Direniş cephesi ile Gazze halkının zaferi ile sonuçlanan Aksa Tufanı ve sonrasındaki gelişmelerle ilgili konuşan Gazeteci Yazar Dr. Abdulkadir Turan, "Ne israil ne Arap İslam alemi eskisi gibi değildir. İnsanlaşma ve İslamlaşma miladını Gazze ile başlatan nice insanlar göreceğiz." dedi.

Siyonist işgal rejiminin Amerika ve bazı Batılı ülkelerin desteğiyle 15 aydan fazladır Gazze'de sürdürdüğü katliama rağmen direniş karşısında yenik düşmesi dünya gündeminde tartışılmaya başlandı.

"İnsanlık tarihi değişti, bundan sonra Gazze öncesi ve Gazze sonrası olarak bilinecek"

7 Ekim 2023'te başlayan Aksa Tufanı ve sonrasında yaşanan gelişmelerle ilgili İLKHA muhabirine konuşan Gazeteci Yazar Dr. Abdulkadir Turan, "Aksa Tufanı, imanın gücünü anlattı. Beşerin iman karşısındaki acziyetini ortaya koydu. Siyonistler, bütün teknik aletlerin ellerinde olduğunu, dolayısıyla herkesi yenebileceklerini, istediklerini öldürebileceklerini düşünüyorlardı. Gazze, dağların bulunmadığı, savunma imkanlarının neredeyse yok denecek mahiyette olduğu ve yıllardır kuşatma altında olmasına rağmen siyonistler ile baş edebildi. Siyonistler, Gazze içinde yol alamadılar, rehinelerini kurtaramadılar. Bu çok tarihi bir vaka. İnsanlık tarihinin dönüm noktalarından biri. Bunu öylesine bir söz olarak söylemiyorum. İnsanlık tarihi değişti. Bundan sonra 'Gazze öncesi, Gazze sonrası' olarak bilinecek. Bunu Amerikan yetkililerinin, Beyaz Saray sözcülerinin yüzlerinde, konuşmalarında rahatlıkla bulabiliyorsunuz." diye konuştu.

"Gazze insanın insana kul olmayacağını gösterdi"

Turan, "İnsanlık neredeyse, yeryüzüne küresel bir tanrılık kuruldu ve biz bu tanrılığa mecburen tabi olacağız' deme noktasına gelmek üzereydi. Hukuku belirleyen kendileri, bu hukuka uyuma ölçülerini belirleyen yine kendileri. O halde 'hak da hukuk da vicdan da biziz' dediler. İnsanlıkta neredeyse onların gücü karşısında buna 'evet' deme noktasındayken Gazze, 'hayır! insanın insan karşısında imkanları bitmez. İnsanın acziyeti ancak Rabbi karşısında olur. Kullar karşısında acziyet yoktur' dedi. İnsanlığın hangi kesimi hangi imkanlara ulaşırsa ulaşsın başka insanlar o imtihanları aşabilecek bir güç edinebiliyorlar. Bu güç imandır, o iman doğrultusunda ameldir, mücadele azmidir. Bir dava uğruna canını verebilme niteliği edinmedir." şeklinde konuştu.

"İnsanlık bundan sonra yepyeni bir konum alacak"

Gazze'de sadece bir hareketin, sadece Kassam Tugayları'nın olmadığını, tüm Gazze'nin Kassam Tugayları haline gelerek savaşa hazır olduğunu belirten Turan, "Tünellerde yaşamak hakikaten çok zor. Ancak 15 aydır tünellerin üstünde savunmasız bir şekilde, uçaklardan atılan bombalara, füzelere, açık sahalarda ve topluca bulunmak, yerini terk etmemek, direnmek, Allah'u ekber demeye devam etmek, insanlık tarihinin, Müslüman tarihinin, Arap tarihinin çok mühim bir dönüm noktasıdır. Bundan sonra hem devletler hem kurtuluş hareketleri hem küreselliğe yeltenen Yahudi uygarlığı kendini gözden geçirmek durumunda kalacak. İnsanlık bundan sonra yepyeni bir konum alacak. Dünyanın dört bir yanında Yahudi uygarlığına karşı bir aksiyon bir hareket izleyeceğiz. 20-30 yıl içinde bu hareketlerin gittikçe mücadeleyi seçtiklerine bizzat şahitlik edeceğiz." ifadelerini kullandı.

"Tüm dünyada İslam'a yöneliş arttı: İnsanlaşma miladını Gazze ile başlatan nice insanlar göreceğiz"

Batı dünyasından İslam'a yönelişlerle ilgili 'güneş Batı'dan mı doğuyor?' şeklindeki yorumları da değerlendiren Turan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Güneş Kudüs'ten doğuyor. Hakikaten Kudüs, peygamberler yurdudur. Arzu mukaddestir, tertemiz topraktır. Tarih boyunca Müslümanları da uyandırmış ve dünyada uygarlık tarihini de değiştirmiş bir şehirdir. Burada ana etkeni kaçırmamak lazım. Buradaki ana etken, Kudüs'ün yanı başında, Gazze'de verilen Müslüman mücadelesidir. İnsanlığı harekete geçiren oradaki bu imandır. Onlara 150-160 yıldır okullarda 'din çağı geçti ve insan materyalist olmaya, dinsiz olmaya mahkumdur' denildi. Halbuki din çağı hiç geçmez. Din her zaman insanı motive eder, ona kuvvet verir ve zalim karşısında onu ayakta kalmasını sağlar. Bizim dinle olan bağımız bitmemeli. Dine olan ihtiyacımız bitmez. Mesele sadece uhrevi değil dünyevi olarak da insanlığın dine ihtiyacı vardır. Dolayısıyla 'din çağı geçti' diyenler esasında merhametin kapısını insanlığa kapatmak, vicdanı bitirmek istediler. Gazze, 'hayır! Biz hala İbrahim'i, Muhammed'i çağdayız. Öyleyse kıyamete kadar bu iman hep var olacaktır' dedi. Bütün olarak dine bir yöneliş yaşayacağız. Sadece İslam'a değil ama bu genel yöneliş içerisinde İslam'a daha fazla yaşanacak. Bir kere bu kapı açıldı, asla kapanmaz. İleride miladını Gazze ile başlatan insanlar göreceğiz. Kendi vicdanının uyanış miladını, Müslümanlaşma miladını, insanlaşma miladını Gazze ile başlatan nice insanlar göreceğiz. Dünyanın dört bir yanında pek çok insan 'beni Gazze uyandırdı. Vicdanıma harekete geçirdi. Gazze ile imana, İslam'a, insanlığıma ulaştım' diyecektir."

"Arap İslam alemi uyandığında israilin orada barınma ihtimali yoktur"

7 Ekim 2023'te başlayan Aksa Tufanı sonrasında bölgede dengelerin değiştiğini, hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını hatırlatan Turan, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"İsrail artık eski israil değildir. Arap İslam alemi de eski Arap İslam alemi değildir. Suriye'deki gelişmeler de Gazze'nin bir neticesidir. Son günlerde Sudan'da da bir hareketlilik söz konusu. Başta Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere israil ve israil yanlıları kaybettiler. Bu arada bu mücadeleyi sağa sola çekmeye çalışanlar da kaybettiler. İhlasla zalimlerle mücadele edenler ancak kazanır. Arap İslam aleminde devasa bir uyanış göreceğiz. 20 yıl, 30 yıl, 40 yıl sürebilir ama devasa bir uyanış göreceğiz. Arap İslam alemi uyandığında israilin orada barınma ihtimali yoktur. Şimdi bu hareketleri saptırmaya, birbiriyle çekiştirmeye, sağa sola çekmeye çalışacaklar ama Allah'ın izniyle başaramayacaklar. Eminim ki bundan sonra Yahudiler israile yerleşme konusunda büyük tereddütler yaşayacaklar. İsraildekiler de israilde kalma konusunda büyük tereddütler yaşayacaklar.

"Ne siyonizm ne siyonizmin arkasında o Amerika'daki dehlizler eskisi gibi olmayacak"

Yenilgi sorgulatır ve birbirine düşürür. Eminim ki siyonistler arasındaki ihtilaflar büyüyecek. Asıl mesele Amerika'daki Yahudilerin kaybetmesidir. Los Angeles'ta yaşananlar hiç basit vakalar değildir. Oradakiler kendiyle meşgul olmak durumunda kalacaklar. Amerika'daki Yahudilik çözülürse ancak siyonizmin çözüldüğünü göreceğiz. O yönde de çok ciddi işaretler var. Artık eskisi gibi siyonist dünyada vakıfların adıyla faaliyet gösteremeyecek. Siyonizm bütün yönleriyle ifşa oldu. İnsan severlik, liberalizm, demokrasi gibi iddiaları tamamen ayaklar altına alındı. Bugünden sonra ne siyonizm eski siyonizm olacak ne siyonizmin arkasındaki o Amerika'daki dehlizler eski dehlizler olacak. Büyük bir ürküntü, büyük bir korku içindeler. Bundan hiç şüphe duymuyorum. Yahya Sinwar, Muhammed Dayf, İsmail Heniyye'lerin mücadelesiyle tamamen ürkmüş, endişeye kapılmış durumdalar. Dün onlar dünyaya sahte bir İslamofobiyi pompalıyorlardı. Halklara 'İslam'dan korkun' diyorlardı. Bugün bizzat kendileri ellerindeki tüm imkanlara rağmen İslam'dan korkmaya başladılar." (İLKHA)