İngiltere’de farklı partilere mensup milletvekillerinden oluşan bir grup, Başbakan Keir Starmer’a mektup göndererek, israilin Londra sözde Büyükelçisi Tzipi Hotovely’nin “derhal sınır dışı edilmesi” çağrısında bulundu.

Perşembe günü Starmer’a iletilen mektupta, israilin Gazze’deki eylemlerini “soykırım” olarak nitelendirildi. Bağımsız Milletvekili Adnan Hussain’in öncülüğünü yaptığı mektupta, hükümetin “Gazze’deki soykırım karşısında acilen harekete geçmesi” talep edildi. Mektup; Parlamento’daki Bağımsız İttifak üyelerinin tamamı, bazı Yeşiller Partisi ve İskoç Ulusal Partisi (SNP) milletvekilleri tarafından imzalandı. Ayrıca, Avam Kamarası Dış İlişkiler Komitesi üyesi ve İşçi Partisi Milletvekili Abtisam Mohamed de imzacılar arasında yer aldı.

Mektupta, İngiltere’nin Soykırım Sözleşmesi’ne taraf olduğu hatırlatılarak “İngiltere’nin, soykırımı nerede olursa olsun önleme konusunda açık ve bağlayıcı yasal yükümlülüğü vardır” ifadelerine yer verildi. Hükümete “israilin uluslararası hukuka meydan okuyan ve kitlesel vahşetleri sürdüren tutumuna karşı, İsrail sözde Büyükelçisi’nin derhal sınır dışı edilmesi” çağrısı yapıldı.

Hotovely, 1948’de Filistinlilerin zorla yerinden edilmesini ifade eden Nakba’yı “Arap yalanı” olarak nitelendirmesiyle ve Filistin devletinin kurulmasına karşı açık tutumuyla biliniyor.

Mektup imzacıları ayrıca hükümete, “İsrail’e yönelik uluslararası yaptırımları uygulama ve destekleme”, “Gazzeye derhal ve engelsiz insani yardım ulaştırmak için uluslararası girişimlere öncülük etme” ve “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yürüttüğü soruşturmaları destekleme” çağrısında bulundu.

Mektupta, israil sözde hükümetinin “Gazze Şeridi’ni tamamen askeri işgale yönelik niyetlerinden” duyulan endişe dile getirilerek “Bu açıklama, Gazze’nin neredeyse tamamen yok edilmesine yol açan kampanyanın son tırmanışıdır. Hükümet, soykırım niteliğindeki eylemlere doğrudan veya dolaylı olarak siyasi koruma veya askeri destek sağlamaya devam edemez” ifadeleri yer aldı.

İmza sahibi milletvekilleri “Bu açıklamayı yalnızca milletvekilleri olarak değil, insan olarak yapıyoruz. Soykırım karşısında sessizlik ya da eylemsizlik tarafsızlık değil, suç ortaklığıdır” dedi. (İLKHA)