Gazze’de insani kriz derinleşiyor: Hastanelerin yüzde 94'ü kullanılamaz halde
7 Ekim sonrasında Gazze'de derinleşen insani kriz ve sağlık hizmetine erişimde yaşanan sorunlara ilişkin konuşan Yeryüzü Doktorları Başkanı Prof. Dr. Ahmet Salduz, Birleşmiş Milletler’in verilerine göre bölgede kıtlık seviyesinin beşinci dereceye ulaştığını, sağlık sisteminin ise neredeyse tamamen çöktüğünü ifade etti.
Gazze'de yıllardır süren insani dram, 7 Ekim sonrası dönemde daha da ağırlaştı. Dünya İnsan Hakları Günü'nün kutlandığı bu günlerde yardım kuruluşları, insan haklarının en çok ihlal edildiği bölgelerin başında Gazze, Sudan ve diğer mazlum coğrafyaların geldiğine dikkat çekiyor.
"2000 Yılından Gazze'de çalışıyoruz"
Gazze'de devam eden insani dram ve sağlık krizi ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Yeryüzü Doktorları Başkanı Prof. Dr. Ahmet Salduz, 2000 yılından bu yana Gazze'de faaliyet gösterdiklerini, 2015'ten itibaren ise çalışmalarını daha da yoğunlaştırdıklarını söyledi.
Gazze'de bir çalışma ofislerinin de olduğunu aktaran Salduz, gönüllü ve belli bir ücretle çalışma yapan ekipleri ile bölgede çalışma yürüttüklerini, fizik tedavi merkezlerinin son saldırılarda yıkıldığını ancak buna rağmen faaliyetleri durdurmadıklarını vurguladı.
BM: Gazze'de beşinci derece kıtlık var
Birleşmiş Milletler'e bağlı Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması I(PC) kuruluşunun Gazze’deki kıtlığı beşinci derece olarak ilan ettiğini hatırlatan Salduz, açıklamanın gıdaya erişimin neredeyse tamamen kesildiğini gösterdiğini ifade etti.
Salduz, "Sağlık altyapısındaki yıkım ise çok daha büyük boyutlarda. Gazze’deki 36 hastanenin yüzde 94'ü kullanılamaz halde. Onlarca sağlık tesisi yıkıldı, ayakta kalan az sayıdaki hastane ise kapasitesinin çok altında hizmet verebiliyor. Ayrıca bölgedeki 180 ambulans kullanılamaz durumda." dedi.
"16 Bin hasta acil müdahale bekliyor"
Son verilere göre Gazze içinde 16 bin acil hastanın tedavi beklediğini belirten Salduz, diyaliz gibi hayati tedavi hizmetlerine erişimin neredeyse imkânsız hâle geldiğini hatırlattı.
"Günde 600 tır girmesi gerekirken 100'ün altına düştü"
Ateşkes sonrası dönemde bile Gazze'ye ulaşması gereken günlük yardım miktarının karşılanamadığını söyleyen Salduz, "Her gün içeri girmesi gereken yaklaşık 600 yardım tırının büyük bölümü geçemiyor. Şu anda Gazze'ye günlük 100’ün altında insani yardım tırı girebiliyor. Bizim de tırlarımız hazır bekliyor ancak girişlerde ciddi engellerle karşılaşıyoruz." diye konuştu.
Yıkılan merkezlerin yerine yenisi kuruluyor
Gazze'nin Han Yunus bölgesinde yıkılan 3 sağlık merkezinin yerine yeni bir sağlık merkezi açmaya hazırlandıklarını aktaran Salduz, burada hem birinci basamak sağlık hizmetlerinin hem de fizik tedavi uygulamalarının sürdürüleceğini söyledi.
Çadırlarda yaşayanlar için durum daha da ağırlaşıyor
Bölgedeki binlerce kişinin çadırlarda yaşadığını hatırlatan Salduz, kış aylarında artan yağışlarla birlikte bölgede sağlık sorunlarının da artacağını öngördüklerini ifade etti.
Kalıcı çözüm için uluslararası kuruluşlar, devletler, sivili toplum harekete geçmeli
İnsani yardım kuruluşlarının sahada elinden geleni yaptığını ancak kalıcı çözümün ancak devletlerin ve uluslararası toplumun ortak çabasıyla mümkün olacağını ifade eden Salduz, "Türkiye hem sağladığı lojistik destekle hem de gönderdiği yardımlarla en fazla destek veren ülkeler arasında. En büyük temennimiz bu acıların sona ermesi ve Gazze’ye bir an önce barış gelmesidir." şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İleri Sürüş Teknikleri Uzmanı Mehmet Sait Mert, artan kaza ve kavgaların temelinde tahammülsüzlük ve sabırsızlığın olduğunu belirterek, "Trafik ahlakı günümüzde toplumsal yara haline geldi. Özellikle günümüzde sürücüler sabırsız davranıyorlar." dedi.
Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından her yıl düzenlenen “Onu Oku Onu Yaşa” temalı Siyer Yarışması'nın tanıtım çalışmaları Şanlıurfa’da devam ederken, gençlerin gönüllü mücadelesi dikkat çekiyor. Vakıf yöneticileri ve üniversite gençlik kulüpleri, il genelinde kurulan stantlarda yoğun bir katılım olduğunu belirtti.
Havaların soğumaya başlamasıyla balık tezgahları hareketlendi. Esnaf, soğuk havaların balık avını artırdığını ve deniz canlılarının kıyıya yaklaşmasının tezgahlardaki çeşitliliği yükselttiğini belirtti. Özellikle hamsi ve sardalyenin bu dönemde bol ve uygun fiyatlı olduğunu söyleyen balıkçılar, palamut ve çinekopun ise sınırlı miktarda olduğunu ifade ettiler.