HAMAS'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Sözcüsü Ebu Ubeyde, ateşkes ve esir takası anlaşmasına dair önemli açıklamalarda bulundu.

HAMAS'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, Gazze Şeridi'ndeki ateşkes ve esir takası anlaşmasına dair yaptığı açıklamada, Filistin halkının 471 gün boyunca özgürlük ve kutsal değerleri uğruna emsalsiz fedakarlıklar yaptığını belirtti.

Ebu Ubeyde, esir takası ve ateşkes anlaşmasına ilişkin olarak, "Geçici işgalin tabutuna son çiviyi çakan tarihi Aksa Tufanı Harekatı'nın üzerinden 471 gün geçti. Halkımızın büyük fedakarlıkları ve akan kanı boşuna olmayacak. Halkımız, 471 gün boyunca hürriyeti ve kutsal değerleri için benzeri görülmemiş fedakarlıklar yaptı. Aksa Tufanı Harekatı, Gazze'nin eteklerinde başladı ancak tüm bölgenin çehresini değiştirdi ve işgalle olan çatışmada ortaya yeni denklemler çıkardı." dedi.

Ebu Ubeyde, anlaşmaya uyduklarını ifade ederek, "Kardeş güçlerle 15 ay israil'e karşı savaştık. Büyük bir direniş gösterdik. Ateşkes anlaşmasına uyuyoruz. israil de uymalı, israil'in ihlali süreci tehlikeye atar." ifadelerine yer verdi.

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Aksa Tufanı, Gazze'nin sınırlarından başladı ancak bölgenin yüzünü değiştirdi ve düşmanla mücadelede yeni denklemler getirdi.

Aksa Tufanı, yeni cephelerin açılmasına yol açtı ve düşmanı, kendisine destek olması için uluslararası güçlere başvurmaya zorladı.

Aksa Tufanı, dünyaya bu işgalin büyük bir yalan olduğunu ve bölge üzerinde büyük etkiler yaratacağını gösterdi.

Gazze Şeridi’nin her yerinde tüm direniş gruplarıyla omuz omuza savaştık ve düşmana ölümcül darbeler indirdik.

Mücahitlerimiz, savaşın son anlarına kadar büyük bir cesaret ve kahramanlıkla savaştı. Görünüşte imkânsız koşullarda mücadele ettik.

 Ne savaş kabiliyetleri açısından ne de savaş ahlakı açısından denk olmayan bir çatışmayla karşı karşıyaydık.

Biz düşman güçlerine darbeler indirirken, düşman ise halkımıza karşı yeni ve çirkin vahşet yöntemleri işledi.

Bu savaşın büyüklüğünün belirtileri, liderlerinin başta Heniyye, Aruri ve Sinvar olmak üzere şehitler kervanına katılmasıyla ortaya çıkmaktadır.

Bu zalim düşman, bölgedeki tüm belaların kaynağıdır ve tüm çaba ve planlar onun etkisini sınırlamaya odaklanmalıdır.

Bu yapının bölgeye entegrasyonu için yapılan tüm girişimler, şuur tufanı ve özgür halkların direnişiyle karşılaşacaktır.

Bugün Batı Şeria'daki halkımızın üzerindeki sorumluluk daha da büyüyor. Cenine, Gazze'nin kahramanlık ve direnişteki ruh kardeşini selamlıyorum.

Halkımıza yönelik Siyonist saldırının durdurulması için bir anlaşmaya varmak, uzun aylardır, hatta saldırının başladığı andan itibaren hedefimizdi.

Biz ve direniş grupları, ateşkese tam bağlılığımızı ilan ediyoruz ve bunun tamamen düşmanın taahhüdüne bağlı olduğunu vurguluyoruz. Tüm arabulucuları, düşmanı ateşkes anlaşmasını uygulamaya zorlamaya çağırıyoruz.

Bizimle bu mücadelede büyük bedeller ödeyen Ensarullah kardeşlerimize ve silah arkadaşlarımız olan Hizbullah'a teşekkür ederiz. Irak’taki İslami Direnişe ve işgalciye karşı sınırları aşan Ürdünlü kardeşlerimize tüm selamlarımızı sunuyoruz.

Arap ve İslam ümmetinin dört bir yanından milyonlarca destek mesajı alıyoruz ve biliyoruz ki biz sizdeniz, siz de bizden. Halkımızın çektiği büyük acıları hissediyoruz ve bu, toprakları, insanları ve kutsalları özgürleştirmenin bedelidir.

15 aydan fazla bir süredir yeryüzü ile gökyüzü arasında muazzam bir şehit kafilesi sunduk. Ticaretiniz kazandı, ey şehitlerimiz, ey sabırlı ve kararlı halkımız. Bu büyük fedakarlıklar ve kanların bir amacı var, boşa gitmeyecek, asla zayi olmayacak.

Aksa Tufanı işgalciyi vahşi bir suçlu varlık olarak ortaya koydu ve liderlerini ve askerlerini, adalete teslim edilmesi gereken savaş suçluları olarak gösterdi.

Aksa Tufanı, düşmanın topraklarımızı işgal etmeye devam etmesinin tüm bölgeyi ve dünyayı etkileyeceğini gösterdi." (İLKHA)