Katar Dışişleri Bakanlığı, işgalci rejimin Filistin halkının haklarını devamlı ihlal ettiğine ve kutsalları çiğnediğine dikkat çekerek son yaşanan durumdan işgalci rejimi sorumlu tuttu.
Katar Dışişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada "Gazze Şeridi'ndeki durumla ilgili derin endişelerini" dile getirdi.
Açıklamada Katar, tüm tarafları "gerilimi durdurmaları, sakinleşmeleri ve azami itidal göstermeleri" çağrısında bulundu.
Mevcut gerilimin tek sorumlusunun işgalci rejim olduğuna dikkat çekilen açıklamada, işgalci rejimin Filistin halkının haklarını sürekli ihlal ederek son günlerde işgal polisinin koruması altında mübarek Mescid-i Aksa'ya sayısız baskın yaptığına dikkat çekildi.
Açıklamada, uluslararası topluma çağrıda bulunarak, "israilin uluslararası hukuku bariz ihlalleri, durdurulmaya zorlanmalı. İsrailin , uluslararası meşruiyet kararlarına ve Filistin halkının tarihi haklarına saygı duymaya, bu olayların bahane olarak kullanılmasını önlemek ve Gazze'deki Filistinli sivillere karşı yeni bir orantısız savaşın ateşini fitillememesi için acilen harekete geçilmelidir." denildi.
Katar, "1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olmak üzere bağımsız bir devletin kurulması konusundaki kararlı tutumunu" yineledi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İşgalcilerin Gazze Şeridi'ne yönelik 465 gündür devam eden saldırılarında şehid sayısı 46 bin 645’e, yaralıların sayısı ise 110 bini geçti.
Birleşmiş Milletler insan hakları uzmanları, Filistin Yönetimi'nin Batı Şeria'da El Cezire kanalını yasaklamasını eleştirerek, bu kararı "ifade özgürlüğüne saldırı" olarak nitelendirdi.
Suriye'de Esad rejiminin devrilmesinin ardından kurulan yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Türkçe yaptığı paylaşımda, "Yeni Suriye'yi temsil etmek üzere Türkiye'ye ilk resmi ziyaretimizi gerçekleştireceğiz." dedi.
HAMAS'ın merhum lideri şehit Yahya Sinvar'ın naaşının işgal rejimi ile yapılacak bir esir takasıyla HAMAS'a teslim edilmesini talep etmesine rağmen, bu talebin kabul edilmeyeceğini yazdı.