genel bilgiler veren Hossain, “Pakistan'dan 1971'de bağımsızlık ilan edildi, bu sırada hükümete Şeyh Muciburrahman başkanlık ediyordu ve o öldürüldükten sonra Başkan Müştak Ahmed geldi ve ondan sonra Ziyaurrahman geldi ve o da öldürüldü. Ziyaurrahman’dan sonra ordunun başı Hüseyin Muhammed Reşad geldi ve ondan sonra eski başkan Ziyaurrahman’ın eşi Şeyha Halid Ziya geldi ve sonra Şeyh Muciburrahman'ın kızı Şeyha Hasina geldi, bunlar son 53 yıllık süre zarfında Bangladeş'te iktidardaydı.” dedi. 

“İnsanlar Şeyh Hasina'ya kızgındı çünkü seçimlere hile karıştırarak iktidarda kaldı”

53 yıl boyunca pek çok askeri darbe ve seçim gerçekleşmesine rağmen, geçtiğimiz hafta yaşananların ikinci bir bağımsızlık olarak görüldüğüne dikkat çeken Hossain, “1971'deki ilk bağımsızlık ve 2024'teki ikinci bağımsızlık diyorlar. İnsanlar Şeyh Hasina'ya kızgındı çünkü 15 yıl boyunca güç kullanarak, seçimlere hile karıştırarak ve zorla iktidarda kaldı ve büyük bir popülariteye sahip değildi, popülerlik oranı yüzde 15'i geçmiyordu ve halkın geri kalanı ona karşıydı, ancak buna rağmen kazanmak için üç seçime hile karıştırdı. Tüm bunlar Hindistan'ın yardımıyla oldu, çünkü Hindistan Bangladeş'in komşusu ve Bangladeş'i çok etkiliyor; bu etki ya kültürel ya ekonomik ya da coğrafidir. Bangladeş ile Hindistan arasında çok fazla etki ve bağlantı var, böylece bağımsızlıktan sonra Hindistan, Pakistan'dan bağımsızlıklarını kazanmalarına yardımcı olduğu için Bangladeş'in onlara verdiklerini geri vermesini talep ediyordu. Son 53 yıldaki durum özetle bu şekildeydi.” diye belirtti.

“Şeyh Hasina döneminde idam edilen 5 Cemaat-i İslami lideri var”

Ülkede son günlerde gerçekleşen öğrenci ayaklanmasının nedenleri hakkında konuşan Hossain, “Bir hafta içinde meydana gelen bu olayların nedeni; Şeyh Hasina'nın devlet işlerinin yüzde 65'inin bağımsızlık savaşında ölen ya da savaşanların çocukları, torunları ve aileleri için olacağına dair bir karar alması ve böylece işleri alıp kendi aralarında paylaşmaları ve işlerin yüzde 65'inin onlar için, geri kalanının ise sıradan insanlar için olması ve bunun bir adaletsizlik olmasıdır. 2018 yılında mahkeme kararı askıya aldı ve iki hafta önce mahkeme, işlerin yüzde 65'inin Bağımsızlık Savaşı'na katılanlar için olacağını tekrar açıkladı, bu nedenle öğrenciler açıklanan bu karara öfkelendi. Bu önemli bir nokta ve tüm öğrenciler mahkemenin verdiği bu karara göre haklarımızdan mahrum bırakıldığımızı ve bunun haksız, adaletsiz ve hak edilmemiş olduğunu söylüyorlar. Gösteriler düzenlendi ve öğrencilerden muhalefet hareketi başladı, ancak Şeyh Hasina yaşananları kınadı ve ‘bu mahkemenin kararıdır, benim kararım değildir ve bunu onaylıyorum’ dedi. Bu yüzden genel halk ve öğrenciler Başbakan Şeyh Hasina'ya kızdılar. Ayrıca bu son 15 yılda Şeyh Hasina birçok insana baskı uyguladı, ülkenin imajını değiştirdi ve eğitim müfredatını değiştirdi ve biliyorsunuz iktidardayken birçok alim idam edildi, özellikle de Cemaat-i İslami liderleri, onun döneminde idam edilen 5 Cemaat-i İslami lideri var ve ayrıca onun desteğiyle 74 ordu komutanını öldürdü.” şeklinde konuştu.

“Muhammed Yunus, halk tarafından kabul ediliyor”

İnsanların Şeyh Hasina yönetiminin adaletsiz politikalarına kızgın olduğuna dikkat çeken Hossain, “Sonunda ordu komutanı Şeyh Hasina'ya iktidardan istifa etmesini önerdi ancak Hasina bunu reddetti. Hasina bunu reddettikten sonra halk daha da öfkelendi, öğrenciler Dakka'da durma ve kapsamlı bir eylem çağrısında bulundular ve kitlesel gösteriler düzenlediler. Bunun ardından Başbakan ordu komutanına istifasını sundu ve kaçtı çünkü gecikseydi insanlar ona ve ikamet ettiği yere saldıracaktı. Bunun ardından ordunun ve Hintli yetkililerin yardımıyla Hindistan'a kaçtı. Hindistan'a kaçtıktan sonra iktidarı bıraktı ve ordu iktidarı ele aldı, ülkenin başbakanı Muhammed Şahabüddin, durumu görüşmek üzere siyasi parti başkanlarını ve askeri komutanları topladı. Bugün, ülkenin cumhurbaşkanı ve ordu geçici başbakanı açıkladı; Nobel Barış Ödülü'nü alan adı Muhammed Yunus. Şu anda geçici hükümetin başı ve ülke dışında ama yarın veya yarından sonra ülkeye gelebilir ve sonra ordudan iktidarı alacak ve ardından Bangladeş'te yeni seçimler düzenleyecek ve insanlar şimdi Muhammed Yunus’un hükümetin başına geçeceğini umuyor ve o dünyada tanınan bir adam çünkü Nobel Barış Ödülü'nü aldı ve halk tarafından kabul ediliyor ve Bengal halkı onu seviyor, bu yüzden inşallah onun başbakanlığıyla genel seçimler ve parlamento seçimleri düzenleyeceğini ve bu şekilde bir hükümetin geleceğini umuyoruz.” temennisinde bulundu.

“İnsanlar eski günlere dönülmesini ve her şeyin güzelleşmesini umuyor”

Hossain, “Şeyh Hasina 15 yıl boyunca Bangladeş'i, demokrasiyi ve eğitimi yok ettikten, kültürü yok ettikten ve İslami değerlerle savaştıktan sonra insanlara da baskı yaptı ve çoğu insan ezildi, insanlar zulüm gördü ve şimdi Bangladeş halkı özgür, özgürlüklerini aldılar. Halk, evlerinden çıktı özgürlüğünü istedi ve şimdi özgürce konuşabiliyor, özgürce yazabiliyorlar. Bengal halkı artık özgür, insanlar onun bir Firavun olduğunu ve Hitler olduğunu söylüyorlardı ve onun hakkında pek çok lakap söyleniyordu. Şimdi Bangladeş'ten Hindistan'a kaçtı ve insanlar rahatladı. Şimdi insanlar bundan memnun ve Başkan Muhammed Yunus'un ülkenin durumunu ve seçimleri adil bir şekilde düzenleyeceğini umuyorlar ve bu şekilde yeni bir hükümet ve yeni bir otorite gelecektir. İnşallah gelecekte Bangladeş, Ziyaurrahman'ın günleri gibi önceki günler gibi olacak, Bangladeş ekonomide ve her şeyde mükemmeldi ve insanlar eski günlerin güzel geçmiş günlere dönmesini ve her şeyin güzelleşmesini umuyor.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)