Asgari ücret tartışmalarının henüz zam yapılmadan fiyat artışlarını tetiklediğini belirten Bursa Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, zamdan ziyade hayat pahalılığıyla mücadele, enflasyonun düşürülmesi ve dar gelirli ile emeklilerin temel ihtiyaçlarını önceleyen yapısal tedbirlerin alınması gerektiğini belirtti.

Asgari ücrette olası artış tartışmaları, henüz uygulanmadan piyasada fiyat hareketlerini tetiklemeye başladı. Market ve mağazalarda ürün fiyatları, zam beklentisiyle yükselirken, vatandaşlar temel gıda ve ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Bu durum, özellikle dar gelirli çalışan ve aileler üzerinde ciddi ekonomik baskı oluşturuyor.

Bursa Tüketici Derneği Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, asgari ücret tartışmalarının tüketiciye yansımaları ve hayat pahalılığına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Yılmaz, zam tartışmalarının henüz gerçekleşmeden ürün fiyatlarını artırdığını, bu nedenle tüketicinin gerçek anlamda bir fayda sağlayamadığını belirtti.

"Asgari ücret belli olmamasına rağmen artışa yönelik herkes tedbirini bir şekilde almaya çalışıyor"

Asgari ücretin hesaplanması sürecinde, herkes tüketiciye bir şeyler verileceğini tartışma süreci içerisinde, tüketiciye daha fazla zarar verildiğini söyleyen Yılmaz, "Tüketicinin satın aldığı ürünler üzerinden market ve mağazalara bakıldığında, herkesin artabileceğini düşünerek kendi etiket tedbirlerini aldığını gelen şikayetlerden anlıyoruz. Henüz eline geçmeden bu tartışmalar yapılırken, artışa yönelik herkes tedbirini bir şekilde almaya çalışıyor." diye belirtti.

"Enflasyonla tüketici sofraya oturduğu zaman, enflasyon canavarı daha fazla tüketir"

Tüketiciye verilecek zam ne olursa olsun, sonu itibariyle değişmediğini ifade eden Yılmaz, "Bu pahalılığı ortadan kaldıracak yapısal reformlara ve yeni politikalara ihtiyaç var. Üretimin artırılması gerekir. Enflasyonla tüketici sofraya oturduğu zaman, enflasyon canavarı ondan daha fazla tüketir. Tüketiciye hem sofradan hem de yaşamda fazla bir para bırakmaz. Bu nedenle zamdan ziyade, hayat pahalılığı ile ilgili tedbirlerin alınması ve enflasyonun süratle düşürülmesi gerekir. Arz-talep dengesinin normalleşmesi sağlanmalıdır. Aksi takdirde bir tarafta zam olurken, diğer taraftan da karşı taraf mal ve ürünlere yapılacak zamla bu zammı henüz vermeden gerekeni yapar. Tüketicinin sevinci kursağında kalır." dedi.

"Emeklinin ve dar gelirlinin sorunlarına ilişkin bir tedbir görülmüyor"

Asgari ücretle ilgili ekonomistlerin farklı rakamlar söylediğini vurgulayan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Tüketicinin satın alma gücünün artırılması, eğitim, sağlık, gıda ve sosyal yaşamıyla ilgili hayat seviyesinin yükseltilebilmesi için konuşulan rakamların üzerinde bir rakamın verilmesi gerekir. İnsanca temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için 45-50 bin TL rakamı olması konusunda farklı uzmanların görüşü var. Öncelikli husus, bütçe önceliklerini hangi toplumsal kesime yönlendireceğine ilişkin politikalardır. Tüketicinin temel ihtiyaçlarını karşılayacak önlemler önceleniyorsa, zorlu süreçte çok daha faydalı ve yaşamına destek verecek bir asgari ücret rakamı belirlenebilir. Öncelik bakımından emeklinin ve dar gelirlinin sorunlarına ilişkin bir tedbir görülmüyor." diye konuştu. (İLKHA)