Katil rejimin saldırılarında İran'da şehit sayısı 224'e yükseldi

İran Sağlık Bakanlığı, siyonist rejimin cuma günü başlattığı hava saldırılarında en az 224 kişinin şehit olduğunu, 1.200'den fazla sivilin yaralandığını duyurdu.
İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Kermanpur, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, siyonist rejimin son 65 saattir süren saldırılarında 224 İran vatandaşının şehit olduğunu, 1.277 kişinin ise yaralandığını duyurdu. Kermanpur, şehitlerin yüzde 90'ından fazlasının sivil olduğunu vurguladı.
Dün yapılan bir saldırıda, İran Devrim Muhafızları İstihbarat Başkanı Muhammed Kazemi, yardımcısı Hasan Muhakkik ve başka bir üst düzey komutanın da şehit olduğu bildirildi. İran resmi haber ajansları, bu suikastın doğrudan üst düzey bir hedef alma stratejisinin parçası olduğunu aktardı.
13 Haziran Cuma sabahı başlayan saldırılar, siyonist rejimin onlarca savaş uçağıyla İran'ın nükleer tesislerine, füze üslerine ve askeri hedeflerine gerçekleştirdiği bombardımanlarla başladı.
Aynı günün akşamında İran, balistik füzeler ve kamikaze tipi İHA'larla karşılık verdi. Saldırıların şu ana kadar 8 dalga halinde gerçekleştiği, en az 13 siyonistin öldüğü, 345 kişinin de yaralandığı bilgisi İran medyası tarafından aktarıldı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Siyonist rejim, İran’ın batısındaki Kirmanşah kentinde Farabi Hastanesini vurdu. Saldırıda hastanenin hasar gördüğü ve yaralılar olduğu belirtildi.
Tahran'ın Tel Aviv'in saldırganlığına karşılık vermeye başlamasından bu yana 24 siyonist öldü, 592 işgalci yaralandı.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde teknelerin alabora olması sonucu 48 kişi hayatını kaybederken 107 kişiden haber alınamıyor.
Pakistan Senatosu, İran'ın İşgal rejimine karşı verdiği mücadeleye destek veren bir kararı oybirliğiyle kabul etti. Kabul edilen kararda, İran'ın egemenliğini koruma hakkının meşru olduğu vurgulanırken, işgal rejiminin saldırıları ise "uluslararası hukukun açık ihlali" olarak tanımlandı.